Fenerbahçe Seçimleri Öncesi Saadettin Saran ile Özel Röportaj: Şampiyonluk ve Birlik Vurgusu

Fenerbahçe, 21 Eylül’de tarihi bir seçim sürecine giriyor. Başkan adaylarından Saadettin Saran, A Spor’a verdiği özel röportajda, camianın merak ettiği konulara açıklık getirdi. Şampiyonluk hasretine son verme, mali sürdürülebilirlik ve birlik beraberlik mesajlarıyla öne çıkan Saran, projelerini ve vizyonunu detaylandırdı.

Şampiyonluk Hasreti ve Dış Etkenlerle Mücadele

Fenerbahçe’nin 11 yıldır süren lig şampiyonluğu hasretine değinen Saadettin Saran, dış etkenlerin varlığını tartışmasız kabul ettiğini belirtti. Ancak bu sorunun üstesinden gelmenin yolunun saha içinde güçlü olmaktan geçtiğini vurguladı. Saran, “Tekmeyle kafaya giren bir takım oluşturmak, Kadıköy cehennemini geri getirecek, Fenerbahçe ruhunu geri getirecek bir takım” hedeflediklerini dile getirdi. Birlik ve beraberliğin önemine dikkat çeken Saran, kongreye yüksek katılımın Fenerbahçe’nin gücünü hem camiaya hem de dışarıya hatırlatmak adına kritik olduğunu ifade etti. Adaylık sürecinde yaşanan dezenformasyonlara da değinerek, samimiyetsizliğin birlik beraberliğe zarar verdiğini, gerçek anlamda bir araya gelindiğinde tüm zorlukların aşılacağını söyledi. Ankara’daki güçlü Fenerbahçelilerin ve kulübün her kademesindeki insanların harekete geçirilmesi gerektiğini ekledi.

MHK ile Mücadele ve Yönetimin Rolü

Ali Koç’un Alanyaspor maçı sonrası MHK ile mücadele ve gerekirse federasyona yürüme çağrısına ilişkin gelen soruya Saadettin Saran, Sayın Koç’a mesaj attığını ve ekibiyle beraber her türlü desteğe hazır olduklarını ilettiğini söyledi. Bu konuyu bir seçim malzemesi olarak kullanmak istemediğini belirten Saran, Ali Koç’un süreci yönettiğini ve kendilerinin de görev düşmesi halinde gereken hassasiyeti ve gücü göstereceklerini ifade etti. Başkan olması durumunda da aynı kararlılıkla hareket edeceğinin altını çizdi.

Mali Sürdürülebilirlik ve Güçlü Yönetim Kadrosu

Ali Koç’un mali açıdan en güçlü yönetime sahip oldukları yönündeki söylemlerine yanıt veren Saran, bu durumun Ali Bey’e de camiaya da saygısızlık olduğunu düşündüğünü belirtti. Fenerbahçe’nin yıllık 300 milyon dolar gibi ciddi bir geliri olduğunu ve önemli olanın bunu iyi yönetmek olduğunu söyledi. Kendi yönetim listesinde finansal konularda uzman, sektörün liderlerinden isimlerin bulunduğunu, sponsorluk konusunda da profesyonellerden oluşan bir komite kuracaklarını dile getirdi. Markalar Birliği’nin kurucu başkanı Süleyman Orakçıoğlu ve Sinan Öncel gibi kıymetli isimlerin yönetimlerinde yer aldığını aktaran Saran, sponsorluk ve gelir yaratma konusunda hiçbir sıkıntı yaşamayacaklarını, sürdürülebilir ve güçlü gelir projeleri olduğunu vurguladı. “Biz buraya başkan olmaya gelmiyoruz, iyi başkan olmaya geliyoruz” diyerek, yıllardır bu göreve hazırlandıklarını ve mevcut yönetimden daha iyisini yapacaklarına inandıklarını ifade etti.

Adaylık Spekülasyonları ve UEFA Ceza İddiaları

Adaylığıyla ilgili çıkan spekülasyonlara ve seçilmesi durumunda Fenerbahçe’nin UEFA’dan ceza alacağı iddialarına net bir yanıt verdi. Bu iddiaların kafa karıştırmak amacıyla samimiyetsizce ortaya atıldığını belirtti. Daha önce neden gündeme gelmediğini sorgulayan Saran, “Biz hisse devri için başvuruda bulunduk. O da inanıyorum ki kabul edilecek. Oldu da kabul edilmedi, bir kötü niyet oldu, şirket benim, kapatırım” ifadelerini kullandı. Fenerbahçe’ye en ufak bir zarar gelmesine müsaade etmeyeceğini, olabilecek en kötü senaryonun kendisine gelecek bir hak mahrumiyeti olacağını, bunun da Türkiye’de başkanlar için alışıldık bir durum olduğunu dile getirdi. Kulübe zarar verecek bir adım atsa bu yola çıkmayacağını kesin bir dille belirtti.

Hakan Bilal Kutlualp’in Desteği ve Camia İçi Algı

Hakan Bilal Kutlualp’in adaylıktan çekilerek kendisine destek vermesi ve “10.000 imzanın sorumluluğu buraya transfer oldu” sözlerine teşekkür ederek başladı. Kutlualp’in fedakarlığına minnettar olduğunu ve kimseyi mahcup etmeyeceklerini söyledi. Camia içinde Aziz Yıldırım’ı destekleyen kongre üyelerinin Saadettin Saran’a oy vermeyeceği algısına ise, başarıda ezber bozacakları gibi başarısızlıkta da ezber bozacaklarını belirterek karşılık verdi.

Tüzük Değişikliği ve Kulübün Geleceği Vizyonu

Saadettin Saran, göreve gelmeleri halinde kulüp tüzüğünü değiştireceklerini taahhüt etti. Buna göre, üç yıl içinde şampiyon olamayan başkanın görevden ayrılacağını, şampiyonluk gelirse en fazla altı yıl görevde kalınacağını belirtti. Bu değişikliğin, Fenerbahçe’yi 27 yıldır iki başkan arasında sıkışmışlıktan kurtaracağını ve gençlerin önünü açacağını vurguladı. Amaçlarının sadece koltuk için değil, Fenerbahçe’nin geleceği ve menfaati için hareket etmek olduğunu, görev süreleri sonunda insanların kendilerini “iyi başkanlık yaptı, insanların önünü açtı, onun sayesinde başkan oldum” diye anmasını istediğini dile getirdi.

Şampiyonluk Hedefi ve Gerçek Birlik Beraberlik

Fenerbahçe’nin dünyanın en büyük kulübü olduğunu ve 11 yıldır süren şampiyonluk hasretinin sona ermesinin şart olduğunu vurguladı. Şampiyonluğun gelmesiyle birlik beraberliğin de kendiliğinden oluşacağını belirtti. Kampanyalarında sataşmalara rağmen en ufak bir saldırı veya bel altı eleştiriye yer vermediklerini, çünkü kendisinin sporcu kimliğiyle buna karşı olduğunu ifade etti. En büyük hayalinin üç başkanın bir arada şampiyonluğu kutlaması olduğunu, bahanelere sığınmayacaklarını ve her türlü fedakarlığı birlik beraberlik çerçevesinde yapacaklarını söyledi.

Gelecek Projeleri ve Nitelikli Yönetim Ekibi

Fenerbahçe’de ilerleyen dönemde yapılacak açılış törenlerine veya tesisleşme projelerine eski başkanları davet etmemenin “büyük terbiyesizlik” olacağını belirtti. Mevcut yönetimin sponsorluk gelirlerini artırdığı yönündeki açıklamalarına karşılık, kendi dönemlerinde çok daha fazlasını vaat etti. Ekibinde marka, globalleşme, gayrimenkul, dijital platformlar, gençleştirme ve taraftar ilişkileri gibi alanlarda uzman, işini iyi bilen, hepsi kendisinden genç ve başarılı isimler olduğunu dile getirdi. “Adama göre görev değil, göreve göre adam anlayışıyla geliyoruz” diyerek, memleketin farklı yerlerinden gelmiş, tırnaklarıyla kazıyarak başarıya ulaşmış, vatanını ve Fenerbahçe’yi cani gönülden seven, kulüpten bir şey almaya değil vermeye gelen insanları seçmeye özen gösterdiğini vurguladı. Ekibine olan güvenini dile getirerek, büyük isimlerin gelip iki ay sonra istifa etme gibi durumların kendi yönetimlerinde yaşanmayacağını, çünkü gerçek kardeşliğe ve birlik beraberliğe önem verdiklerini belirtti.

Yüksek Seçim Katılımının Önemi ve Taraftar Mesajı

Seçimlere rekor katılım beklediğini, bunun Fenerbahçe’nin büyüklüğünü hem camiaya hem diğer kulüplere hem de dünyaya göstermek adına hayati önem taşıdığını söyledi. “Oyunu kime verirsen ver ama oraya gel” çağrısı yaparak, mazereti olmayan her Fenerbahçelinin seçimlere katılması gerektiğini vurguladı. Dün Kadıköy’de sokaktaki insanların kendisine gösterdiği sevginin ve gözlerindeki umudun üzerinde çok büyük bir baskı ve sorumluluk oluşturduğunu dile getirdi. “O sevginin yarın öbür gün en ufak bir hayal kırıklığına dönüştüğünü hissedersem zaten durmam” diyerek kararlılığını ifade etti. “Ben Fenerbahçelileri değil, Fenerbahçe’yi yönetmeye geliyorum” sözleriyle taraftarlara mesajını iletti ve birlik beraberlik konusunda son derece samimi olduğunu, her şeyin Fenerbahçe için olduğunu ve takımı şampiyon yapacaklarını yineledi.

Saadettin Saran ile yapılan bu özel röportaj, Fenerbahçe’nin geleceğine dair önemli ipuçları verdi. Şampiyonluk hedefi, mali disiplin, tüzük reformu ve camia içindeki birlik beraberlik vurgusu, Saran’ın başkanlık vizyonunun temel taşlarını oluşturuyor. 21 Eylül’deki seçim, Fenerbahçe camiası için yeni bir dönemin başlangıcı olabilir.