Murat Aşık: Fenerbahçe’nin Finansal Durumu Yönetilebilir ve Geleceği Parlak

Murat Aşık, Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu üyeliği adaylığını açıklamasının ardından, kulübün son yedi yıldaki finansal gelişimini, mevcut borç durumunu ve sürdürülebilir finansal geleceğine dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Bu blog yazısında, Sayın Aşık’ın açıklamaları ışığında Fenerbahçe’nin ekonomik panoramasını derinlemesine inceleyeceğiz.

Fenerbahçe’nin Son Yedi Yıldaki Finansal Yolculuğu

Murat Aşık, Fenerbahçe’nin finansal konularının sürekli gündemde olmasından duyduğu üzüntüyü dile getirerek, son yedi sekiz yıldır herkesin birer muhasebeci ve denetçi haline geldiğini espriyle belirtti. 2018’de Ali Koç’un göreve gelmesiyle kulübün Türk lirası ve döviz cinsinden borçlarının bulunduğunu hatırlattı. Özellikle 2018 Haziran’da 5.30 olan Euro kurunun iki ay sonra 7.50’ye yükseldiğini ve borçların ana para birimi dönüşümünde tam doğru bilgilerin verilmediğini vurguladı.

Geçmişte Fenerbahçe’nin borç sorunundan ziyade yükümlülükleri olduğu söylemlerinin bugün itibarıyla kulüp yönetiminin de açıklamalarıyla doğrulandığını ifade eden Aşık, Kayışdağ ve Ülker arazilerinin proje geliştirme yöntemiyle kulübe kaynak yaratma çabalarını takdirle karşıladığını belirtti. Bu projelerin, statik duran aktiflerin daha hareketli nakit akışı yaratacak bir konuma getirilmesiyle Fenerbahçe’nin finansal pozisyonuna olumlu katkı sağlayacağını dile getirdi ve bu adımları atan yönetimi tebrik etti.

Mevcut Finansal Durum: Bağımsız Denetim Raporu Işığında

Murat Aşık, Fenerbahçe’nin mevcut finansal durumunu değerlendirirken kendi görüşlerinden ziyade, kamuya açık olan bağımsız denetim raporundan alıntılar yaptı. 31 Mayıs 2025 (Transkriptte 2025 olarak geçmekte, muhtemelen 2024 olmalı) tarihli raporda, işletmenin sürekliliğinin devamına ilişkin ciddi şüphe ve belirsizliğin varlığından bahsedildiğini, kulübün varlıklarını nakte çevirmede ve yükümlülüklerini karşılamakta zorluk yaşayabileceği uyarısının yapıldığını aktardı. Ayrıca, Türk Ticaret Kanunu’nun 376. maddesi kapsamında borca batıklık şüphesini uyandıran işaretler bulunduğunu ve yönetim kurulunun gerekli tedbirleri alması gerektiğinin belirtildiğini ekledi.

Rapordaki negatif görüşe rağmen, Aşık son dönemdeki transferlerle birlikte kulübün yükümlülüklerinin yaklaşık 150 milyon Euro’ya yaklaştığını, 31 Mayıs itibarıyla net borcun 21.5 milyar TL (yaklaşık 500 milyon dolar) olduğunu ve yeni transferlerle bu rakamın 700 milyon dolar civarına ulaşabileceğini ifade etti. Ancak bu tabloya rağmen, Aşık yine de Fenerbahçe’nin hiçbir şekilde yönetilemez bir borç sorunu olmadığını vurguladı. Yıllık 300 milyon dolar bütçesi olan bir kulübün doğru hamlelerle, doğru yatırımlarla ve kaynakların etkin dağıtımıyla bu borçları zamanla azaltabileceğine inandığını, Fenerbahçe’nin finansal durumunun yönetilebilir konumda olduğunu ve kendilerinin bu konuda yetkin olduklarını belirtti.

Sürdürülebilir Finansman ve Sportif Başarının Rolü

Sürdürülebilir finansman kavramının önemine değinen Murat Aşık, finans ile futbolun doğru bir iletişim içinde yönetilmesi gerektiğini belirtti. Futbolun artık çok büyük rakamların döndüğü endüstriyel bir boyut kazandığını, oyuncu transfer maliyetlerinin 50 milyon Euro’nun altına inmediğini dile getirdi. Bu noktada kulüp yönetiminde duygulardan arınmış, rasyonel ve analitik kararlar alınması gerektiğini vurguladı. Fenerbahçe’nin gelir konusunda bir sorunu olmadığını, asıl sorunun harcama konusunda yaşandığını ifade etti.

Kulübün son 7-8 yılda 5-6 büyük oyuncu satışı (Vedat Muriç, Kim Min-jae, Elif Elmas, Ferdi Kadıoğlu, Attila Szalai, Arda Güler) gerçekleştirirken, 100’den fazla oyuncu aldığını ve bunların çoğunun bonservis bedeliyle geldiğini belirtti. Bu nedenle, sürdürülebilir bir finansal gelecek için oyuncuyu yeri geldiğinde satabilmeyi, doğru maliyetle alıp bekleyebilmeyi öğrenmek gerektiğini söyledi. Fenerbahçe’nin finansal anlamdaki en büyük eksikliğinin “ortak akıl” olduğunu düşündüğünü dile getirdi. Gelirleri artırmak için taraftar kitlesinin genişlemesinin şart olduğunu, bunun da doğrudan sportif başarıyla ilişkili olduğunu vurguladı. Genç nesillerin Fenerbahçe’ye bağlanmasının sportif başarıya bağlı olduğunu, anketlerde rakiplerinin taraftar sayısında öne geçtiğini ve bu durumun gelirleri olumsuz etkilediğini belirtti.

Aşık, “Paralı başkan değil, başarılı başkan gerekiyor” diyerek, bugünkü futbol maliyetlerinin bireysel olarak karşılanamayacak boyutlara ulaştığını ifade etti. Ederson ve Skriniar gibi oyuncuların maliyetlerinin yüksekliğine dikkat çekerek, sınırsız ve kontrolsüz harcamadan kaçınarak, ancak sportif başarıyı önceliklendirerek camiayı kenetlemek gerektiğini sözlerine ekledi.

Ali Koç Dönemi ve Gerçekleşmeyen Vaatler

Murat Aşık, mevcut başkan Ali Koç’un kulübe sağladığı finansal destek iddialarını resmi finansal tablolar üzerinden değerlendirdi. Bu desteklerin, kulübün gayrimenkullerini, varlıklarını veya aktiflerini artırmadığını, bilançolarda herhangi bir proje geliştirme veya yeni gayrimenkul edinimi görülmediğini belirtti. Borçların da azalmadığını, aksine 700 milyon dolar civarına ulaştığını ifade etti. Dolayısıyla Ali Koç’un iddia edilen katkılarının, kulübün aktiflerine veya borç azaltımına değil, Diego Carlos, Mimovi, Samatta, Sisse, Ayev, Slimani, Benzia, Max Kruse gibi başarısız transferlere harcandığını öne sürdü.

Mevcut yönetimin verdiği ancak gerçekleşmeyen vaatlere de değinen Aşık, stat inşası, arazi projeleri, Bankalar Birliği anlaşmasından çıkış ve şampiyonluk gibi konulardaki ertelemelerin taraftarda hayal kırıklığı yarattığını belirtti. Bunu bir çek yazıp vadesi geldiğinde ödememek ve sürekli ertelemekle eşdeğer gördüğünü söyledi. Sosyal medyada çıkan “yönetim değişirse maaşlar ödenemez” iddialarına da sert tepki gösteren Aşık, yedi yıldır görevde olan bir yönetimin kulübü bu duruma getirmesi halinde sorumluluğun Ali Koç ve ekibinde olduğunu belirtti. Fenerbahçe’nin maaşları ödeyemeyecek durumda olmadığını bildiğine inanarak, Ali Koç ve ekibini bu yanlış iddiaları düzelmeye davet etti.

Sorumluluk Alma Kararı

Murat Aşık, daha önce taraf olmayacağına dair açıklamasına rağmen, Saadettin Saran’ın daveti üzerine yönetim kurulu üyeliğine aday olma kararını da açıkladı. Saran’ın kendisine, “Madem değişim istiyorsun ve olağanüstü kongre çağrısını bu camiada ilk yapanlardan birisin, o zaman bu kongrenin dışında kalman, sorumlu kalman mümkün değil” dediğini aktardı. Bu davet üzerine Fenerbahçe’nin önceliklerini kendi söylemlerinin önüne koyduğunu ve sorumluluk alma teklifini kabul ettiğini belirtti.

Merhum babasının kendisine hayatı boyunca aktif siyasete ve kulüp yönetimine girmemesini öğütlediğini, “Fenerbahçe burası” diyerek kulübün dinamiklerine dikkat çektiğini paylaştı. Ancak kendisinin bu kararı akılla değil gönülle aldığını, çalışmaya istekli ve hevesli olduğunu ifade etti. Kongre üyelerinin teveccüh göstermesi halinde, yönetim ve başkan olarak bu sorumluluğu yerine getirmeye hazır olduklarını sözlerine ekledi.

Sonuç

Murat Aşık’ın açıklamaları, Fenerbahçe’nin finansal durumu, yönetim anlayışı ve geleceği üzerine kapsamlı bir bakış sunuyor. Kulübün borçlarının yönetilebilir olduğu, ancak harcamaların kontrol altına alınması ve sportif başarının artırılarak gelir kaynaklarının güçlendirilmesi gerektiği temel mesaj olarak öne çıkıyor. Finansal sürdürülebilirlik için rasyonel kararlar, ortak akıl ve camianın sportif başarı etrafında birleşmesi hayati önem taşıyor. Aşık’ın Saadettin Saran listesinden aday olması, Fenerbahçe’nin bu köklü sorunlarına çözüm bulma arayışının bir parçası olarak değerlendiriliyor.