Futbol Ekonomisi Zirvesi: Türkiye Transfer Piyasasında Nasıl Bir Rekor Kırdı?
Futbol dünyasında transfer dönemleri, taraftarlar kadar ekonomi uzmanlarının da yakından takip ettiği bir süreç. Özellikle futbol ekonomisine dair merak edilen pek çok soruya yanıt bulmak adına başlayan “Moneyball” programının ilk bölümünde, Türkiye’de bu konunun bir numaralı ismi olarak gösterilen İsmail Şayan ile futbol ekonomisinin derinliklerine inildi. Bu yazıda, dünya ve Türkiye transfer pazarındaki son durumu, kulüplerimizin bilançolarını ve oyuncu maliyetlerini detaylıca ele alacağız.
Global Transfer Pazarında Rekorlar ve Türkiye’nin Yükselişi
2023 yılı, global transfer pazarında rekorların kırıldığı bir yıl oldu. Yapılan harcamalar yaklaşık 10 milyar dolara ulaşarak, bir önceki yıla göre yaklaşık %50’lik bir artış gösterdi. Bu rakamlar, FIFA’nın Transfer Eşleştirme Sistemi (TMS) sayesinde elde edilen güvenilir verilere dayanıyor. Türkiye, bu rekorlar çağında önemli bir atak yaparak İngiltere’nin ardından en çok net harcama yapan ülkeler arasına girdi. İtalya’yı 100 milyon, İspanya’yı ise 120 milyon euro farkla geride bırakmamız, ülke futbol ekonomimizdeki hareketliliğin çarpıcı bir göstergesi.
Net harcama, gelen oyunculara ödenen bonservisler ile giden oyunculardan elde edilen gelirlerin farkını ifade eder. Bu metrik, sadece harcama miktarına bakmanın yanıltıcı olabileceğini gözler önüne seriyor. Örneğin, bir oyuncuyu yüksek fiyata satıp yerine daha düşük maliyetli birini almak, net karla sonuçlanırken, sadece harcama tarafına odaklanmak durumu eksik değerlendirmemize neden olabilir.
Oyuncu Geliştirme ve Yaş Trendleri
Günümüz futbolunda oyuncuya değer katmak büyük önem taşıyor. Fransa ve Hollanda gibi ülkeler, genç oyuncu yetiştirme ve onları değerli hale getirme konusunda lider konumdalar. Global transfer pazarının yarısından fazlası 23 yaş altı oyunculara harcanırken, Türkiye’de bu trendin geçmişte zayıf olduğu ancak son yıllarda bir uyanış yaşandığı belirtiliyor. Galatasaray’ın Torreira, Davinson, Osimhen gibi nispeten genç oyunculara yönelmesi bu değişimin somut örneklerinden.
Ancak Türk futbolunda hala “yıldız” oyuncu arayışı baskın. Bu durum, kulüpleri genellikle kariyerinin sonlarına yaklaşmış veya zirve yapmış, dolayısıyla maliyeti yüksek oyunculara yöneltiyor. Bu tercih, genç yeteneklere yatırım yapma ve onları gelecekte daha yüksek bedellere satma potansiyelini kısıtlayabiliyor.
Türkiye’nin Dört Büyük Kulübünün Transfer Bilançosu
2023 yaz transfer döneminde Türk futbolunun “dört büyüğü” de önemli harcamalar yaptı. Borsa İstanbul’a kote olmaları nedeniyle verilerine erişilebilen bu kulüplerin Transfermarkt ve diğer kaynaklardan alınan verileri dikkat çekici detaylar sunuyor:
- Galatasaray: Dört büyükler arasında en çok harcama yapan kulüp oldu ve toplam harcamanın yaklaşık %50’sini tek başına gerçekleştirdi. Net harcama olarak 132 milyon euro ile Avrupa’da 7. sıraya yerleşti.
- Fenerbahçe: Galatasaray’ın harcamasının yaklaşık dörtte birini yaptı. Net harcaması ise yaklaşık 60 milyon euro oldu ve Avrupa’da 15. sırada yer aldı.
- Beşiktaş ve Trabzonspor: Finansal Fair Play (FFP) anlaşmaları (yeni adıyla FSR) nedeniyle daha kısıtlı bir bütçeyle hareket etti. Beşiktaş 15 milyon euro net harcama ile Avrupa’da 29. sırada yer alırken, Trabzonspor transfer dönemini yaklaşık 7 milyon euro karla kapattı.
Galatasaray ve Fenerbahçe’nin artan gelirleri (ürün satışları, tribün gelirleri vb.) transferde daha rahat hareket etmelerini sağlarken, Beşiktaş ve Trabzonspor gibi kulüplerin UEFA ile devam eden anlaşmaları, transfer stratejilerini daha dikkatli belirlemelerini gerektiriyor. Bu kulüpler, bonservis ödemelerini zamana yayarak veya kiralık transferlerle kadro kalitesini artırmaya çalışıyor.
Maaş Yükü ve Amortismanın Önemi
Bonservis bedelleri kadar, oyuncu maaşları ve amortisman yükü de kulüplerin finansal sağlığı açısından kritik önem taşıyor. Zimanski’nin spor ekonomisi üzerine yaptığı çalışmalar, ligdeki sıralamaların büyük ölçüde maaş bütçesiyle ilişkili olduğunu göstermekte.
Amortisman Nedir? Bir futbolcunun bonservis bedeli, kontrat süresi boyunca yıllık gider olarak muhasebeleştirilir. Örneğin, 50 milyon euroya alınan bir oyuncuyla 5 yıllık sözleşme yapıldığında, her yıl 10 milyon euro amortisman gideri olarak kaydedilir. Bu, Finansal Fair Play denetimlerinde kulüplerin ani ve büyük harcamalarını yumuşatan bir mekanizmadır. Oyuncu satışı, bu amortisman yükünü azaltmanın en etkili yoludur. Galatasaray’ın yeni transferlerle birlikte amortisman yükü 50 milyon eurodan 90 milyon euro civarına yükselerek, Şampiyonlar Ligi’ne katılımı neredeyse bir zorunluluk haline getirmiştir.
Yüksek maaşlar, oyuncuların daha sonra satılmasını zorlaştırır. İsmail Şayan’ın “diş macununu tüpe geri sokmak gibidir” benzetmesi, maaş hatalarını düzeltmenin ne kadar güç olduğunu vurgular. Buna karşılık, transfer hataları “şişeden yanlışlıkla sürahiye dökülen su” gibi, belirli bir kayıpla geri alınabilir.
Uğurcan ve Ederson Örneği: Vergi Faktörü ve Maliyetler
Türkiye’deki vergi sistemi, oyuncu maliyetleri üzerinde büyük bir etkiye sahip. 2019 Kasım ayında değişen uygulamayla birlikte, eskiden Süper Lig’de %15 olan stopaj oranı, artık oyuncu maaşlarında %40’lara varan vergilerle karşılaşıyor. Bu durum, net maaşların kulüpler için brüt maliyetini önemli ölçüde artırıyor.
Uğurcan Çakır ve Ederson örneği üzerinden yapılan maliyet kıyaslaması, bu durumu çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor (bu kıyaslama oyuncu kalitesinden bağımsız, sadece maliyet odaklıdır):
- Uğurcan Çakır (Varsayımsal Galatasaray transferi): 33 milyon euro bonservis ve yıllık net 2.2 milyon euro maaş (3 yıllık brüt maliyeti 11 milyon euro) ile Galatasaray’a toplam 44 milyon euroya mal olacaktı.
- Ederson (Fenerbahçe): Bonservis ödenmeyen (0 euro) ve yıllık net 11 milyon euro maaş alan oyuncunun (3 yıllık brüt maliyeti yaklaşık 55 milyon euro) Fenerbahçe’ye toplam maliyeti yaklaşık 66 milyon euro olacak.
Bu hesaplamalar, bonservisin vergisi olmaması (sadece KDV) nedeniyle kulüplerin yüksek bonservis ödemeyi, yüksek maaş ödemeye tercih etme eğilimini açıklıyor. Net maaşın yüksek olması, kulübün devlete ödeyeceği brüt vergi yükünü de ciddi oranda artırıyor.
Türkiye, UEFA Ortalamasını Solladı!
Futbol ekonomisinin dikkat çekici bir diğer noktası da Türkiye’nin ortalama transfer bedelinde UEFA ortalamasını ilk kez geride bırakması. 2022’de UEFA ortalamasının yaklaşık %40’ı seviyesindeyken, 2023 itibarıyla ortalama transfer bedelimiz 4.85 milyon euroya yükselerek, UEFA bölgesinin 4.3 milyon euroluk ortalamasını aştı. Dünya ortalaması ise 3.3 milyon dolar (euro) seviyesinde.
Son 3-4 yıllık dönemde dünya ve UEFA bölgesindeki transfer bedeli artışı %30 civarındayken, Türkiye’deki artış %228 gibi “acayip” bir oranla gerçekleşti. Bu durum, “dünyadaki artış bizi de etkiledi” argümanının Türkiye özelindeki durumu tam olarak açıklamadığını gösteriyor. Türkiye’deki transfer piyasası, küresel trendin çok üzerinde bir hızla büyüdü.
Moneyball programının bu ilk bölümü, futbol ekonomisinin karmaşık yapısını ve Türkiye’nin bu yapı içerisindeki konumunu gözler önüne serdi. Gelecek bölümlerde, kulüplerin detaylı bilançoları ve daha spesifik konuların ele alınacağı da belirtiliyor. Futbolun sadece saha içinde değil, saha dışında da büyük bir ekonomik değer taşıdığını bir kez daha gördük.