Galatasaray Maçı Değerlendirmesi: Barış Alper’in Patlaması ve Okan Buruk’un Yönetimi

Galatasaray’ın son maçını derinlemesine değerlendirdiğimiz bu yazıda, takımın önemli oyuncularının performanslarını, sakatlıkların etkilerini ve genel oyun anlayışını masaya yatırıyoruz. Özellikle Barış Alper Yılmaz’ın yükselen grafiği ve Okan Buruk’un oyuncu yönetimindeki başarısı dikkat çekiyor.

Barış Alper Yılmaz: Patlamaya Hazır Bir Volkan

Barış Alper, takımda birtakım problemler ve sıkıntılar yaşasa da, patlamaya hazır bir volkan gibiydi. Daha önce takımdan ayrılmak istediğini dile getiren genç oyuncu, “Galatasaray’a Türkiye’de en fazla bonservis bedelini getiren oyuncu olmak istedim ama kulübün şartlarına uymadığı için beni bırakmadılar. Artık bu saatten sonra takımımla birlikteyim,” şeklinde açıklama yapmıştı. Okan Buruk’un oyuncu yönetimindeki ustalığı sayesinde Barış, takımda kaldı ve hoca bu durumu iyi idare etti.

Sezona müthiş bir başlangıç yapan Barış, ilk iki maçında golleri ve asistleriyle harika bir performans sergilemişti. Bu olaylar yaşanmasaydı, performansının bu şekilde devam etmesi bekleniyordu. Icardi’nin sakatlığı nedeniyle bu hafta ilk 11’de başlaması gereken Barış, bu durum yaşanmasaydı Icardi’nin sonradan oyuna dahil olmasıyla fırsat bulabilirdi.

Icardi’nin Sakatlığı ve Riskli Dönüşü

Icardi’nin sakatlığı büyük bir problemdi. Sakatlıktan dönüşler genellikle sorunlu olur; oyuncular kendilerini iyi hissetseler bile sakatlık nüksedebilir. Okan Buruk’un bu konudaki tecrübesi, Icardi’yi kollamasını gerektiriyordu. Ancak maçın getirdiği baskı ve Icardi’nin oynama isteği, hocayı zorladı. Sonuç olarak Icardi golünü attı ve takımı 1-0 öne geçirdi. Yunus’un golüyle maç 2-0 tamamlandı.

Barış Alper’in Oyuna Girdikten Sonraki Etkisi

Barış Alper oyuna girdikten sonra oyunun seyrini değiştirdi. Sahadaki enerjisiyle takım arkadaşlarını da harekete geçirdi. Hırsı, hücumsal baskısı, topu kullanışları, birebirde adam geçişleri ve şut atışlarıyla oyunu tamamen tersine çevirdi. Maalesef Olimpiyat Stadı’nın ayazı ve rüzgarı, ilk yarıda oyuncular üzerinde bir rehavet yaratmış, Galatasaray istenilen pozisyonları üretememişti. Takım çok statik kalmış, rakibe alan ve zaman tanımış, takım boyu uzamıştı. Ancak Barış Alper’in oyuna girmesinden sonra mesafeler daraldı, bloklar birbirine yakınlaştı. Baskı yaparak rakibi kendi yarı sahasına hapsettiler ve Eyüpspor’un geriden oyun kurma sıkıntılarından faydalanarak pozisyonlar ürettiler. Barış Alper’in ikinci yarıdaki bu aksiyonları, takım arkadaşlarını da adeta uyandırdı.

Takımın Kilit Oyuncularının Değerlendirmesi

İlkay

İlkay, sanki 40 yıllık Galatasaraylı gibi oynadı. Ayağına top geldiğinde takım rahatlıyor, oyunun dizaynını şekillendiriyordu. Gerçekten müthiş bir oyuncu olduğunu ve uyumu yakaladığını gösterdi.

Yunus Akgün

Yunus Akgün maçta etkiliydi ve performansı beğenildi. İki-üç kişinin arasından sıyrılıp kaleye vurduğu top gol olsa haftanın veya ayın golü olabilirdi. Dar alandaki çalımları ve çıkışları etkileyiciydi.

Uğurcan

Uğurcan, geriden oyun kurmada biraz sıkıntı yaşadı. İlk maçı olması ve Muslera gibi yüksek bir çıtadan sonra kaleyi devralması nedeniyle zamana ve sabra ihtiyacı olduğu vurgulandı. Kötü bir izlenim bırakmasa da, merkeze attığı paslar riskliydi. Futbolda garantili olmayan durumlarda merkeze pas atılmaması gerektiği, yana veya kenara oynanması gerektiği hatırlatıldı. Uğurcan’ın takım arkadaşlarını daha iyi tanıması gerektiği belirtildi.

Abdülkerim ve Nelsson

Galatasaray’ın Süper Lig deplasmanlarında son beş maçını gol yemeden kazanması, kulüp tarihinin en uzun serisi oldu. Bu başarıda Abdulkerim ve Nelsson’un savunmadaki lider duruşu, topu kullanışları ve kademe anlayışları büyük rol oynadı. Kolay pozisyon vermeyen bu ikili, takımın gücüne güç kattı.

Sonuç

Galatasaray, Barış Alper Yılmaz’ın oyuna girmesiyle ikinci yarıda bambaşka bir kimliğe büründü. Okan Buruk’un oyuncu yönetimindeki başarısı, takımın zor anlarda bile toparlanmasını sağladı. Icardi’nin kritik golü ve Yunus’un etkili oyunuyla önemli bir galibiyet alındı. Savunmada Abdulkerim ve Nelsson’un istikrarlı performansları, takımın deplasmanlardaki gol yememe serisini devam ettirerek önemli bir başarıya imza attı. Yeni kaleci Uğurcan’ın adaptasyon süreci ise sabırla beklenmeli.