Adem Bona Socrates’te: EuroBasket, NBA ve Kalbindeki Türkiye

Sokrates dergisi, Amerikan Mutfak Ekstra’nın özel bir bölümünde, EuroBasket’te gümüş madalya kazanan milli takımımızın önemli isimlerinden Adem Bona’yı ağırladı. İnan Özdemir ve Kaan Kural’ın sorularını yanıtlayan genç yıldız, milli takım deneyiminden NBA’deki ilk sezonuna, futbol tutkusundan Türkiye’deki hayatına kadar pek çok konuda samimi açıklamalarda bulundu. Bu özel röportaj, Adem Bona’nın hem spor kariyerini hem de kişisel yolculuğunu derinlemesine ele alıyor.

Futbol Tutkusu ve Arsenal Sevgisi

Röportajın başlangıcında futbol muhabbetiyle keyifli anlar yaşandı. Adem Bona, kendisi gibi koyu bir Arsenal taraftarı olan Kaan Kural ile takım sevgilerini paylaştı. Küçük yaşlardan itibaren ağabeylerinin etkisiyle Arsenal taraftarı olduğunu belirten Bona, bu sezon şampiyonluk konusunda oldukça iddialı konuştu. Mevcut takımdan Declan Rice‘ı en sevdiği oyuncu olarak gösterirken, Arsenal tarihinde ise efsanevi futbolcu Patrick Vieira‘ya olan hayranlığını dile getirdi. Vieira’nın güçlü fiziği ve defansif orta saha rolüyle kendisine ilham verdiğini, hatta küçüklüğünde onu taklit etmeye çalıştığını anlattı. Ancak futbol için fazla uzun boylu olduğu gerçeği, onu başka bir spora yönlendirecekti.

Milli Takım Deneyimi ve EuroBasket Başarısı

Adem Bona, EuroBasket’te 24 yıl sonra gelen Avrupa ikinciliğinin takım için büyük bir gurur kaynağı olduğunu ifade etti. Riga’daki turnuvanın her anından keyif aldıklarını ve ilk günden itibaren çok çalıştıklarını belirtti. Takım olarak her maçta bir adım ileri gittiklerini, eksiklerini öğrenip güçlendiklerini dile getirdi.

EuroBasket Finalindeki Sakinliği ve Performansı

Turnuvanın en iyi maçını finalde oynaması dikkat çeken Adem Bona, bu durumun büyük maçların atmosferi ve takımın azmi sayesinde gerçekleştiğini söyledi. Milli takım formasıyla ilk defa bir Avrupa Şampiyonası finaline çıkmanın heyecanını derinden yaşadığını ancak aynı zamanda işini yapmaya odaklandığını belirtti. Final maçında hiç şut kaçırmaması ve 12 sayı atması, kendisi için unutulmaz bir deneyim olduğunu vurguladı. Özellikle Dennis Schröder‘a yaptığı blok, hakemlerin uzun süre incelemesine rağmen geçerli sayılmasıyla maçın önemli anlarından biri haline geldi.

Almanya Maçındaki Rolü

Almanya maçının ilk yarısında uzun süre almasını, koç Ergin Ataman‘ın maçın gerekliliklerine göre rotasyon yapmasına bağladı. Almanya’nın hızlı ve atletik oyununa karşı pota altını korumak ve hızlı hücumları durdurmak için sahada olduğunu, fiziksel özelliklerinin bu maçta öne çıktığını aktardı.

Sırbistan Maçı ve Yokiç Savunması

Turnuva boyunca faul problemlerini aşarak daha kontrollü bir oyun sergilemesi, gelişiminin önemli bir göstergesiydi. Özellikle Sırbistan maçının son topunda Nikola Jokic‘in faul tuzağına düşmemesi ve kritik bir savunma yapması, zihinsel gelişimini gözler önüne serdi. “Rakip benim zıplayacağımı biliyor, ben de zıplamayacağımı bildiğim için fake yapıyorum,” diyerek bu “akıl oyunlarını” anlattı. Koç Ergin Ataman’ın o pozisyonda kendisine güvenerek “challenge” yapmasının da büyük anlam taşıdığını ekledi.

Madalya Hedefi ve Takım Kimyası

Kampın ilk gününden itibaren takımın madalya hedefi olduğunu ve herkesin bu hedefe inandığını dile getirdi. Takım içindeki bağın (connection) ve kimyanın çok güçlü olduğunu, herkesin tek bir hedef için birlikte hareket ettiğini vurguladı. Kimsenin bireysel beklentiler peşinde olmadığını, “özel bir takım” olduklarını ifade etti.

İsveç Maçında Gelen Enerji

Grup aşamasındaki İsveç maçının kritik anlarında oyuna girerek arka arkaya yaptığı bloklarla takımın enerjisini yükselttiğini anlattı. Takımın yavaş başladığı bu maçta enerjinin düştüğünü fark ettiğini ve sahaya girer girmez takımına enerji katmaya çalıştığını söyledi. Maçın en kritik pozisyonlarından birinde üç kere zıplayarak yaptığı blok serisini turnuvanın en iyi pozisyonlarından biri olarak değerlendirdi.

Yunanistan Maçı ve Ercan Osmani’nin Performansı

Yarı finaldeki Yunanistan maçını “bütün turnuvanın en iyi savunma maçı” olarak tanımladı. Özellikle takım arkadaşı Ercan Osmani‘nin Yannis Antetokounmpo‘ya karşı sergilediği inanılmaz savunma ve hücum performansına övgüler yağdırdı. “Yannis’i domine etti,” diyerek Ercan’ın başarısını kutladı. Ayrıca, uzun yıllardır devam eden Türkiye-Yunanistan rekabetinin altyapılardan itibaren ne kadar büyük olduğunu bildiğini belirtti.

Kaptan Cedi Osman’ın Fedakarlığı

Takım kaptanı Cedi Osman‘a duyduğu saygıyı dile getiren Bona, Cedi’nin sakat olmasına rağmen sadece iki gün dinlenerek maça çıkmasının büyük bir fedakarlık örneği olduğunu söyledi. “Hayatım böyle bir takıma karşı oynamadım,” diyerek takım ruhunu ve Cedi’nin kaptanlığını övdü. Furkan Korkmaz ve Cedi Osman gibi tecrübeli oyuncuların bu başarıyı uzun yıllardır beklediklerini ve final sonrası yaşadıkları duygusallığın bu yüzden olduğunu aktardı.

Duygusal Dönüş ve Taraftar Karşılaması

Final maçı sonrası duyulan üzüntüyü, maçı kazanabilecek olmalarına bağladı. Hatta annesinin kendisini arayıp “Yunanistan üçüncü oldu seviniyorlar, siz niye ağlıyorsunuz?” dediğini aktardı. Ancak Türkiye’ dönüşte havaalanındaki coşkulu karşılama ve destek mesajları sayesinde takımın moralinin düzeldiğini, tüm ülkenin kendilerini sevdiğini ve desteklediğini hissettiklerini söyledi. Bu durumun kendileri için “çok çok iyi” bir deneyim olduğunu belirtti.

Basketbola Başlangıç ve Türkiye’ye Geliş

Adem Bona, Nijerya’ 12 yaşındayken futbol oynarken bir arkadaşının teşvikiyle basketbola başladığını anlattı. Annesinin maddi durumu nedeniyle basketbol eğitimi için para ödeyemeyeceğini belirtmesi üzerine, arkadaşının “Ben öğretirim,” demesiyle bu serüven başlamış. Basketbolun futboldan daha tempolu ve enerjik yapısını sevdiğini, sürekli koşmayı ve zıplamayı sevdiği için bu spora ısındığını dile getirdi. Ailesinde uzun boylular olsa da profesyonel olarak sporla ilgilenen olmadığını ekledi.

Nijerya’ Türkiye’ Uyum Süreci

Türkiye’ geliş hikayesi ise bir videoyla başlamış. Tugay ağabeyinin Nijerya’ basketbol oynarken çekilen bir videosunu izleyerek potansiyelini keşfettiğini ve onu Türkiye’ getirmek istediğini söyledi. İlk olarak annesiyle birlikte İstanbul’ gelen Bona, yeni bir ülkeye ve kültüre adaptasyon sürecini anlattı. Yemek, dil ve yaşam tarzı farklılıklarına rağmen, yeni şeyler öğrenmeyi sevdiği için bu duruma hızla uyum sağladığını belirtti. Türkiye’ geldikten sadece iki gün sonra en yakın arkadaşıyla tanıştığını ve hala dostluklarının devam ettiğini gururla paylaştı. Türkçe öğrenmek için çaba gösterdiğini, arkadaşlarıyla konuşarak ve okulda yavaş yavaş öğrendiğini aktardı.

Favori Türk Yemekleri ve Dil Öğrenme

Türk yemeklerine olan sevgisini de dile getiren Adem Bona’ın favorisi, acılı lahmacun ve döner. Mantıyı çok yemediğini ama kuru fasulye de yediğini söyleyerek Türk mutfağına olan düşkünlüğünü gösterdi. Milli takımın demirbaşı olduğunu kanıtlayan bu tercihler, salonda kahkahalara neden oldu. Ayrıca altyapılarda oynarken antrenörlerinin kendisine şarkı ezberlettiğini ve “Adana’ gel gidelim” şarkısı sayesinde Adana kebap yemeye çağrıldığını da keyifli bir anı olarak anlattı. Türkçe rap müziği dinleyerek dilini geliştirmeye devam ettiğini de ekledi.

Altyapı Kariyeri: Karşıyaka ve UCLA

Türkiye’ altyapı kariyerine de değinen Bona, genç milli takımlarda Alperen Şengün, Onuralp Bitim gibi pek çok oyuncuyla birlikte oynadığını ve bu sayede aralarında güçlü bir bağ oluştuğunu belirtti. Aynı jenerasyondan gelmeleri nedeniyle birbirlerini çok iyi tanıdıklarını ve saha içinde de bu uyumun kendilerine avantaj sağladığını ifade etti.

Karşıyaka Dönemi ve İzmir Sevgisi

Karşıyaka’ oynadığı dönemi çok sevdiğini, annesinin de İzmir’ çok beğendiğini söyledi. Karşıyaka taraftarlarının efsanevi olduğunu ve maçlarda verdikleri destekten çok etkilendiğini anlattı. Altyapı ve A takımda Ufuk Sarıca ile çalışma fırsatı bulduğunu, bu dönemin kendisi için çok iyi geçtiğini aktardı. Annesinin hala İzmir’ yaşadığını ve kendisinin de 9 yıl sonra bu yaz ilk kez Nijerya’ döndüğünü, ailesindeki değişimleri görmekten mutlu olduğunu belirtti.

UCLA Deneyimi ve Efsanelerle Tanışma

UCLA’ın basketbol ekolü olmasından ve zengin tarihinden övgüyle bahsetti. John Wooden döneminde kazanılan şampiyonlukları ve Bill Walton, Kareem Abdul-Jabbar gibi efsanelerin mezun olduğu bir okulda oynamanın kendisi için büyük bir şans olduğunu dile getirdi. Özellikle Bill Walton ile tanıştığını ve onun renkli kişiliğinden çok etkilendiğini anlattı. Okulun basketbolu çok sevdiğini, taraftarların maçlara büyük ilgi gösterdiğini ve Russell Westbrook, Kevin Love gibi eski mezunların antrenmanlara gelmesinin okul ruhunu canlı tuttuğunu ifade etti.

Eğitim Hayatına Bakışı

Eğitime önem verdiğini ve üniversiteyi bitirmeyi hedeflediğini söyledi. Şu anda online dersler aldığını ancak EuroBasket nedeniyle bu yaz derslerine ara vermek zorunda kaldığını belirtti. UCLA’ın akademik olarak çok ciddi bir okul olduğunu, matematik derslerini sevmesine rağmen kolejde kalkülüs ve istatistik gibi zorlu derslerle karşılaşınca sosyal derslere yöneldiğini aktardı. İletişim (Communication) bölümü okumak istediğini ancak bu bölümün çok rekabetçi olması nedeniyle şimdilik basketbola odaklandığını esprili bir dille anlattı.

NBA Draftı ve Philadelphia 76ers

NBA draftı sürecinin hayatındaki en heyecanlı anlardan biri olduğunu dile getiren Adem Bona, bütün hayatı boyunca bu günü beklediğini söyledi. İki gün süren draftta adının okunmasını beklerken uykusuz kaldığını ve her saniyenin “5 yıl gibi” geçtiğini hissettiğini anlattı. İkinci gün adının okunmasıyla tüm ailesi ve arkadaşlarıyla birlikte ağladığını ve “işin şimdi başladığını” hissettiğini belirtti. Bu anın kendisi için bir hayalin gerçekleşmesi olduğunu vurguladı.

İlk NBA Sezonu ve Fırsatlar

Philadelphia 76ers’ ilk sezonunun sakatlıklar nedeniyle talihsiz başladığını ancak bu durumun kendisine süre alma fırsatı yarattığını söyledi. Özellikle sezonun ikinci yarısında, Tyrese Maxey ve Joel Embiid gibi yıldızların sakatlıklarıyla birlikte çok daha fazla sahada kalma şansı buldu. Koçu Nick Nurse‘ün kendisine “Adem iyi oynuyorsun, devam et, gelişiyorsun,” demesinin motivasyonunu artırdığını belirtti. İlk sezonunda bu kadar süre almayı beklemediğini, hatta maçların yarısında sahada kaldığı 20-30 dakikalık performanslar sergilediğini, bunun kendisi için büyük bir sürpriz olduğunu ifade etti.

Takım Arkadaşlarıyla İlişkiler: Yanis, Maxi, Embiid

NBA’ en beğendiği oyuncunun Yannis Antetokounmpo olduğunu söyleyen Bona, ona karşı oynamanın çok özel bir his olduğunu dile getirdi. İlk NBA başlangıcını Yanis’ karşı yaptığını ve o maçı asla unutmayacağını belirtti. Takım arkadaşlarından Tyrese Maxey‘ “genç veteran” olarak tanımlayan Bona, Maxey’ saha dışında da genç oyunculara destek olduğunu ve her zaman pozitif bir enerji yaydığını aktardı. Joel Embiid ile de iyi bir ilişkisi olduğunu, onunla şakalaştıklarını ve futbol maçları izlediklerini söyledi. Embiid’ iyi bir insan olduğunu ve kendisine çok yardım ettiğini, ayrıca EuroBasket’ de takip ettiğini belirtti.

NBA’deki Mentorları ve Adaptasyon

NBA’ ilk geldiğinde kendisini çok farklı hissettiğini, ancak takım arkadaşlarının ve koçların adaptasyon sürecini kolaylaştırdığını anlattı. Kendini “bu ailenin bir parçası” olarak görmeye başladığını ve en iyi oyuncularla bir arada olmanın gurur verici olduğunu söyledi.

Çaylak Görevleri

NBA’ çaylak görevlerinden de bahseden Bona, deplasmanlarda tüm takımın yemeğini alma görevinin kendisine verildiğini, ancak çaylaklık döneminin artık bittiğini ve bu görevleri yeni çaylakların devralacağını belirtti. Takım arkadaşlarının bazen “Hello Kitty” gibi komik çantalar taşıttığını veya kayak kıyafetleriyle maçlara gitmelerini istediklerini de esprili bir dille anlattı.

Gelecek Sezon Hedefleri

Gelecek sezonun kendisi için çok önemli olduğunu vurgulayan Adem Bona, hedefinin Joel Embiid‘ yedeği olmak veya Embiid ile birlikte çift uzun olarak sahada süre almak olduğunu belirtti. Kendisi gibi atletik ve savunmacı bir uzun olan Bona, dış şut atabilen Embiid ile çok iyi bir ikili olabileceklerini düşündüğünü söyledi. Post-up oyununu geliştirmek için Avrupa’ gibi fırsatlar bulamasa da, bu alanda da çalışmaya devam ettiğini ve NBA ile Avrupa basketbolunun farklı tarzlarına uyum sağlamaya çalıştığını aktardı.

İdolleri ve Oyun Tarzı

NBA’ idolleri olarak Ben Wallace ve Hakeem Olajuwon‘ gösteren Bona, Ben Wallace’ın NBA’ draft edilmeden gelip Hall of Fame’ girmesinin kendisi için büyük bir motivasyon kaynağı olduğunu söyledi. Wallace’ın oyun tarzının kendisine benzediğini ve onun gibi bir savunma oyuncusu olmak istediğini belirtti. Nijeryalı olması nedeniyle de Hakeem Olajuwon’ olan hayranlığını dile getirdi.

Kapanış ve Gelecek Dilekleri

Röportajın sonunda Kaan Kural ve İnan Özdemir, Adem Bona’ başarılar diledi. Milli takımdaki ve gelecekteki NBA kariyerindeki performansını büyük bir keyifle takip edeceklerini belirttiler. Adem Bona da gelecek sezon NBA playoff’ına kalmayı ve Arsenal’ Premier Lig şampiyonluğunu kazanmayı hedeflediğini söyledi. Arsenal şampiyon olursa tekrar konuk olmaya söz veren Bona, “Fazla hayal kurmayın, Liverpool şampiyon olacak,” diyen İnan Özdemir’ gülerek karşılık verdi.

Adem Bona’ı ağırlamaktan büyük keyif aldıklarını belirten program sunucuları, onun basketbol dünyasını ve kişiliğini tanımaktan gurur duyduklarını ifade ettiler. EuroBasket’ harika performansı için Adem Bona’ teşekkür ederek röportajı sonlandırdılar. Sizleri de gelecek bölümlere ve NBA programlarına beklediklerini söyleyerek veda ettiler.