Orkun Kökçü Olayı ve Türk Futbolundaki Hakem Tartışmaları: Beşiktaş’tan Geciken Açıklama

Bu blog yazısında, Beşiktaş’ın genç yeteneği Orkun Kökçü’nün gördüğü kırmızı kart etrafında dönen tartışmaları ve Türk futbolundaki genel hakemlik sorunlarını ele alacağız. Beşiktaş Kulübü’nün gecikmeli gelen savunma açıklamasını inceleyecek, yorumcuların bu konudaki sert eleştirilerini ve federasyon yönetimine yönelik çağrılarını aktaracağız. Türk futbolunun adalet arayışındaki önemli bir dönüm noktasını bu yazıda bulacaksınız.

Orkun Kökçü’nün Sahadaki Performansı ve Beklentiler

Orkun Kökçü için büyük bir seyirci önünde oynamak önemli bir avantaj. Bu durum hem milli takım hem de Nagelspansa gibi teknik direktörler açısından kendini göstermesi için büyük bir fırsat sunuyor. Ancak bazen oyuncuların çok şey yapma isteği, onları hataya sürükleyebiliyor. Ligde alan bulma oyununun zorluğu göz önüne alındığında, futbolcuların alanı kendilerinin yaratması gerekiyor. Bu, ikili paslar veya topsuz koşularla mümkün olabilir.

Baskı Altındaki Yetenek: Çok Şey Yapma İsteği ve Hatalar

Orkun Kökçü’nün bazen topu alıp sürekli merkeze doğru dribling yapması, “kaos futbolu” olarak nitelendiriliyor. Yorumcular, onun biraz daha çizgilerden oyunu açmasını, topu çizgiye paslayıp oralardan götürmesini öneriyor. Bu yaklaşım hem kendisini daha iyi göstermesini sağlayacak hem de arkadaşlarına avantaj kazandıracaktır.

Taraftarın Soru İşaretlerini Giderme Fırsatı

Bu maç, Orkun Kökçü için büyük ve önemli bir karşılaşmaydı. Taraftarların kafasındaki soru işaretlerini gidermesi için kritik bir fırsattı. Eğer iyi oynasaydı, taraftarların “hakikaten bak, sana geri döndü” diyeceği belirtiliyor.

Beşiktaş Kulübü’nden Orkun Kökçü Kırmızı Kartı Hakkında Açıklama

Beşiktaş Kulübü’nden gelen son dakika açıklaması, gündeme bomba gibi düştü. Kulüp, Trendyol Süper Lig’in 5. haftasında Rams Başakşehir ile oynanan maçta direkt kırmızı kartla oyundan ihraç edilen ve kural dışı hareket gerekçesiyle Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’na (PFDK) sevk edilen Orkun Kökçü için hazırladığı savunma dilekçesini kamuoyuyla paylaştı.

Maç Detayları ve Sevk Gerekçesi

Beşiktaş, 16 Eylül 2025 tarihinde oynanan maçta Orkun Kökçü’nün kırmızı kart görmesinin ardından yaşanan süreci detaylandırdı. Oyuncunun kural dışı hareket nedeniyle PFDK’ya sevk edilmesi, kulübü harekete geçirdi.

Beşiktaş’ın Savunma Dilekçesi: “Faul Bile Değildi”

Kulübün savunması oldukça net ve iddialıydı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

• Müsabaka hakemi ve VAR hakeminin Orkun Kökçü’nün oyun alanından ihraç edilmesine konu eylemi, faul dahi olmayan bir pozisyondur.
• Pozisyonun gerçek mahiyeti incelendiğinde, ortada bırakın kural dışı bir hareketi, Orkun Kökçü tarafından gerçekleştirilen bir faul dahi bulunmamaktadır.
• Orkun Kökçü’nün ayağı, pozisyon esnasında rakip futbolcu Jose ve Bosele’nin vücudunun altında kalmıştır.
• Bu sebeple futbolcumuz derin bir acı ve ızdırap hissetmiştir.
• Kökçü’nün maruz kaldığı şiddetli acının etkisiyle refleks olarak bacağını derhal rakip oyuncunun altından kurtarmaya çalıştığı sırada ayağının istemeden rakip oyuncuya temas ettiği hususu belirtilmiştir.

Kulüp, savunma dilekçesinde haksız tahrik ve takdiri indirim nedenlerinin uygulanmasını talep etti. Beşiktaş, bu hareketin normal şartlarda faul olarak dahi değerlendirilmemesi gerektiğini, faul olmayan bir hareket neticesinde müsabakadan men cezası verilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırılık teşkil edeceğini vurguladı.

VAR Kayıtları ve Kamuoyuna Bırakılan Takdir

Beşiktaş, pozisyona ilişkin kamuoyuyla paylaşılan VAR kaydındaki hakemlerin ses tonları ve konuşma biçimlerinden nasıl bir duygu ve psikoloji içinde olduklarının takdirini kamuoyuna bıraktı. Kulüp, meselenin hukuken sonuna kadar takipçisi olacağını belirtti.

Hakem Tartışmaları ve Türk Futbolundaki Adalet Arayışı

Beşiktaş Kulübü’nün açıklaması sonrası yorumcular, bu durumun Türk futbolundaki genel hakemlik sorunlarına dikkat çekti.

“Gecikmiş Bir Açıklama”: Yöneticilere Eleştiriler

Yorumcular, Beşiktaş’ın açıklamasının çok geç kalmış bir açıklama olduğunu ifade etti. Maçtan hemen sonra yöneticilerin ve başkanların kamuoyuna çıkarak isyan etme hakkı olduğunu, milyonlara hitap eden bir kulübün beklenti içindeki taraftarlarının olduğunu vurguladılar. Taraftarların, çok sevdikleri bir oyuncunun haksız yere cezalandırılmasına içerlediği belirtildi.

VAR Protokolü ve Hakem Müdahaleleri

Tartışmanın odak noktalarından biri de VAR müdahalesiydi. Kimine göre kırmızı kart olan pozisyon için bile, VAR’ın protokol gereği müdahale etmemesi gerektiği iddia edildi. Orta hakemin başlangıçta sarı kart verdiği, ancak VAR’ın çağırmasıyla pozisyonu izleyip kırmızı kart gösterdiği, bunun adeta hakeme “Orkun’a kırmızı kart ver” denmesi anlamına geldiği yorumları yapıldı. Yorumcu, VAR’ın orta hakemi etki altına almaya çalıştığını belirtti.

Fatih Tekke’nin İsyanı: “İki Takım Yaratılmaya Çalışılıyor”

Türk futbolundaki adaletsizlik algısına ilişkin olarak, Trabzonspor Teknik Direktörü Fatih Tekke’nin Trabzon-Fenerbahçe maçındaki isyanı hatırlatıldı. Tekke’nin, “Burada iki takım yaratılmaya çalışılıyor. Beşiktaş’la Trabzon’u aradan çıkartmaya çalışıyorlar” şeklindeki sözleri, sistemdeki çarpıklık algısını güçlendirdi. Yorumcu, bu durumun yıllardır devam ettiğini ve haksızlığa gelemeyen biri olarak sinirlendiğini dile getirdi.

Hakem Yönetimine Yönelik Ağır İddialar ve Gruplaşma Sorunu

Yorumcu, hakemlere ve özellikle “Ferhat başkan” olarak adlandırdığı kişiye seslenerek ağır iddialarda bulundu. Bazı takımlara torpil geçildiği, kolay penaltı çalındığı veya rakiplerine kolay kırmızı kart gösterildiği, ancak Beşiktaş ve Trabzonspor gibi takımlara karşı farklı bir tutum sergilendiği öne sürüldü. Hakemlerin Fenerbahçe ve Galatasaray maçlarında hata yapma korkusuyla baskı altında kaldığı ve maç alamama endişesiyle yönetim tarzı sergilediği iddia edildi. Ayrıca, hakem camiası içinde gruplaşma ve kutuplaşma olduğu, bunun başarıyı engellediği ve diğer hakemleri tedirgin ettiği belirtildi. Yorumcu, bu tür yönlendirmeler ve iki başlı/üç başlı yönetim iddialarının kendi kulaklarına da geldiğini ifade etti.

Anadolu Takımlarının Haksızlık Karşısındaki Durumu

Sadece büyük kulüplerin değil, Anadolu takımlarının da bu adaletsizlikten payını aldığı vurgulandı. Verilmeyen bir penaltı ya da haksız bir kırmızı kartın, bir takımın alt lige düşmesine, genç futbolcuların kariyerlerinin hem maddi hem de manevi anlamda zedelenmesine yol açabildiği belirtildi.

Türk Futbolunun Geleceği İçin Temizlik Çağrısı

Son olarak, yorumcu federasyon başkanına ve “devlet büyüklerine” seslenerek Türk futbolunun bir an önce bu kirlilikten arındırılması çağrısında bulundu. “Bu ülkenin yüzdesi Trabzon, yüzdesi Beşiktaş. İki takım yaratacaksanız, oynatacaksanız kurun kardeşim iki takımla, birlik oynasınlar kendi aralarında” diyerek mevcut durumun kabul edilemez olduğunu ifade etti. Beşiktaş’ın daha sert bir reaksiyon göstermesi gerektiği ve Türk futbolunun temizlenmesi temennisiyle sözlerini tamamladı.