Galatasaray’dan Tarihi Başlangıç: Ligde Rekorlar Kırılırken, Şampiyonlar Ligi Hedefleri ve Yıldızların Performansları Mercek Altında

Galatasaray’dan Tarihi Başlangıç: Ligde Rekorlar Kırılırken, Şampiyonlar Ligi Hedefleri ve Yıldızların Performansları Mercek Altında

Mutlu akşamlar ve iyi seyirler dilediğimiz yayınımızda Uğur Karakullukçu ile birlikte gündemdeki önemli konuları ele aldık. Galatasaray’ın ligdeki beş maçlık galibiyet serisi ve Beşiktaş’ın geri dönüşü başta olmak üzere, takımların mevcut durumlarını, Şampiyonlar Ligi hedeflerini ve transfer döneminin yıldızlarının performanslarını detaylıca inceledik. Şimdi tüm bu konuları yazılı olarak sizlerle paylaşacağız.

Galatasaray’dan Sezona Rekor Kırarak Başlangıç

Galatasaray, Eyüpspor’u deplasmanda 2-0 mağlup ederek ligde beşinci maçından da galibiyetle ayrıldı. Geçtiğimiz sezonun ardından bu sezona da 5’te 5 yaparak başlayan Sarı-Kırmızılılar, Okan Buruk yönetiminde tarihteki ilk takım unvanını kazandı. Okan Buruk, rekorlara imza atmaya devam ederken, Galatasaray da lige çok güçlü bir giriş yaptı.

Geçen sezonki 5’te 5’lik başlangıçta Galatasaray dört maçta gol yemişti; hücumda güçlü ancak savunmada pozisyon veren bir takım vardı. Hatta geçen seneki ilk Eyüpspor maçında iki net pozisyonda gol yemişti. Ancak bu sezon, özellikle Lemina’nın takıma katılmasıyla daha oturaklı bir orta saha üçlüsüne geçildi ve arka tarafta da daha sağlam bir düzen oturtuldu. Eren’in yarı stoper kimliğiyle savunmaya yaptığı katkı göz ardı edilemez. Bu bakımdan, mevcut 5’te 5’in çok daha sağlıklı olduğunu söyleyebiliriz. Galatasaray, ilk beş haftada üç galibiyet, bir beraberlik ve bir mağlubiyet almış, daha “gariban” bir giriş yapmıştı. Şimdi ise çok gol yemeyen, fakat yine de gol atan bir takım kimliğiyle ligin en iddialı takımı konumunda.

Galatasaray’ın şu an için inanılmaz bir hücum futbolu sergilemediği doğru ancak bu doğal bir durum. Takım, Şampiyonlar Ligi’ne göre kendini ayarlıyor ve formunu Ekim sonu, Kasım başına bırakması gereken bir periyotta. Önümüzdeki haftalarda Liverpool, Manchester City, Atletico deplasmanları gibi kritik Şampiyonlar Ligi maçları ile birlikte ligdeki zorlu fikstür Galatasaray’ı bekliyor. Bu süreçte milli takım aralarının da olması, Ekim ortasından itibaren maç yoğunluğunun artacağını gösteriyor. Beş maçta 15 gol atıp sadece bir gol yemiş olmak, Galatasaray’ın ligde “Bu lig benim ellerimde” mesajını verdiğini açıkça gösteriyor.

Yeni Transferlerin ve Kilit Oyuncuların Performans Değerlendirmesi

İlkay Gündoğan: Galatasaray formasıyla ilk kez 90 dakika sahada kalan İlkay, 87 kez topla buluştu, %94 pas isabet oranı yakaladı ve 2 kilit pas verdi. Maç sonrası yaptığı açıklamada iki ay sonra 90 dakika oynamanın zorluğuna değinse de, performansıyla beğeni topladı. Özellikle topsuz koşularıyla Eyüp savunmasını açamayan takıma hareketlilik getirdi. Sara’nın aksine, daha progresif ve hücum odaklı paslarıyla oyunun yönünü değiştirdi. Takıma çok çabuk uyum sağlaması ve kalitesiyle ligin çok üstünde olduğunu hissettirmesi dikkat çekiciydi.

Yunus Akgün: Barış Alper oyuna girdikten sonra forvet arkası pozisyonunda görev yapan Yunus, merkezden dripling yapabilen, inanılmaz değerli bir oyuncu olduğunu bir kez daha gösterdi. Leicester’da sağ iç oyuncusu olarak oynayan Yunus, başarılı driplingleri ve hem hücumda hem de savunmada sergilediği yüksek mücadele gücüyle takıma önemli katkı sağlıyor. Fit olduğunda sürekli fayda yazan bir oyuncu.

Leroy Sané: 70 dakika sahada kalan Sané, 34 topla buluşma, %83 isabetli pas, 0 şut ve 1 kilit pas ile beklenen verimi veremedi. 10 top kaybı yapması da dikkat çekti. Yüksek beklentilerle transfer olmasına rağmen, şu an için ligde Yunus Akgün’den fazlasını sunamadığı, hatta savunma katkısı açısından eksi kaldığı yönünde eleştiriler var. Şampiyonlar Ligi maçlarında kendini kanıtlaması bekleniyor.

Barış Alper Yılmaz: 57. dakikada oyuna dahil olan Barış Alper, 8 ikili mücadelenin 7’sini kazanarak, bir asist yaparak ve direkten dönen bir şutuyla maçın kahramanı oldu. Sıfır pas hatasıyla oynayan Barış, taraftarla arasındaki soğukluğu giderme adına önemli bir adım attı. Sahaya girdikten sonra hücuma getirdiği hareketlilik ve mücadele gücüyle Galatasaray’ın galibiyetinde büyük rol oynadı.

Mauro Icardi: Uzun bir aradan sonra ilk 11’de başlayan Icardi, fiziksel olarak %100 hazır olmasa da golcülüğünü bir kez daha gösterdi. Her 45 dakikada bir gol atma istatistiğiyle Avrupa’nın en sık gol atan isimlerinden biri. Metin Oktay’ın vefat yıldönümünde yaptığı özel selamla taraftarın takdirini kazandı. Sakatlık sonrası fiziksel olarak eski performansında olmaması doğal karşılansa da, gol vuruşlarındaki kalitesi ve doğru yerlere koşularıyla takıma katkı sağlamaya devam ediyor. Galatasaray tarihinin en golcü yabancı oyuncularından biri olma yolunda ilerlemesi, ona karşı yapılan haksız eleştirilerin gözden geçirilmesi gerektiğini düşündürüyor.

Uğurcan Çakır: Galatasaray formasıyla ilk kez 11’de yer alan Uğurcan, gol yemeden maçı tamamladı. İlk maçın verdiği gerginlikle iki pas hatası yapsa da, gelecekte takım için önemli bir isim olabileceği sinyalini verdi. Muslera’ya olan saygısını dile getirerek, onun başarılarını tekrarlamak istediğini belirtti.

Beşiktaş’ın Geri Dönüşü ve Sergen Yalçın Etkisi

Beşiktaş’ın son maçtaki geri dönüşü de dikkat çekiciydi. Sergen Yalçın’ın cesur kararları, özellikle Endid’in olmadığı maçta Demirege’siz başlama tercihi başlangıçta riskli görünse de, oyuna müdahaleleriyle maçın gidişatını değiştirdi. Cengiz’in attığı golde Demirege’nin payının daha büyük olduğunu düşünenler, Sergen Yalçın’ın “adamına göre muamele” yapmayan karakterini bir kez daha gördü.

Bilal Toure: Beşiktaş’ın en yüksek potansiyelli transferlerinden biri olarak gösterilen Toure, güçlü fiziği ve yetenekleriyle beğeni topladı. Sağlıklı bir sezon geçirmesi halinde 30 milyon euro’luk bir oyuncu olabilecek potansiyele sahip olduğu belirtiliyor. Larin’den çok daha üstün bireysel yeteneklere sahip olduğu düşünülüyor.

Rafa Silva: İstatistiksel olarak iyi bir oyuncu olsa da, Beşiktaş’a olan katkısının beklenenin altında kaldığı yönünde eleştiriler var. Takım arkadaşlarının iyi performansına rağmen şovunu yapması gerektiği düşünülüyor. Ancak kulübün içinde yaşanan psikolojik faktörlerin ve Sergen Yalçın’ın liderliğinin Rafa’nın performansını olumlu etkilemesi bekleniyor.

Rıdvan Yılmaz: Antrenman eksiği olsa da, sahaya çıktığında Beşiktaş taraftarını şaşırtacak kadar olgunlaştığı ve geliştiği düşünülüyor. Hem fiziksel hem de oyun anlamında önemli farklar göstererek formayı kolay kolay bırakmayacağı öngörülüyor.

Beşiktaş yönetiminin, son yıllardaki kötü gidişatın ardından bu yaz döneminde 20’nin üzerinde oyuncuyla yollarını ayırarak ve yerine Abraham, Elary, Cerni, Orkun Kökçü, Jures, Rıdvan, Taylan gibi isimleri kadroya katarak iyi bir iş çıkardığı düşünülüyor. Kadroyu boşaltmanın yeni transfer yapmaktan daha zor olduğu vurgulanırken, Beşiktaş taraftarının artık takıma ve hocaya istikrar vermesi gerektiği belirtildi.

Yeni Şampiyonlar Ligi Sistemi ve Genel Değerlendirmeler

Yeni Şampiyonlar Ligi sisteminin adil olmadığı, fikstürlerin takımlar arasında dengesizlik yaratabileceği eleştirileri dile getirildi. Ancak UEFA ve FIFA’nın bu sistemi daha fazla maç ve dolayısıyla daha fazla gelir elde etme motivasyonuyla oluşturduğu aşikar. Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’nde Frankfurt, Monaco, Ajax üçlüsünden 4 puan alması ve içerideki Bodo, Union, Saint maçlarını kazanması durumunda gruptan çıkma şansının yüksek olduğu belirtildi.

Sonuç

Galatasaray, ligde tarihi bir başlangıç yaparken, Şampiyonlar Ligi’nde de iddialı bir konumda. Yeni transferlerin adaptasyonu ve kilit oyuncuların form grafiği, takımın hem lig hem de Avrupa hedefleri için belirleyici olacak. Beşiktaş ise Sergen Yalçın yönetiminde, revize edilmiş kadrosuyla ligde geri dönüş sinyalleri veriyor. Her iki büyük takımın da önünde zorlu ancak heyecan verici bir dönem var. Türk futbolu için umut vadeden bu gelişmelerin sahalarda ve Avrupa arenasında başarılarla taçlanmasını temenni ediyoruz.