Galatasaray’da Frankfurt Maçı Öncesi Son Durum: Osimhen, Takım Ruhu ve Avrupa İddiası

Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk ve başarılı oyuncusu Kaan Ayhan, UEFA Şampiyonlar Ligi’ndeki kritik Frankfurt maçı öncesinde önemli açıklamalarda bulundu. Bu blog yazısında, sakatlık durumu, takımın güncel atmosferi, Avrupa hedefleri ve rakip takımla ilgili stratejileri içeren basın toplantısının tüm detaylarını Türkçeye uyarlanmış bir şekilde bulacaksınız. Sarı-Kırmızılı ekibin Almanya deplasmanındaki mücadelesi öncesi son durumu birlikte inceleyelim.

Osimhen’in Sağlık Durumu ve Kadro Dışı Kalması

Muhabirlerin Osimhen’in durumu ve Liverpool maçı için risk alınıp alınmayacağı yönündeki sorusuna yanıt veren Okan Buruk, oyuncunun milli takımda sakatlandığını belirtti. Lig maçında oynatamadıklarını, ancak Frankfurt maçına yetiştirme umutları olduğunu ifade etti. Buruk, “O ağrıyla oynayabilecek mi, onu tolere edebilecek mi?” sorusunun önemli olduğunu ve Osimhen’in son iki günkü antrenmanlarda deneme yapmasına rağmen kendisinden gelen geri bildirimin şu anda oynayabilecek düzeyde olmadığı yönünde olduğunu aktardı.

Teknik Direktör, sağlık ekibiyle yapılan görüşmeler sonucunda oyuncuların sağlığının kendileri için çok önemli ve çok değerli olduğunu vurguladı. Osimhen’in de her şeyi göze alıp oynayabilecek karakterde bir oyuncu olduğunu ancak yüzde yüzünü veremediği, ağrılı bir şekilde oynamasının ne kendisine ne de takıma faydası olacağını düşündüklerini söyledi. Bu sebeple Osimhen’i kadroya almadıklarını ancak hücum hattında çok önemli oyunculara sahip olduklarını ve yarın en iyisini yapmaya çalışacaklarını ekledi.

Okan Buruk’un Frankfurt Anıları ve Kaan Ayhan’ın Takım Analizi

Okan Buruk’un Geçmişteki Frankfurt Tecrübesi

Bir gazeteci, Okan Buruk’a futbolculuk döneminde Frankfurt’a karşı kazandığı maçı hatırlatarak bu karşılaşmanın kendisinde ne hissettirdiğini sordu. Buruk, Frankfurt’un Instagram hesabında bile 92-93 sezonundaki o maçın paylaşıldığını gördüğünü belirtti. İlk maçın Frankfurt’ta 0-0 bittiğini ve kendisinin o maçta çok iyi oynadığını, hatta A takımdaki ilk senesi ve kariyerindeki üçüncü Avrupa Kupası maçı olduğunu söyledi. İstanbul’da 1-0 kazanarak turu geçtiklerini, bunun kendisi için güzel bir anı olduğunu ve o zamanki Galatasaray takımının çok iyi, Frankfurt’ta ise çok önemli oyuncuların bulunduğunu ekledi. Tekrar Frankfurt’ta, teknik direktör olarak bu sahaya çıkmanın kendisi için çok heyecan verici olduğunu ve o zaman turu geçen taraf oldukları gibi, bu sefer de kazanan taraf olmayı umduklarını dile getirdi.

Kaan Ayhan’dan Takım Dinamiği ve Adaptasyon Süreci

Kaan Ayhan’a takımın geçen seneye göre farkı sorulduğunda, “Tabii ki aslında alışık olduğumuz küçük detaylarda fark oluyor ama dediğim gibi her sezon olan şeyler özellikle yeni transferlerle, yeni isimlerle birlikte… Sezonun başında olduğumuzu da gözden geçirirsek tabii bazı şeyler daha tam oturmuş olmuyor sezon başında,” şeklinde yanıt verdi. Ancak ana kadroya bakıldığında, üç-dört senelik süreçte hep güzel bir gruplaşma olduğunu ve takım olarak iyi anlaştıklarını vurguladı. Gelen oyuncuların da takıma adaptasyon sürecini gayet iyi geçirdiğini, bu durumdan memnun olduğunu ve şimdiye kadar iyi yönettiklerini düşündüğünü belirtti. Yarın en üst seviyede bunu ölçme şansları olacağını ancak şu anki durumdan oldukça memnun olduğunu ifade etti.

Frankfurt Deplasmanında Taraftar Desteği ve Atmosfer

Kaan Ayhan’a Almanya’nın Türk takımları için bir nevi “ev sahibi” konumunda olduğu, ancak Frankfurt Kulübü’nün Türk taraftarların maça gelmesini engellemek için önlemler aldığı hatırlatılıp yarınki atmosferin nasıl olacağı soruldu. Kaan, “Benim hatırladığım bir Nih maçı var. Orada da engellemeye çalışmışlardı ama pek başaramamışlardı açıkçası,” diyerek geçmiş tecrübesine atıfta bulundu. Yarın belki biraz daha çok Frankfurt taraftarının olabileceğini, ancak sadece statta değil, televizyon karşısında da Galatasaray taraftarının kendilerini destekleyeceğini bildiklerini ve bu sorumluluğun farkında olduklarını söyledi. Kaan, sadece kendi taraflarının yarattığı atmosferin değil, Frankfurt taraftarının da yarattığı atmosferin Şampiyonlar Ligi’ne yakışan bir atmosfer olacağını düşündüğünü dile getirdi. Takım olarak kendilerine odaklandıklarını ancak taraftarın yardımı ve desteğiyle yarın üç puan almayı planladıklarını ekledi.

Takım Taktikleri ve Oyun Felsefesi

Frankfurt Teknik Direktörü Dino Toppmöller’in “Galatasaray’ın topla oynamasını engellememiz gerekiyor” açıklamasının sorulması üzerine Okan Buruk, iki takımın oyun felsefesinin birbirine çok benzediğini söyledi. Galatasaray’ın son üç maçta ortalama yüzde 65 topa sahip olduğunu, Frankfurt’un da topa sahip olan bir takım olduğunu hatırlattı. Buruk, “Hem top bizdeyken veya Frankfurt’tayken ve top rakipteyken iki takım da yine agresif olan, önde baskıya giden, topa sahip olan, geriden oyun kuran ve özellikle oyuncu kalitesiyle hücumda etkili iki tane takım karşı karşıya gelecek,” dedi. İki takımın oyununu, oyun kalitesini ve dizilişlerini çok benzettiğini ifade etti.

Rakibin topa sahipken özellikle “4+1 kalıp, çayı bir ve canı biraz daha hücumun yanına sokup yani beşli bir blokla önde hücum etmeyi seven” bir yapıda olduğunu, bek desteklerinin de önemli olduğunu belirtti. Top kendilerine geçtiğinde de geri kazanmaya çalışacaklarını, Galatasaray’ın da benzer bir oyun oynadığını vurguladı. Bu nedenle iki takımın da birbirine topu bırakmayacağını, birbirine yakın topa sahip olma yüzdelerinin olduğu bir oyun ortaya çıkacağını düşündüğünü ve bireysel kalitelerin sonucu belirleyeceğini söyledi.

Maçın Favorisi Kim? Teknik Direktörün Cevabı

Alman medyasının ve rakip teknik direktörün Galatasaray’ın kadro kalitesinden bahsetmesi üzerine, “Bu maçın bir favorisi var mı? Varsa bu siz misiniz?” sorusu Okan Buruk’a yöneltildi. Buruk, iki takıma da bakıldığında kadro yapısı olarak çok önemli oyunculara sahip olduklarını belirtti. Bir takımın daha tecrübeli, diğerinin daha genç olmasının artı ve eksileri olacağını söyledi. Frankfurt’un ev sahibi olduğu için bu anlamda favori gösterilebileceğini ancak iki takımın da tecrübesi, oyun kalitesi ve skoru hızlı değiştirme yeteneği göz önüne alındığında, favorinin sahada iyi oynayan, daha iyisini yapan takım olacağını düşündüğünü ifade etti. Şampiyonlar Ligi kalitesinde ve böyle bir deplasmanda iki takımın da favori olduğunu düşünmüyorum. Bu sahada kim daha iyisini yaparsa onun favori olacağını düşünüyorum. Osimhen’in yerine forvette kime yer vereceği sorusuna ise net kararını yarın vereceğini söyleyerek yanıt vermedi.

Avrupa Hedefleri ve Kazanma İsteği

Galatasaray’ın önceki Avrupa sezonlarında iyi maçlar çıkarmasına rağmen küçük detaylarla istenilen noktaya gelinmemesi üzerine, bu seneki hedefler ve çıkarılan dersler soruldu. Okan Buruk, bu sene beklentinin daha fazla olduğunu, üç sene üst üste şampiyon olmuş ve ilk beş haftayı galibiyetle kapatmış bir takımdan Şampiyonlar Ligi’nde ne yapacağının merak edildiğini belirtti. “Bu heyecan bizde de var, taraftarımızda da var,” dedi. Bu beklentiyi karşılayacak çok iyi ve önemli bir kadro kurduklarını düşündüğünü, Şampiyonlar Ligi’nde rakiplerle yarışabilecek bir kadroya sahip olduklarını ve her şey iyi gittiğinde çok iddialı olduklarını ifade etti.

Önceki senelerde yaşanan şanssızlıklar, iyi oynanan ve kaybedilen maçlar olduğunu, ancak bunların futbolun içinde olduğunu hatırlattı. Paris Saint-Germain örneğini vererek, çok büyük yatırımlara rağmen beklenmedik bir sezonda, genç ve isimsiz kadrosuyla Şampiyonlar Ligi’ni kazandıklarını söyledi. Kendi döneminden de 2000 yılındaki UEFA şampiyonluğunu hatırlatarak, Şampiyonlar Ligi grup aşamasından gelerek UEFA’ya katıldıklarını ve önemli başarılar için doğru adımlarla gelişimin şart olduğunu vurguladı. Bu sene Şampiyonlar Ligi ile birlikte çok daha iyisini yapabileceklerini, çok daha dikkatli olacaklarını ve küçük detayların maçları kazandırıp kaybettirebildiği bir arenada olduklarını belirtti. Tüm oyuncularından hazır olmalarını istediğini, uzun bir maraton olacağını, her oyuncunun önemli ve değerli olduğunu, maç maç farklı kararlar alacaklarını ancak kulübeden gelen oyuncuların dahi maçı değiştirebilecek hazır seviyede olması gerektiğini ekledi.

Yeni Transferler ve Genç Yetenek Can Uzun

Can Uzun’un Gelişimi

Bir Alman gazeteciden gelen iki sorudan ikincisi, Eintracht Frankfurt’ta oynayan genç yetenek Can Uzun’un gelişimi hakkındaydı. Okan Buruk, Can Uzun ile son milli takım kampında maçı konuştuklarını belirtti. Kendisinin çok büyük bir yetenek olduğunu, genç yaşına rağmen bu sene Bundesliga’da gayet başarılı bir başlangıç yaptığını söyledi. Her oyuncu gibi Can’ın da önünde katedebileceği bir yol olduğunu, ona her zaman yardımcı olmaya çalıştığını ifade etti. Milli takım açısından bakıldığında Can’ın uzun seneler faydalı olacağına inandığını, ancak yarınki maçta kendi takımına (Frankfurt) istediği faydayı verememesini dileyerek, onu en iyi şekilde engellemeye çalışacaklarını söyledi. Maçtan sonra ise kardeşine başarılar diledi.

Yeni Transferlerin Takıma Katkısı

İlk soru olan “Liro ve İlkay” hakkındaki soruya Okan Buruk, takımlarında küçük bir “Schalke grubu” veya “Gelsenkirchen grubu” olduğunu, yani üç-dört hemşehri olduklarını söyledi. Bunun karakterlere de yansıdığını, uzun seneler Gelsenkirchen’de yaşamış ve orada eğitim görmüş futbolcular olarak karakterlerinin benzediğini belirtti. Takım arkadaşlarıyla iyi anlaştıklarını, yeni transferlerin ve tüm takım arkadaşlarının takımdaki kurallara ve dinamiğe çok saygı duyduğunu, büyük isimler olsalar da tüm oyuncuların bu takıma en iyi şekilde yardımcı olmaya çalıştığını ifade etti.

Kazanma Felsefesi ve Risk Yönetimi

Son olarak, Galatasaray’ın en zorlu fikstürlerden birine sahip olduğu ve Okan Buruk’un sürekli kazanma felsefesiyle her maça çıktığı hatırlatılarak, yarınki maçta ne kadar risk alınacağı ve bir puanın kayıp olarak görülüp görülmeyeceği soruldu. Okan Buruk, oyuncularının ve kendisinin hep kazanmak istediklerini ve son üç senede çok maç kazandıklarını belirtti. Bunun Galatasaray’ın genlerinden gelen bir şey olduğunu, “Galatasaray’ın gerçekten hep kazanmayı oynar. Yıllar yılı Galatasaray hep kazandı. En çok şampiyon olan, Avrupa’da kupa kazanan ve Türkiye’nin en başarılı takımı,” diyerek kulübün felsefesini vurguladı.

Yarın da kazanmayı isteyeceklerini ancak Avrupa’daki maçlarda beraberliğin de olabilecek bir sonuç olduğunu söyledi. Sekiz maçlık periyotta beraberliğin de bazen önemli olabileceğini, ancak ana amaçlarının her zaman maçı kazanmak olduğunu belirtti. Rakibi doğru analiz edip kendi oyuncu yapılarına göre oyun stratejilerini belirleyeceklerini, oyun içi hamlelerin de oyuna yön vereceğini ancak ana amacın yine kazanmak olduğunu yineledi.

Sonuç

Frankfurt maçı öncesi yapılan bu basın toplantısı, Galatasaray’ın hem oyuncu sağlığına verdiği önemi hem de Şampiyonlar Ligi’ndeki iddialı duruşunu gözler önüne serdi. Okan Buruk ve Kaan Ayhan’ın açıklamaları, takımın bu önemli mücadeleye hem fiziksel hem de mental olarak hazırlandığını, birlik içinde hareket ettiğini ve Avrupa’da başarıya ulaşmak için küçük detaylara dahi dikkat ettiğini gösteriyor. Yarınki maç, bu hedeflere ulaşma yolunda önemli bir adım olacak.