Jota Silva’nın Beşiktaş’a transferi sonrası yapılan açıklamaları, Siyah Beyazlılar’daki kadro yapısını ve Sergen Yalçın’ın takıma olan etkisini gündeme getirdi. Bu yazımızda, Jota Silva’nın özelliklerinden, Beşiktaş’ın mevcut kadro durumuna ve önündeki zorlu fikstüre kadar birçok konuyu detaylıca ele alacağız. Okan Koç ve Mehmet Özcan’ın değerlendirmeleriyle, Beşiktaş’ın şampiyonluk yolundaki avantaj ve dezavantajlarını inceleyeceğiz.
Jota Silva ve Beşiktaş’ın İleri Üçlüsü
Jota Silva, çok önemli isimlere karşı forma giymiş, tecrübe kazanmış inatçı bir oyuncu olarak dikkat çekiyor. Kanat forvet mevkiinde, sağda ve solda oynayabiliyor. Asıl mevkisi ise sağ kanat. Beşiktaş’ın ileri hattında Jota’nın varlığıyla birlikte bir rotasyon oluşacak. Okan Koç’un ifadelerine göre Chenli ve Cengiz içeri çekilebilirken, sol tarafta Riska veya Jota görev alabilir. İleri uçta ise Abraham ve Bilal gibi isimler mevcut. Bu durum, Sergen Yalçın’a 3. bölgede devamlı oynayabileceği, şekil verebileceği farklı oyuncu profilleri sunuyor.
Beşiktaş Kadrosunun Zayıf Yönleri: Orta Saha ve Savunma
İleri hattaki zenginliğe karşın, defans hattı ve orta saha bölgesi için bazı endişeler dile getirildi. Özellikle Göztepe maçında Endid ve Orkun’un forma giyemeyecek olması, orta saha rotasyonunun yetersizliğini gözler önüne seriyor. Sergen Hoca’nın ısrarla bir stoper ve 8-6 numara oynayabilecek bir orta saha oyuncusu istediği belirtiliyor. Beşiktaş’ın şu anda hedefe gidecek, yarışabilecek yeterli stopere sahip olmadığı ve orta sahada da iki oyuncu eksik olduğunda sıkıntı yaşanabileceği vurgulanıyor. Göztepe gibi zorlu bir deplasmanda Demir Ege ve Kartal ile çıkma ihtimali, mevcut kadronun derinlik eksikliğini gösteriyor. Kanat forvetlerinde rotasyon yeterli olsa da, merkezde, beklerde ve stoperde hedefe taşıyabilecek geniş bir kadro bulunmuyor.
Sergen Yalçın Faktörü: Takıma Katkısı ve Gelişim Süreci
Sergen Yalçın’ın takıma gelmesiyle birlikte bir istek, arzu ve coşku hissedildiği, gösterilebildiği gözlemleniyor. Okan Koç, oyunun zamanla gelişeceğine ve takımın üstüne koyarak gideceğine inanıyor. Bir anda oyuncu profillerini, kimliklerini ve karakterlerini tanıyarak maksimum verimi almak kolay değil. Keşke Sergen Hoca sezon başı kampına gelmiş olsaydı; o zaman farklı bir karakter, felsefe ve oyun sistemi görebilirdik. Sergen Hoca’nın sahada mücadele eden, isteyen, üreten, kanatları ve merkezi kullanan bir takım izlettireceği öngörülüyor.
Rafa Silva’nın Durumu ve Sergen Hoca’nın Dokunuşu
Rafa Silva ile ilgili sosyal medyada dolaşan spekülasyonlara değinildi. Geçen sezon 18 gol ve 13 asist gibi çift haneli istatistiklere ulaşmış, Beşiktaş için çok değerli bir oyuncu. Kendisi de burayı evi gibi hissettiğini belirtiyor. Her oyuncunun zaman zaman formsuz dönemleri olabileceği ancak Rafa Silva’nın geçmişteki önemli başarıları hatırlatıldı. Sergen Hoca’nın mental, fiziksel ve psikolojik olarak ona da bir dokunuşu olacağı ve farklı seviyelere çıkaracağı düşünülüyor. Rafa Silva, bir takım için çok avantajlı bir oyuncu olarak değerlendiriliyor ve Sergen Hoca ile takımın daha da yukarı gideceği inancı dile getiriliyor.
Beşiktaş’ın Zorlu Fikstürü ve Şampiyonluk Yarışı
Beşiktaş, önünde çok ciddi bir viraja giriyor: Göztepe, Kayseri, Kocaeli ve Galatasaray maçları. Bu dört maçın üçü deplasmanda. Erteleme maçları nedeniyle oluşan dezavantajlara rağmen, bu virajı kayıpsız atlatmak büyük önem taşıyor. Okan Koç ve Mehmet Özcan, Rafa Silva’nın kalitesini vurgulayarak, Beşiktaş kadrosunun Galatasaray ve Fenerbahçe’nin gerisinde olduğunu söyleseler de, Rafa Silva gibi bir oyuncuyu her takımın isteyeceğini belirtiyorlar. Abraham Immobile ile Rafa Silva ikilisinin Beşiktaş’ın hücumdaki omurgasını oluşturduğu ifade edildi. Sergen Yalçın’ın Rafa Silva’yı oyundan alıp Çerni ile oyunu lehine çevirmesi gibi cesur hamleleri, onun oyuncu nezdinde elini güçlendiriyor. Şampiyon kadronun neredeyse tamamen değiştiği (Ersin’in yedek kalması, Mert’in ana kaleci olması, Necip’in son tercih konumuna gelmesi) hatırlatıldı. Sergen Yalçın’ın şampiyon olduğu sezonda da Beşiktaş taraftarının çok umutlu olmadığı, Avrupa macerasının sıkıntılı başladığı ve ligde peş peşe yenilgiler alındığı ancak daha sonra yakalanan rüzgarla şampiyonluk geldiği belirtilerek mevcut durumla benzerlikler kuruldu.
Mehmet Özcan, önümüzdeki dört maçtan 10 puanla milli araya girilirse Beşiktaş’ın şampiyonluk için yüksek sesle konuşulabileceğini ve Galatasaray ile Fenerbahçe’nin maç maratonu göz önüne alındığında haftada bir maç oynamanın avantajını iyi değerlendireceğini düşünüyor. Ancak Alanya’da alınan yenilgi ve Eyüp ile Başakşehir maçlarındaki son dakika galibiyetleri nedeniyle Beşiktaş’ın durumunun “bıçak sırtı” olduğu da ekleniyor. Bu dört maçtan puan kayıplarıyla çıkılması halinde ise takımın yine geçen sezonki sıkıntılı duruma dönme endişesi taşıdığı ifade ediliyor.
Galatasaray’ın Frankfurt Maçı Değerlendirmesi
Programın ilerleyen dakikalarında konu Galatasaray’ın Eintracht Frankfurt ile oynayacağı karşılaşmaya çevrildi. Konuklar, bu zorlu deplasmanda Galatasaray’ın nasıl bir 11 ile çıkabileceği ve kazanma şansının ne olduğu üzerine değerlendirmelerde bulundu. Mehmet Özcan, kendi ideal 11’ini şu şekilde açıkladı: Uğurcan (kaleci), sağ bek Singo, sol bek Jacobs, stoperde Abdülkerim ve Sanchez, orta sahada Lemina, Torreira ve Sara, sağ kanat Salay, sol kanat Barış ve ileride Rosier. Ancak bu 11’in çıkmayacağını, Sane’nin muhakkak kadroda olması gerektiğini belirtti. Sezon başından beri ligin ilk 5 haftasında sahada olan savunma dörtlüsünün (Sallai, Sanchez, Abdülkerim, Eren) değişmeyebileceği de eklenen bilgiler arasında yer aldı. Kalecide ise Günay-Uğurcan değişimi sonrası Uğurcan’ın devam etmesi bekleniyor.