Sergen Yalçın Yönetiminde Beşiktaş: Başakşehir Galibiyeti ve Yeni Takımın Dinamiği

Beşiktaş, teknik direktör Sergen Yalçın yönetiminde kendi sahasındaki ilk maçında Başakşehir karşısında önemli bir galibiyet elde etti. Bu zafer, sadece üç puan getirmekle kalmadı, aynı zamanda uzun süredir devam eden olumsuz havayı dağıtarak takım ve taraftarlar için yeni bir başlangıcın sinyallerini verdi. Bu blog yazısında, siyah-beyazlıların sahadaki performansını, yeni transferlerin etkisini hem de maçın kritik anlarını ve hakem tartışmalarını derinlemesine inceleyeceğiz.

Beşiktaş İçin Kritik Bir Galibiyet ve Taraftarın Beklentisi

Bu maç, Sergen Yalçın için kendi sahasındaki ilk tecrübe olması ve Beşiktaş’ın psikolojik olarak çok ihtiyaç duyduğu bir galibiyet alması açısından büyük önem taşıyordu. Özellikle 70. dakikada mağlup duruma düşmesine rağmen geri dönerek kazanması, takımın karakterini ortaya koydu. Zira Beşiktaş taraftarı, birkaç senedir yaşanan teknik direktör, yönetim ve futbolcu değişiklikleri, kadro yapılanmaları gibi pek çok çalkantılı süreç nedeniyle ciddi bir travma yaşıyor ve bu durum onlarda doğal olarak bir olumsuzluk düşüncesi yaratıyor. Taraftarın sabrı tükenmiş olsa da Sergen Yalçın’a olan kredisi hâlâ yüksek. Bu galibiyet, Sergen Hoca ve yeni kurulan takım için adeta bir can suyu oldu.

Yeni Kurulan Kadro ve Adaptasyon Süreci

Maç sonrası yapılan değerlendirmelerde, Beşiktaş’ın neredeyse tamamen yeni bir kadroyla sahaya çıktığı vurgulandı. Sezonun ilk resmi maçıyla Başakşehir karşılaşmasındaki ilk 11’ler karşılaştırıldığında, kaleci Mert dışında pek çok mevkinin değiştiği görüldü. Sağ bekte Svensson yerine Gökhan, stoperde Paulista ve Udokai yerine Jala ve Udokai, orta sahada Demir Ege ve Orkun yerine Salih ve Orkun, kanatlarda Raşitsa yerine Cherni, Jetson yerine Elbilal Touré gibi isimler yer aldı. Hatta Tammy Abraham bile yeni bir oyuncu olarak değerlendirildi. Bu kadar çok yeni oyuncuyla bir takım oluşturmak ve oyuncular arasında senkronizasyonu sağlamak zaman alacaktır. Takımın birbiriyle anlaşması, yeni bir oyun hafızası oluşturması kolay bir iş değil. Bu yüzden Beşiktaş’ın bir miktar sabra ihtiyacı olduğu açıkça belirtildi.

İlk Resmi Maç ve Başakşehir Maçı 11’leri Arasındaki Fark

• Kaleci: Mert (Değişmedi)
• Sağ Bek: Svensson -> Gökhan
• Stoperler: Paulista, Udokai -> Jala, Udokai
• Sol Bek: Juresek (Değişmedi)
• Orta Saha: Demir Ege, Orkun -> Salih, Orkun
• Kanatlar: Raşitsa -> Cherni, Jetson -> Elbilal Touré
• Forvet: Tammy Abraham (Değişmedi, ancak yeni sayılıyor)

Yaklaşık yedi-sekiz yeni oyuncunun kadroda yer alması, takımın adaptasyon sürecinin ne kadar kritik olduğunu gösteriyor.

Bireysel Oyuncu Performansları ve Katkıları

Bu galibiyette bazı oyuncuların performansı öne çıktı:

* Cherni ve Elbilal Touré: Maçın galibiyetinde en büyük pay sahiplerinden ikisiydi. Özellikle Cherni, müthiş dinamizmiyle dikkat çekti ve Sergen Yalçın tarafından çok akıllıca kullanıldı. Serbest oynaması, boş alan bulduğunda etkili olması, takıma tempo kazandırmasıyla taraftarın görmek istediği aksiyonları sergiledi. Üç farklı bölgede oynayabilme yeteneğiyle (sağ çizgi, sol çizgi, santrafor arkası) takıma büyük katkı sağladı. Elbilal Touré’ye yaptığı klas topuk pasıyla golün hazırlayıcısı oldu.
* Demir Ege: Son goldeki nefis asistiyle galibiyete önemli katkı sağladı.
* Cengiz: Fenerbahçe’deki sıkıntılı sürecinin ardından Beşiktaş kariyerine golle başlaması, hem kendisi hem de kulüp adına moral vericiydi.
* Gökhan: Sağ tarafta iyi işler yapacağı öngörüldü. Cherni ile birlikte Beşiktaş’ın sağ kanadını güçlendirdiği belirtildi.
* Tore: Mecburiyetten sol tarafta oynasa da, içeri kat etmesi gereken bir futbolcu olduğu ve golcülük özelliklerinin Abrahamb’dan daha iyi olduğu ifade edildi. Sergen Yalçın’ın ikinci yarıda onu daha forvet hattına yaklaştırması, gol bulmasını sağladı.
* Tammy Abraham: Kötü bir futbolcu olmamasına rağmen, özel hayatına daha fazla dikkat etmesi ve gücünü geri kazanması gerektiği belirtildi. Beşiktaş’ın artık böyle bir lüksü olmadığı, harcamaların yapıldığı bu dönemde her oyuncunun azami verimlilikle oynaması gerektiği vurgulandı.
* Rafa: Cherni’nin gelişiyle Rafa’nın yalnızlığının sona erdiği düşünülse de, Rafa’da bir düşüş olduğu gözlemlendi.

Takımın Dinamizmi ve Büyük Takım Refleksi

Alınan galibiyet sadece üç puan değil, aynı zamanda Beşiktaş’ın önemli bir dönüşüm geçirdiğinin de göstergesiydi. Gol yedikten sonra “büyük takım refleksini” gösterme becerisi, galibiyetin kendisi kadar değerliydi. Bu maç, tek kale oynanan 5-0’lık bir galibiyetten çok daha anlamlıydı; çünkü takıma ve tribünlere muhteşem bir dinamizm, heyecan, enerji ve sinerji kattı. Özellikle son dakikada gelen uzatma golü, tribünlerdeki ölü toprağını attı ve tüm Beşiktaşlılar için büyük bir coşku kaynağı oldu.

Maçın Hakem Performansı Üzerine Notlar

Maçın hakemi Alpersu’nun performansı ise eleştirilere hedef oldu. Hakemliğin tecrübe gerektiren bir meslek olduğu ve Alpersu’nun maçın son bölümlerinde kontrolü kaybettiği belirtildi. Özellikle Orkun olayında tecrübesizliğinin önüne geçtiği, faulü verse bu krizin yaşanmayacağı ifade edildi. Yeni isimlerin bu tür “cendere” maçlara erken atılmasının hakemlerin ömrünü kısalttığı, ancak onları atayanların ömrünü uzattığı dile getirildi. Hakemin, sarı kartı olan Orkun’un ikinci topu oyun alanına doğru atma eylemine doğrudan kırmızı kart göstermesi gerektiği, ihraç yetkisinin bulunduğu durumlarda ikazla yetinmemesi gerektiği vurgulandı.

Sonuç: Beşiktaş İçin Yeni Bir Başlangıç

Beşiktaş’ın Başakşehir karşısında aldığı bu galibiyet, sadece bir maçın sonucu olmanın ötesinde anlam taşıyor. Sergen Yalçın yönetiminde, yeni kurulan ve henüz tam anlamıyla uyum sağlayamamış bir takımın, geriye düşmesine rağmen mücadeleyi bırakmayarak kazanması, geleceğe dair umutları yeşertti. Bu zafer, takımın üzerinde biriken olumsuz havayı dağıtarak hem oyunculara hem de büyük taraftar kitlesine moral aşıladı. Biraz sabır ve doğru hamlelerle Beşiktaş’ın eski havasına kavuşarak çok daha olumlu bir yola gireceği öngörülüyor.