KARMA’dan Spor Gündemine Kapsamlı Bakış: Basketboldan Futbola, Tartışmalardan Tahminlere!

Yeni bir “Karma” bölümüyle karşınızdayız! Geçtiğimiz haftanın spor gündemini mercek altına aldığımız bu bölümde, 12 Dev Adam’ın EuroBasket’teki yürek burkan macerasından Alperen Şengün’ün futboldaki muadiline, Avrupa’da fırtına estiren Türk futbolcularımızın performanslarından Haaland ve Isak gibi yıldızların tartışmalı oyun tarzlarına kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Ayrıca Şampiyonlar Ligi kehanetlerimizi de sizlerle paylaşıyoruz.

EuroBasket Macerası: 12 Dev Adam’a Teşekkürler

Basketbol Milli Takımımızın EuroBasket’teki mücadelesi hepimizi derinden etkiledi. Şampiyonluğu son anlarda kaybetmiş olsak da, 12 Dev Adam’a yaşattıkları mükemmel heyecan ve gösterdikleri tutku için minnettarız. 2001 ve 2010 finalleri gibi daha güçlü rakiplere karşı verilen mücadelelerden farklı olarak, bu şampiyonada baştan sona daha tutkulu ve yoğun bir oyun sergilediğimizi düşünüyoruz. İsveç maçı dışındaki tüm karşılaşmaları domine etmemiz, ne kadar yaklaştığımızın bir göstergesiydi.

Özellikle Alperen Şengün‘ün 23 yaşında gösterdiği performans takdire şayandı. Daha önünde Dünya Şampiyonası ve Olimpiyatlar varken, bu tutkulu jenerasyonun onun etrafında bir şampiyonluk elde edebileceğine inanıyoruz. İkinci olmak da büyük bir başarıdır; Dončić ve Giannis gibi yıldızların bile gelemediği bu arenada finale çıkmak gurur verici.

Maçın son anlarında Isaac Bonga‘nın beklenmedik performansı ve Şröder‘in “final kaybetmem” iddialarına rağmen zaferle ayrılması üzüntümüzü artırdı. Ancak Cedi Osman ve Alperen’in gözyaşları, bu şampiyonluğun ne kadar çok istendiğini gösterdi. Cedi, turnuvayı çok olgun ve keskin bir oyunla tamamladı. Takımda kötü oynayan tek bir oyuncu bile yoktu, sadece son iki dakikada şanssızlıklar yaşadık.

Alperen Şengün’ün son pozisyonda kullandığı üçlük denemesi sosyal medyada eleştirilse de, Alperen’in bu şutları sokabilen bir oyuncu olduğu ve NBA kariyerinde üçlük üzerinden oynanan bir sisteme adapte olmaya çalıştığı unutulmamalı. Bu turnuvadaki başarımızın en büyük nedenlerinden biri oydu. Ercan Osmani’nin Yunanistan maçındaki katkısı gibi, oyuncularımızı sadece bir maçtaki performanslarına göre acımasızca eleştirmemek gerekiyor. Basketbol, anlık kararların verildiği bir spor ve şanssızlıklar her zaman olabilir.

Alperen Şengün’ün Futboldaki Karşılığı Kim?

Programımızın ilgi çekici başlıklarından biri de Alperen Şengün‘ün futboldaki karşılığının kim olduğu tartışmasıydı. Alperen’in top getiren, pas veren, üçlük tehdidi olan, boyalı alanda affetmeyen, ribauntları toplayan, lider ve atletik yapısıyla komple bir oyuncu olduğu vurgulandı. Dinleyicilerimize de yönelttiğimiz bu soruya gelen ve kendi düşüncelerimizden çıkan bazı isimler şunlardı:

• Frank Lampard: Liderliği, atletizmi, skorer kimliği ve maç kazandıran yapısıyla Alperen’e benzetildi.
• Rodri: Takımı için her şeyi yapan, gol atan, savunmada direnç gösteren, pas veren ve driplingle orta sahayı geçen “Prime Rodri” benzetmesi yapıldı.
• Thierry Henry: Topla birlikteki zarafeti nedeniyle Alperen’in oyununa benzetildi.

Alperen’in tüm milli takım arkadaşlarının hakkını teslim etmekle birlikte, bu turnuvada çok ön plana çıktığı ve onun etrafında muazzam bir ekip kurulduğu genel kabul gördü.

Avrupa’da Parlayan Türk Futbolcularımız

Avrupa’nın 5 büyük liginde forma giyen Türk futbolcularımız geçtiğimiz hafta sonu adeta damga vurdu. Hakan Çalhanoğlu 2 gol, Kenan Yıldız 1 gol 1 asist, Arda Güler 1 gol ve Can Uzun 1 golle “Akdeniz’i Türk gölüne çevirdik” yorumlarına neden oldu. Bu kusursuz performansların ardından, oyuncularımızın sezon sonu gol ve asist sayıları üzerine tahminlerde bulunduk (tüm kulvarlar, resmi kulüp maçları için):

• Hakan Çalhanoğlu: 10 gol, 10 asist (Özkan’dan 9 gol 12 asist, Müjdat’tan 10 gol 11 asist)
• Kenan Yıldız: 14 gol, 7 asist (Müjdat’tan 15 gol 10 asist)
• Arda Güler: 12 gol, 12 asist (Özkan’dan 11 gol 13 asist, Müjdat’tan 11 gol 11 asist)
• Can Uzun: 12 gol, 7 asist (Özkan’dan 18 gol 13 asist, Müjdat’tan 14 gol 8 asist)

Ayrıca Juventus-Inter maçındaki gibi Serie A’da unutulmaz anlar yaşandığı ve Karadağlı genç oyuncu Aciç‘in attığı golle dikkat çektiği de belirtildi.

Luka Modrić: Yıllara Meydan Okuyan Efsane

Luka Modrić‘in 40 yaşında hala Serie A gibi üst düzey bir ligde oynaması ve gol atması büyük takdir topladı. Ronaldo ve Messi’nin kariyerlerinin sonlarına doğru daha az rekabetçi liglere transfer olmalarına karşın, Modrić’in bu istikrarı sürdürmesi, onun hak ettiği değeri tam olarak görmediği tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Ancak Ballon d’Or kazanmış bir oyuncunun hakkının teslim edildiği de dile getirildi; Modrić’in tercihi, zirvede kalma arzusunun bir göstergesi olarak değerlendirildi.

Geçen Haftanın Tahminleri ve Haaland Tartışması

Geçen hafta yapılan maç tahminlerini değerlendirdiğimizde, Özkan‘ın tahminlerinin büyük ölçüde tutması dikkat çekti. Özellikle Real Madrid’in 2-1 kazanması ve Kenan Yıldız’ın şov yapacağı öngörüleri doğru çıktı. City’nin United karşısında 3-0’lık galibiyeti de doğru tahminler arasındaydı.

Bu başarıların ardından, son dönemin en çok konuşulan golcülerinden Erling Haaland hakkındaki tartışmalar yeniden alevlendi. Haaland’ın inanılmaz istatistiklerine (50 maçta 50 gol, 6 derbide 11 golle Rooney’yi geride bırakması, Şampiyonlar Ligi’nde maç başına bir gol ortalaması) rağmen, oyununda “zarafet” eksikliği eleştirisi gündeme geldi. Zlatan Ibrahimović gibi fiziksel gücü olan ama zarif oyuncularla kıyaslandığında, Haaland’ın topu ayağına yakıştırmadığı iddia edildi. Dinleyicilerimize “Haaland’a zarafet üzerinden 10 üzerinden kaç verirsiniz?” sorusu yöneltilirken, bir yandan da teknik direktörlerin asıl odak noktası gol atması olduğu vurgulandı.

Isak mı, Haaland mı? Yüksek Transfer Ücretleri ve Beklentiler

Isak‘ın dünyanın en iyi forveti olduğu iddiaları, Haaland‘ın kanıtladığı seviye göz önüne alındığında iddialı bulundu. Haaland’ın Salzburg, Dortmund ve Premier Lig’deki başarısı, Şampiyonlar Ligi’ndeki gol ortalamasıyla kıyaslandığında Isak’ın henüz bu seviyeye ulaşmadığı belirtildi.

Transfer piyasasındaki yüksek ücretler ve oyuncular üzerindeki baskı da konuşulan konular arasındaydı. Özellikle Florian Wirtz‘in (Voltemade olarak da anılıyor) 90-100 milyon euro civarındaki bonservis bedeliyle Liverpool’a transfer olması, onun üzerindeki beklentileri ve eleştirileri artırdı. Wirtz’in henüz skora dokunamaması, De Bruyne, İlkay Gündoğan, Mohamed Salah, Sadio Mane ve Firmino gibi isimlerin Premier Lig’de ne kadar istikrarlı ve kolay görünen performanslar sergilediğini ortaya koydu. Bu oyuncuların “standart dışı” işleri kolay göstermeleri, Wirtz gibi genç yeteneklerin üzerindeki baskıyı artırıyor. Ancak ona adaptasyon süreci için zaman verilmesi gerektiği de vurgulandı.

Şampiyonlar Ligi Kehanetleri

Şampiyonlar Ligi’nde bu haftanın öne çıkan maçları için tahminlerimizi paylaştık:

• Athletic Arsenal: Ortada bir maç, beraberlik bekleniyor. Nico Williams’tan gol veya asist gelebilir.
• Juventus Dortmund: Kenan Yıldız’ın maça damga vuracağı, Juventus’un kazanacağı bir maç. Tahmin: 2-2 ya da Juventus galibiyeti.
• Real Marsilia: Real Madrid’in galibiyetle başlayacağı bir gün. Mbappe ile Arda’nın gölgesinde kalan Vinnie Jr. sahne alabilir. Arda Güler’den gol veya asist bekleniyor.
• Bayern Chelsea: 2012 finalinin rövanşı. Bayern’in kazanacağı düşünülüyor, Luis Diaz akşamı olabilir. Ancak Chelsea’nin ters bir takım olduğu ve Bayern için kolay bir maç olmayacağı görüşü de var.
• Paris Saint-Germain Atalanta: Paris Saint-Germain’in rahat, gollü bir galibiyet alacağı düşünülüyor. Atalanta da gol bulabilir. Tahmin: 2-0 veya 3-0 PSG galibiyeti.
• Ajax İnter: Az gollü, hatta 0-0 bitme ihtimali olan bir maç. Ancak Turam’ın deplasmanda etkili olabileceği belirtildi.
• Liverpool Atletico Madrid: Kilitlenebilecek, az gollü bir maç. Hatta 0-0 ihtimali yüksek. Atletico Madrid’den reaksiyon bekleniyor.
• Nikas Barcelona: Güzel ve gollü bir maç olması bekleniyor. Barcelona’nın kazanacağı, Raphinha’nın maça etki edeceği tahmin ediliyor. Tahmin: 1-3, 2-3 gibi skorlar.
• City Napoli: De Bruyne’den asist veya gol beklenen bir maç. Her iki takımın da gol bulacağı düşünülüyor. Höylund ve Scott McTominay’dan da gol beklentisi var. Real Madrid’in en az iki farklı kazanacağı da eklendi.

Sonuç

Bu hafta spor gündemi yine dopdolu geçti. EuroBasket’teki 12 Dev Adam’ın mücadelesiyle yaşadığımız buruk sevinç, Alperen Şengün gibi genç yeteneklerin geleceğe dair umutları ve Avrupa liglerinde parlayan Türk futbolcularımızın yükselişi bizi heyecanlandırdı. Haaland gibi yıldızların performans tartışmalarından, Şampiyonlar Ligi kehanetlerimize kadar birçok konuya değindiğimiz bu programda, sporun sadece sonuçlardan ibaret olmadığını, aynı zamanda bir tutku, heyecan ve tartışma alanı olduğunu bir kez daha gördük. Gelecek haftalarda da sporun nabzını tutmaya devam edeceğiz.