Türkiye Basketbol Tarihinde Yeni Bir Sayfa: Polonya Zaferi ve Yarı Final Heyecanı
Türkiye A Milli Basketbol Takımı, EuroBasket’te Polonya’yı mağlup ederek adını yarı finale yazdırdı. Bu tarihi başarı, 2001’den bu yana ilk kez madalya heyecanını beraberinde getirirken, takımın ruhu ve bireysel performanslar büyük takdir topladı. Bu yazımızda, Polonya maçının detaylarını, öne çıkan oyuncuları, başantrenör Ergin Ataman’ın stratejilerini ve yarı finaldeki beklentileri ele alacağız.
Tarihi Bir Başarı: Yarı Final Yolu
Türkiye, tarihinde ikinci kez EuroBasket’te yarı finale yükselme başarısı gösterdi. 2001’den sonra ilk kez madalya heyecanını yaşayacak olan millilerimiz, Polonya’yı rahat bir şekilde mağlup ederek önemli bir galibiyete imza attı. Uzun yıllar boyunca çok iyi kadrolara sahip olmamıza rağmen çeyrek finalin ötesini göremiyorduk. 79 ve 87 jenerasyonları gibi yetenekli oyunculara sahip olsak da, o dönemlerde takım olabilme eksikliği bu başarıların gelmesini engellemişti. Ancak bugünkü kadro, gerçek bir takım ruhuyla sahada yer alıyor.
Polonya Maçının Detaylı Analizi
Hakem Kararlarına Rağmen Gelen Zafer
Polonya karşısında oynanan maç, özellikle son çeyrekte hakem kararlarının damga vurduğu bir mücadeleydi. Pota altında açık fauller çalınmazken, diğer tarafta olmayan temaslara faul kararı verildi. Ancak takımımız, bu baskıya rağmen dağılmadı ve maç boyunca gösterdiği üstün oyunla galibiyeti hak etti. Bu durum, takım ruhunun ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha kanıtladı.
Ergin Ataman’ın Koçluk Dehası
Başantrenör Ergin Ataman, bu şampiyonadaki en iyi yönettiği maçlardan birini çıkardı. Özellikle Furkan Korkmaz’ı kadroya alma nedenini sahada gösterdi. Cedi Osman’ın sakatlandığı kritik anlarda oyuna giren Furkan, attığı üçlükler ve çaldığı toplarla takımına hayati katkılar sağladı. Ergin Ataman’ın yıldız potansiyeli olan oyunculara güvendiğini hissettirmesi, uzun vadeli kararlarında form durumunu ikinci plana atması, takımın genel motivasyonu için büyük önem taşıyor.
Alperen’in Olağanüstü Pas Yeteneği
Alperen Şengün, bu maçta da pasörlük özellikleriyle ön plana çıktı. Üçlü-ikili sıkıştırmaları paslarıyla delik deşik etti. Jokic’e benzetilen paslarıyla Triple-Double’a çok yaklaştı. Özellikle Furkan’ın attığı iki kritik üçlük, Alperen’in asistlerinden geldi. Bu tür “ucuz olmayan” asistler, Alperen’in oyun zekasının bir göstergesiydi. Ayrıca Alperen, EuroBasket tarihinin en genç Triple-Double yapan oyuncusu oldu ve henüz kapasitesinin %60-65’inde olduğu düşünülüyor. Üçlük ve orta mesafe şutlarını geliştirdiğinde durdurulamaz bir oyuncu olacağı ve Türkiye’yi olimpiyatlara taşıyabileceği belirtiliyor. Furkan Korkmaz da Alperen’i, Joel Embiid’den bile daha iyi bir pivot olarak nitelendirdi; zira Alperen topu hareket ettirerek takım arkadaşlarını daha çok oyuna dahil ediyor.
Muazzam Savunma ve Top Paylaşımı
Takımımız, Polonya karşısında turnuvanın en iyi savunma performanslarından birini sergiledi. Özellikle ilk yarıda rakibin çemberi görmesine izin vermedik ve top kayıplarından 17 sayı ürettik. İkinci yarıda hakem kararları aleyhimize olsa da, savunma direncimiz kırılmadı. Hücumda ise top paylaşımımız muazzamdı; birçok boş şut kaçırmamıza rağmen, topu çok iyi dolaştırdık ve iç-dış paslarla fırsatlar yarattık. 26 asistimiz vardı ve kaçan basit pozisyonlarla bu sayı 30’u geçebilirdi.
Bireysel Performanslar ve Öne Çıkanlar
- Kenan Sipahi: Bench’ten gelerek 11 sayı kaydetti, 4’te 3 üçlük isabeti buldu ve 4 asist yaptı. Hücumda her zaman doğru kararı veren bir oyuncu olduğunu gösterdi.
- Shane Larkin: Maçın başında savunmada muazzam bir enerji ortaya koydu. Cedi’nin sakatlandığı dönemde, arka arkaya attığı 8 sayıyla takımın krize girmesini engelledi ve maçın gidişatını değiştirdi. Larkin, bu turnuvada çok konsantre bir performans sergiliyor ve zor anlarda sorumluluk alarak liderliğini gösteriyor.
- Şehmuz Hazer: İlk beşte başlaması doğru bir karardı. Lloyd savunmasında etkili oldu ve kritik şutları sayıya çevirdi. 13 sayı, 1 asist ve 1 ribaund ile oynadı.
- Ercan Osmani: Sahada olduğu her an %150 enerjiyle mücadele eden Ercan, Sırbistan maçında Jokic’e, Yunanistan maçında ise Antetokounmpo’ya karşı kilit rol oynayabilecek bir oyuncu olduğunu gösterdi. Savunmadaki eforu ve tamamlayıcılığı takdir topladı.
- Cedi Osman: Ufak bir sakatlık yaşasa da, “Sakatlığım yok, iyiyim. Umarım böyle devam ederiz ve kupayı alırız.” açıklamasıyla taraftarları rahatlattı. Ergin Ataman da Cedi’yi tanıyorsam yarı final maçında kesin olarak oynayacaktır dedi. Cedi, 24 dakika sahada kalarak 10 sayı, 5 ribaund, 2 asist ile oynadı ve Alperen’le oynamanın tadını çıkaran isimlerden biri oldu.
- Furkan Korkmaz: Cedi’nin sakatlandığı anlarda oyuna girerek hem savunmada hem de hücumda büyük katkı sağladı. İki kritik üçlükle takımın dengesini korudu. Savunmadaki gayreti ve diriliği özellikle övgüye değer bulundu. Furkan, bu performansıyla kariyerinde yeni bir sayfa açabilir ve pazar değerini artırabilir.
Gelecek Planları ve Yarı Final Rakibi
Yarı finalde rakibimiz Litvanya veya Yunanistan olacak. Her iki rakip de zorlu olsa da, takımımızın sergilediği performans bizlere büyük umut veriyor. Özellikle Litvanya’nın kağıt üstündeki güce bakmayıp sert ve doğru paylaşımlarla oynayan bir takım olduğu vurgulanırken, Yunanistan’ın savunma zaafları Alperen’in pasörlüğüyle değerlendirilebilecek fırsatlar sunuyor. Ergin Ataman’ın tecrübesi ve takımın genel uyumu, her türlü rakibe karşı bize avantaj sağlıyor.
Gelecek adına 2028 Los Angeles Olimpiyatları hedeflenirken, genç yetenekler Ömer Kutlu ve Tarık Biberoviç’in takıma katılması bekleniyor. Ergin Ataman’ın lider oyun kurucu tercihi doğrultusunda, bir sonraki devşirme oyuncusunun da oyun kurucu olabileceği konuşuluyor. Furkan Korkmaz da 2001 jenerasyonunu hatırlayamayacak kadar genç olmasına rağmen, “Artık zamanımız geldi” diyerek takımın inancını dile getirdi.
12 Dev Adam, uzun bir aranın ardından EuroBasket’te tekrar yarı finale yükseldi. Tüm Türkiye tek yürek, millilerimizin madalya yolundaki mücadelesini desteklemeye devam edecek. Umarız bu yolculuk, madalya ile taçlanır!
Sponsor Teşekkürü
Blade’in sunduğu Türkiye Polonya maç sonu canlı yayınımızla karşınızdaydık. Çarpıcı kokunla meydan oku! Her adımda özgüven, her anında Blade var.