Sports Dijital’in “Radar” programında Aydın Cingöz ile birlikte haftanın en sıcak futbol gündemini değerlendirdik. Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’ndeki ağır mağlubiyetinden Fenerbahçe’deki başkanlık seçimi krizi ve Mourinho’nun şaşırtıcı Benfica transferine kadar birçok kritik konuyu masaya yatırdık. Futbol dünyasındaki son gelişmeleri ve perde arkasını merak ediyorsanız, bu detaylı analizi kaçırmayın.
Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi Kabusu: Frankfurt Mağlubiyeti
İlk Yarıdaki Umut ve Sonrası Gelen Hüsran
Galatasaray, Şampiyonlar Ligi’ne Frankfurt karşısında aldığı 5-1’lik ağır mağlubiyetle başladı. Maçın ilk 35-36 dakikasında taraftarına gelecek adına umut veren bir performans sergilemesine rağmen, bir anda işler tersine döndü. Bu mağlubiyet hem skor hem ülke prestiji hem de Galatasaray’ın belirlediği hedefler açısından büyük bir hayal kırıklığı oldu.
Okan Buruk’un Açıklamaları ve Bahane Tartışmaları
Okan Buruk’un maç sonu açıklamaları, kamuoyunda geniş yankı buldu. Deneyimli hocanın hakem kararlarını ve takımın geç kurulmasını mağlubiyetin bahanesi olarak göstermesi eleştirilere yol açtı. Eleştirmenler, Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi için büyük harcamalar yaptığını ve bu tür bahanelerin kabul edilemez olduğunu vurguladı. Özellikle ligde baskıya karşı sıkıntı yaşayan bir takım görüntüsü çizen Galatasaray’ın bu sorunlarına çözüm üretme sorumluluğunun teknik direktörde olduğu belirtildi. Okan Buruk’un açıklamaları, Mourinho’nun geçen sezonki sürekli bahane üretme tavrına benzetildi.
Hakem Eleştirisi: Gerçek Sorun Bu mu?
Okan Buruk, İtalyan hakemin kötü kararlar verdiğini ve Şampiyonlar Ligi seviyesinde bu kadar kolay fauller çalınmaması gerektiğini belirtti. Ancak bu eleştiriye karşılık, 5-1 gibi farklı bir mağlubiyetin tek nedeninin hakem olamayacağı, Galatasaray’ın Avrupa kupalarındaki geçmiş kötü performansının da dikkate alınması gerektiği ifade edildi. Galatasaray’ın Avrupa’da yeterli bir hocalık yapamayan Okan Buruk ile ilgili sorumluluklarını gözden geçirmesi gerektiği, hakeme sığınmanın kamuoyunu aldatmaktan öteye geçmeyeceği dile getirildi. Tartışmalı bir pozisyonda Galatasaray’ın golünün verilmediği düşünülse de, bu durumun genel Avrupa performansı sorununu çözmeyeceği vurgulandı.
Geç Gelen Transferler ve Takım Uyumsuzluğu
Okan Buruk, takımının geç tamamlandığını ve Ilkay ile Singo gibi oyuncuların takımın gerisinde olduğunu belirtti. Bu açıklamalar da “bahane üstüne bahane” olarak yorumlandı. Eğer bazı oyuncular takımın gerisindeyse, onları oynatmamanın veya takımın seviyesine getirmemenin hocanın sorumluluğu olduğu dile getirildi. Galatasaray’ın büyük paralar harcadığı ve Şampiyonlar Ligi’nde istenen sonuçları alamaması durumunda ciddi mali sıkıntılar yaşayabileceği uyarısı yapıldı. Genel kurulun ve yönetimin Avrupa başarısızlıklarının hesabını soracağı, Okan Buruk’un bu süreci iyi yönetemezse kalıcı olamayacağı ifade edildi.
Avrupa Performansı ve Sorumluluk Meselesi
Galatasaray’ın Avrupa’da “büyük” takımlara karşı daha iyi oynama potansiyeli olmasına rağmen, Frankfurt gibi “gözüne kestirebileceği” bir rakipten ağır bir mağlubiyet alması önemli bir problem olarak görüldü. Geçmiş yıllarda da Avrupa’da benzer başarısızlıklar yaşandığı, hocaların ve oyuncuların bu paraları ve itibarı başarı için aldığı, kimsenin bahane üretmemesi gerektiği vurgulandı. Galatasaray’ın bu bütçelerle ve planlamayla Frankfurt’tan 5 gol yememesi, yeniyorsa da birilerinin bedelini ödemesi gerektiği belirtildi.
Fenerbahçe’de MHK Gerilimi ve Başkanlık Seçimi
Alanyaspor Maçı Sonrası Ali Koç’un Çıkarması
Fenerbahçe’nin Alanyaspor ile 2-2 berabere kalması ve maçtaki tartışmalı hakem kararları, Başkan Ali Koç önderliğindeki yönetimin Riva’ya çıkarma yapmasına neden oldu. Ali Koç, seçim öncesi kendisine bir “operasyon” yapıldığını iddia etti. Özellikle son dakikada verilmeyen penaltı pozisyonunun bu iddiayı güçlendirdiği düşünülse de, eleştirmenler Ali Koç’un 7 yıl boyunca kendisine operasyon yaptığını, yani tutarsızlıklar sergilediğini öne sürdü.
“Taktik Subay” Lakabı ve MHK Başkanı Tartışması
Ali Koç, MHK başkanının hakemler arasında “Taktik Subay” lakabıyla anıldığını, federasyon başkanını ve yönetim kurulu üyelerini çarpıtılmış bilgilerle çok çabuk ikna ettiğini söyledi. Bu açıklama, Fenerbahçe’nin kendi istihbarat mekanizmalarını çalıştırmadığının bir göstergesi olarak yorumlandı. Zira Ali Koç’un geçmişte bu MHK başkanına en çok sahip çıkanlardan biri olduğu hatırlatıldı. Galatasaray maçlarındaki olaylarda sessiz kalan Fenerbahçe yönetiminin, şimdi kendi aleyhine bir durum ortaya çıkınca yeni argümanlar bulması eleştirildi.
Ali Koç’un Çelişkili Yaklaşımları
Ali Koç’un MHK başkanıyla ilgili geçmişten bugüne 50 tane birbiriyle çelişen açıklaması olduğu iddia edildi. Destek verdikten sonra şimdi eleştirmesi, kulübün yönetimsel tutarsızlığını gösterdiği belirtildi. “Taktik subay” denilen bir MHK başkanına karşı, Fenerbahçe’nin karşı hamleleri bozacak bir “istihbarat subayı”na sahip olmaması, çalışmamasının bir sonucu olarak değerlendirildi. MHK başkanının kendi kadrolaşmasını yaratma hedefinde olduğu, bu durumun koltuğundan ayrılsa bile etkisinin devam edeceği öngörüldü. Fenerbahçe’nin, Galatasaray gibi doğru zamanda doğru müdahaleyi yapma becerisine sahip olmadığı vurgulandı.
Fenerbahçe Seçimi: Saadettin Saran ve “Tuttur” Krizi
Başkanlık Adayları ve Tuttur Engeli
Fenerbahçe başkanlık seçimi öncesinde aday sayısı Ali Koç ve Saadettin Saran olarak ikiye düşmüş durumda. Ancak en önemli tartışma konusu, Saadettin Saran’ın “Tuttur” isimli bahis şirketindeki hissedarlığı nedeniyle başkanlık yapıp yapamayacağı oldu. Federasyon, bu konuda bir belge yayınlayarak durumu açıklığa kavuşturdu.
Federasyonun Kararı ve Maddi Yaptırımlar
Divan Kurulu Başkanı Şekip Mosturoğlu, Saadettin Saran’ın aday olabileceğini ancak “Tuttur” meselesi yüzünden kendisini bekleyen ağır cezalar olabileceğini belirtmişti. Daha sonra iki kongre üyesinin talebi üzerine futbol federasyonuna yazılı başvuruda bulunuldu. Federasyonun yanıtı ise netti: Eğer Saadettin Saran başkan seçilirse ve “Tuttur” ile ilgili hisselerini devretmez veya feragat etmezse, 57. madde gereği başkanlığı düşer. Bu durumda başkan vekili bir ay boyunca kulübü yönetecek ve ardından kongreye gidilecekti.
Feragat Çözümü ve Saran’ın Tutumu
Süreci bozmanın tek yolu, Saadettin Saran’ın “Tuttur”daki haklarından feragat etmesi. Yani, “Fenerbahçe için Tuttur’dan vazgeçiyorum” demesi ve hisselerinin Sport Toto’ya geçmesi gerekiyor. Saadettin Saran, Sport Toto Başkanlığı’na devir için başvuruda bulunmuş olsa da, bu uzun bir süreç. Saran’ın kendisi de FIFA etik kuralları gereği bahis şirketinde doğrudan veya dolaylı hissedarlığının bulunmaması gerektiğini kabul ediyor. Ancak feragat işleminin ne zaman yapılacağı kritik bir soru işareti olarak duruyor. Bu durum, seçime kadar Fenerbahçe gündemini meşgul etmeye devam edecek önemli bir kriz olarak değerlendiriliyor.
Yıldırım Demirören Örneği ve Sürecin Kritikliği
Konuyla ilgili verilen önemli bir örnek ise Yıldırım Demirören’in Futbol Federasyonu başkanıyken Misli.com’u almasının ardından görevinden istifa etmesiydi. Demirören, kurallar gereği bahis şirketinin sahibi olduğu için istifa ettiğini açıklamıştı. Bu örnek, Saadettin Saran’ın durumunun ciddiyetini gözler önüne seriyor ve sürecin devirle değil, ancak feragatle çözülebileceğini gösteriyor.
Mourinho’nun Şaşırtıcı Benfica Hamlesi ve İkiyüzlülük İddiaları
Fenerbahçe’den Ayrılık ve “Hataydı” Açıklaması
Jose Mourinho, Fenerbahçe’den ayrıldıktan kısa bir süre sonra Benfica’nın yeni hocası oldu. Hatta ayrılık sonrası Fenerbahçe’ye gitmenin bir hata olduğunu da dile getirdi. Bu durum, Fenerbahçe taraftarlarını ve futbol kamuoyunu şaşırttı.
Benfica Transferi ve Altyapı Hazırlığı
Mourinho’nun Benfica’ya geçişi, Fenerbahçe’yi Şampiyonlar Ligi’nden eleyen bir takıma gitmesi nedeniyle daha da dikkat çekici hale geldi. Eleştirmenler, Mourinho’nun Fenerbahçe’yi çalıştırırken bile aslında Benfica ile ilgili altyapı hazırlıklarını yaptığını iddia etti. Özellikle İstanbul’daki Fenerbahçe-Benfica maçından sonra Kerem Aktürkoğlu’nun transferiyle ilgili Portekiz basınına verdiği demeçler bu iddiaları güçlendirdi. Mourinho, Benfica başkanını sportif hedeflere öncelik veren, parayı önemsemeyen biri olarak överek, aslında Ali Koç’u tam tersi bir şekilde konumlandırdı. Bu durum, Mourinho’nun “şeytan” bir adam olduğu ve iki tarafı da aldattığı şeklinde yorumlandı.
Mourinho’nun “Şeytanlığı”: Gizli Mesajlar
Mourinho’nun, Portekiz basınına verdiği demeçlerde Benfica başkanını yüceltirken, aslında kendi geleceği için zemin hazırladığı ve Fenerbahçe’ye karşı “ikiyüzlü” davrandığı öne sürüldü. Benfica başkanını sportif başarıya odaklanan biri olarak göstermesi, dolaylı yoldan Ali Koç’un mali dengeyi sportif başarıdan daha çok önemsediği algısını yaratmaya çalıştığı belirtildi. Bu tür açıklamalar, Mourinho’nun sadece bir teknik direktör değil, aynı zamanda güçlü bir algı yöneticisi ve stratejist olduğunu bir kez daha kanıtladı.
Sonuç
Bu hafta Türk futbolu hem Avrupa sahnesinde yaşanan hayal kırıklıklarıyla hem de ligimizdeki yönetimsel ve siyasi gerilimlerle çalkalandı. Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’ndeki talihsiz başlangıcı, Okan Buruk’un açıklamalarıyla daha da tartışmalı hale gelirken, Fenerbahçe’deki başkanlık seçimi “Tuttur” meselesiyle yeni bir boyut kazandı. Son olarak Mourinho’nun Fenerbahçe’ye dair sözleri ve Benfica’ya transferi, futbol dünyasındaki stratejik oyunları bir kez daha gözler önüne serdi. Tüm bu gelişmeler, Türk futbolunda şeffaflık, tutarlılık ve gerçek başarı odaklı yaklaşımların ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi.