Barış Alper Yılmaz: Özür, Beklentiler ve Transfer Süreci
Programın ilk önemli gündem maddesi Barış Alper Yılmaz’ın yaptığı özür açıklamasıydı. Bülent Tüm Mürlink, bu açıklamanın içeriğinin “uzun ve güzel” olduğunu belirtirken, futbolcunun esas işinin sahada olduğunu vurguladı. Yılmaz’ın sahada göstereceği performansla, özellikle ilk iki haftadaki golcülüğü ve skora katkısıyla bu konunun unutulup gideceğini ifade etti. Barış Alper Yılmaz’ın Galatasaray için ana plan oyuncusu olduğunu, bir kanadın “birinci adamı” konumunda bulunduğunu söyleyen Mürlink, onun Zaniolo gibi ikinci ya da üçüncü alternatif olmadığını belirtti. Suudi Arabistan’dan gelen transfer teklifi sürecinde, mevcut kadrodaki sakatlıklar ve olası senaryolar göz önüne alındığında, Yılmaz’ın Galatasaray’da kalmasının önemine dikkat çekildi. Örneğin, Osimen sakatlandığında veya Icardi’nin mevcut durumunda Barış Alper’in ne kadar kritik bir rol üstlenebileceği üzerinde duruldu. Ayrıca, Yunus’un sol kanatta beklenen performansı verememesi de Barış Alper’in takım için ne kadar değerli olduğunu gösteriyor.
Menajer Faktörü ve Yönetimin Duruşu
Barış Alper Yılmaz’ın menajeri konusu da gündeme geldi. Mürlink, menajerin kullandığı jargon ve dil itibarıyla normalde yola devam etmemesi gerektiğini düşündüğünü belirtti. Menajerin Kemerburgaz tesislerine “elini kolunu sallayarak girebilme şansının olmadığını” ve maçlara gelmekten imtina edeceğini dile getirdi. Bu durumun gereksiz bir şöhret kazandırdığını ve bu konuyu “Çakallarla Dans” olarak nitelendirdi. Galatasaray yönetiminin bu süreçte çok başarılı bir dans gösterisi sergilediğini, Suudi Arabistan’dan gelen teklifleri ve arabulucuların manipülasyonlarını başarıyla yönettiğini ifade etti.
Transfer Ekonomisi ve Futbolcu Kariyer Gelişimi
Galatasaray’ın Barış Alper Yılmaz için gelen, resmi belge olmamasına rağmen 40 milyon euroluk teklifi reddetmesinin ekonomik bir gösterge olarak büyük önem taşıdığı vurgulandı. Üstelik 75 milyon, 30 milyon ve 36 milyon euro gibi üç büyük transfer yaptığı bir dönemde bu teklifi geri çevirmesi, kulübün ekonomik gücünü ve duruşunu gösteriyor. Bu durum, Bayern Münih ve Real Madrid gibi transfer piyasasında söz sahibi olan kulüplere benzetildi. Galatasaray artık bir oyuncuyu istemediği zaman bırakan, istediği zaman tutan bir kulüp haline geliyor.
Kariyer Hedefleri ve Paranın Değeri
Oyuncunun kariyer hedefleri açısından, Suudi Arabistan gibi liglere gitmenin Avrupa’nın beş büyük ligindeki gelişimini engelleyeceği belirtildi. Barış Alper Yılmaz’ı Premier Lig’de görmeyi hayal eden bir ülke insanı olarak, gözden ırak bir coğrafyaya gitme ihtimalinin üzücü olduğu ifade edildi. Futbolcuların mevcut kazançlarının kıt kanaat olmadığını, asıl kıt kanaat geçinenlerin kulüp tesislerindeki idari personel ve altyapı hocaları olduğunu hatırlatıldı. Takım içi maaş dengelerinin korunmasının önemine değinildi. Menajerlerin alıcı olmayan ama alıcıymış gibi görünen teklifler getirme potansiyeline karşı dikkatli olunması gerektiği belirtildi. Barış Alper Yılmaz’ın önünün çok açık olduğu ve Galatasaray’daki Osimen, Icardi, Leroy Sane, İlkay, Torreira, Davidson Sanchez gibi büyük futbolcularla oynamanın kariyerine önemli katkı sağlayacağı dile getirildi. Neom’un kadrosuyla bir kıyaslama yapılarak, 4 yılda 40 milyon kazanmanın bir oyuncunun kariyer gelişimi için her zaman en iyi seçenek olmadığı, Maradona’nın Ferrari hikayesi ve Cristiano Ronaldo’nun garajındaki arabalarla örneklendirildi. Paraya gitmenin futbolun iyi yaşlarında önemli olduğu, ancak doğru zamanda ve doğru lige olması gerektiği Ederson’un transfer örneğiyle açıklandı.
Eyüpspor’un Saha İstikrarsızlığı ve TFF’nin Rolü
Eyüpspor-Galatasaray maçı değerlendirmesine geçildiğinde, Eyüpspor’un Süper Lig’in 5. haftasında 5. farklı sahada maça çıkacak olması dikkat çekti. Özellikle büyük maçlarını Olimpiyat Stadı’nda oynama kararı almalarının gelir açısından avantaj sağlayacağı düşünülüyor. Ancak Bülent Tüm Mürlink, Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) İstanbul’daki stat paylaşımı politikasını eleştirdi. Üç büyüklerin kendi statlarını Avrupa mesaileri nedeniyle başka kulüplerle paylaşmak istememelerinin normal olduğunu belirten Mürlink, Roma ve Lazio’nun aynı stadı kullanırken fikstürlerinin buna göre ayarlandığını, Cenova’da da benzer bir durumun olduğunu örnek verdi. İspanya ve İngiltere’de ise her kulübün kendi stadı olduğunu hatırlattı. Başakşehir ve Kasımpaşa gibi kalıcı İstanbul takımlarının statlarının, Karagümrük ve Eyüpspor gibi kulüplerle paylaşılması gerektiğini, TFF’nin bu konudaki inisiyatifini sorguladı. Karagümrük’ün tesis yokluğu nedeniyle Riva’daki federasyon tesislerinde antrenman yapması da bir diğer problem olarak dile getirildi. Atatürk Olimpiyat Stadı’nın ise estetik açıdan bir güzellik taşımadığını ancak ulaşım imkanlarının geliştiğini belirtti. Bu stadyumda oynanacak maçın Galatasaray taraftarına 20 küsür bin bilet imkanı sağlaması, bir deplasman maçı için önemli bir avantaj olarak görüldü. Eyüp’ün İstanbul’un kadim bir semti olmasına rağmen Süper Lig kriterlerini tam olarak karşılayamadığı ifade edildi.
Eyüpspor Analizi: Yeni Teknik Direktör ve Oyun Felsefesi
Eyüpspor cephesinde en önemli değişiklik Arda Turan’ın ayrılığı ve Selçuk Şahin’in göreve gelişiydi. Selçuk Şahin’in, Başakşehir maçının ardından Galatasaray’a karşı topa sahip olmak istediklerini ve topu rakibe vermeyeceklerini açıklaması dikkat çekti. Mürlink, Eyüpspor başkanının kadro yapılanmasını, Karagümrük’ün “küçük İtalya projesi”ne benzetti ancak Süper Lig’in ağırlığı ve tesis eksikliği nedeniyle alt lige düşüş senaryosuna benzetti. Eyüpspor’un avantajının, kariyerinde büyük takımlarda oynamış, İstanbul’da kurulu düzeni olan futbolcular için bir “kaçış rampası” olması olduğunu söyledi. Caner Erkin, Berke Özer, Tayfur Bingöl gibi isimler örnek verildi.
Selçuk Şahin’in Taktiksel Yaklaşımı
Selçuk Şahin’in teknik direktörlük kariyerinin başında olduğunu ve Arda Turan’ın hitabeti, belagatı ve oyuna bakış açısının yerini doldurmasının zor olduğunu belirtti. Şahin’in Galatasaray’a karşı kapanmayıp, topa sahip olmaya çalışan, geriden oyun kurmaya ısrar eden bir takım profili çizecek olması, Galatasaray’ın ön alan presine karşı ne kadar dayanabilecekleri sorusunu akıllara getirdi. Ligde bu konuda başarılı takım sayısının çok az olduğu vurgulandı. Kaleci Felipe’nin de ayağa pasla oyun kurma çabasına dikkat çekildi. Galatasaray’ın orta sahasında Kerem Demirbay-Torreira mücadelesinin beklenebileceği ifade edildi. Mürlink, Kerem Demirbay’ın Beşiktaş maçındaki iyi performansına rağmen fizik kapasitesinin düşüşte olduğunu ve Galatasaray orta sahasında alternatif olamayacağını düşündüğünü belirtti. Eyüpspor’un topa sahip olma yüzdesinin Selçuk Şahin’in iddia ettiği gibi %45’lere ulaşmasının zor olduğu, rakibin Galatasaray olması nedeniyle bu oranların düşeceğini dile getirdi. Topa sahip olmanın önemli olduğunu ancak her şey demek olmadığını, Galatasaray’ın orta sahada ağırlığını koyacağını ve duran top organizasyonlarının etkili olacağını ekledi.
Galatasaray Kadrosu, Muhtemel 11 ve Gelecek Maçlar
Milli ara dönüşünde 12 oyuncusunun milli takımlardan dönmesi, Galatasaray için önemli bir durumu teşkil ediyor. Osimen’in sakatlığına rağmen, Galatasaray’ın nokta transferler yaptığını ve İlkay transferini en kritik hamle olarak gördüğünü belirtti. Tete (Tamay olarak belirtildi) transferinin ise sağ bek için 30 milyon euro verilmesinin “cüretkar” bir hamle olduğunu dile getirdi. Okan Buruk’a Galatasaray yönetiminin kasasının kapısını açık tuttuğunu, ancak mükemmel takım diye bir şey olmadığını, mükemmele yakın çalışan takımların var olduğunu söyledi.
Fitlik Problemi ve Antrenman Kalitesi
Avrupa’dan gelen birçok yabancı futbolcunun Türkiye’ye döndükten sonra fitlik problemi yaşadığına dikkat çekildi. İlkay’ın çok iyi bir profesyonel olsa bile, takım çalışmasının, çift kale maçların yoğunluğunun ve “layl lom” olmayan bir antrenman ortamının önemini vurguladı. Nabzın gerçek bir maç seviyesine çıktığı, kemik seslerinin geldiği idmanların gerekliliğini dile getirdi. Bu seviyeyi yakalamanın önemine değinerek, İlkay’ın City’den gelmesinin bu açıdan bir avantaj olduğunu belirtti. Galatasaray’ın Avrupa deplasmanlarında yaşayabileceği enerji seviyesi sorunlarına ve 90 dakikaya yayma problemine değinerek, Eyüpspor maçının Frankfurt maçı için bir prova olamayacağını ifade etti.
Muhtemel 11 Tahmini
Galatasaray’ın bu maçta lig şampiyonluğu yolunda önemli bir virajda olduğunu ve dört kulvarda yarıştığını hatırlatarak, Okan Buruk’un kadro tercihleri üzerine tahminde bulundu:
- Kaleci: Uğurcan
- Sağ Bek: Singo (Frankfurt maçı öncesi 90 dakika görmesi gerektiği belirtildi)
- Stoperler: Davidson Sanchez (Yorgun geldiği için dinlendirilebilir, yerine Arda oynayabilir), Abdülkerim
- Sol Bek: Eren
- Orta Saha: Lucas Torreira (6 numara), Sarı (8 numara), İlkay (Lemina’nın milli takım mesaisi ve İlkay’a yer açmak için dinlendirilebileceği belirtildi)
- Kanatlar: Leroy Sane (sağ), Yunus (sol)
- Santrafor: Barış Alper Yılmaz (Icardi’nin risk edilmeyebileceği belirtildi)
Maçın ikinci yarısında Icardi’nin oyuna dahil olabileceği öngörüldü. Yedek olarak Berkan ve Hakan Baltınnoğlu’nun kadroda olması gerektiği ifade edildi.
Icardi’nin Durumu ve Taraftar Desteği
Icardi’nin Arjantin’e verdiği kısa röportaj dışında medyada pek konuşmaması, Galatasaray’ın iletişim politikasının bir sorunu olarak eleştirildi. Icardi’nin fazla kiloları olduğu kabul edilse de, futbolun kilo kesilerek oynanacak bir spor olmadığı, yaşadığı sakatlığın ciddiyeti ve iyileşme sürecinin kişiden kişiye değiştiği vurgulandı. Taraftarların kendi futbolcularından, özellikle sakatlık, gol kaçırma gibi durumlarda, vazgeçmemesi gerektiği belirtildi. Icardi’nin gece hayatı iddialarının da asılsız olduğu, milli takım arasında kulüpte kaldığı vurgulandı. Bir futbolcunun sakatlık sonrası aynı diz mekaniğini yakalamasının kolay olmadığı ve her bedenin iyileşme sürecinin farklılık gösterdiği, tıbbi örneklerle açıklandı.
Stadyum Zeminleri
Atatürk Olimpiyat Stadı’nın zemin durumu hakkında bilgi olmamasına rağmen, Galatasaray’ın kendi stadının zemininde de sorunlar yaşandığına değinildi. Zemin problemlerinin ciddi bir sorun olduğu ve teknolojinin bu kadar ilerlediği bir dönemde zeminlerin düzgün tutulması gerektiği, hatta geçmişte Olimpiyat Stadı zeminlerinin yeşile boyanması örneğiyle dile getirildi.
Sonuç
Galatasaray, transfer piyasasında gösterdiği duruş, kadrosuna kattığı önemli isimler ve Okan Buruk’un liderliğinde çok kulvarlı bir sezona hazırlanıyor. Eyüpspor karşısında beklenen bir galibiyetin yanı sıra, Frankfurt maçı öncesi oyuncu yönetimi ve takımın genel performansı büyük önem taşıyor. Barış Alper Yılmaz’ın özveri dolu oyunu ve Icardi gibi yıldızların sahaya dönüşü, sarı-kırmızılı ekibin hedeflerine ulaşmasında kilit rol oynayacak. Taraftar desteğiyle birlikte Galatasaray’ın önümüzdeki zorlu fikstürde başarılı olması hedefleniyor.
İzlediğiniz ve desteklediğiniz için teşekkür ederiz. Bir sonraki X raporu programında görüşmek üzere.
Migros Hemen sundu.