Galatasaray’da Transfer, Gelecek ve Barış Alper Yılmaz Tartışmaları: Milli Aradan Sonra Neler Konuşuldu?

Milli ara sona erdi ve futbol gündemi yeniden hareketlendi. Eski Açık YouTube kanalında Kerem, Hasan Hüseyin Alimoğlu ve Sinan Erinç, Galatasaray’ın Eyüpspor maçı öncesi olası 11’ini, tartışmalı transfer dönemini, Barış Alper Yılmaz kriziyle ilgili son gelişmeleri ve Dursun Özbek’in divan kurulu açıklamalarını masaya yatırdı. Bu yazıda, bu önemli başlıkların tüm detaylarını bulacaksınız.

Eyüpspor Maçı Öncesi Galatasaray’ın Muhtemel 11’i ve Rakip Analizi

Galatasaray’ın Saha İçi Belirsizlikleri

• Kaleci: Uğurcan mı Günay mı? Muhabirlerden gelen haberler Uğurcan‘ın ilk 11 başlayacağı yönünde. Uğurcan’ın 27.5 milyon Euro’luk bonservis bedeli ve ligdeki geçmiş performansıyla ilk 11’i hak ettiği vurgulandı. Frankfurt maçı öncesi ısınma maçı olarak Eyüpspor maçının önemi üzerinde duruldu.
• Orta Saha ve Forvet: 10 numara pozisyonunda Sara ile devam edilip edilmeyeceği, İlkay‘ın direkt oynayıp oynamayacağı tartışıldı. Lemina’nın milli takımdan dönmesi ve yorgunluk ihtimali nedeniyle Frankfurt maçı öncesi dinlendirilip dinlendirilmeyeceği belirsizliğini koruyor. Santraforda ise Icardi’nin Rizespor maçındaki formsuzluğu ve Okan Buruk’un Icardi’yi U19 takımıyla 60 dakika oynatması, Barış Alper Yılmaz‘ın ilk 11 başlaması gerektiği fikrini güçlendirdi.
• Savunma: Singo‘nun sağ bek, Eren’in sol bek performansı ve Abdülkerim’in sol stoperdeki durumu değerlendirildi. Singo’nun defansif katkısının Lemina’nın yaratacağı konforu sağlayabileceği, ancak Süper Lig’de daha hücumcu bir rol üstleneceği belirtildi.

Eyüpspor’un Durumu

• Savunma Zafiyetleri: Vezo transferi sonrası savunmalarının düştüğü, Claro, Muyaki ve Robin Yalçın’ın oluşturduğu savunma hattının zayıf olduğu ifade edildi.
• Orta Saha ve Hücum: Merkezde Demirbay‘ın oyun kuruculuğu ve Torreira ile eşleşmesinin maçın kilit noktalarından biri olacağı dile getirildi. Eyüpspor’un topa sahip olmayı seven, ancak topsuz oyunda ve birebir baskıda sorunlar yaşayan bir takım olduğu aktarıldı. Kaleci Marcos Felipe’nin ayak kalitesi ve kurtarışları öne çıkan özellikleri arasında sayıldı. Tiam’ın olası yokluğunun Eyüpspor için büyük bir dezavantaj olacağı vurgulandı.

Maç Önü İstatistikler ve Tahminler

• Galatasaray ligin en az gol yiyen takımıyken, Eyüpspor en çok gol yiyen 3. takımı.
• Barış Alper ligin en çok gol atan ve skor katkısı yapan oyuncusu. Ayrıca ligin en çok şut atan oyuncusu konumunda.
• Marcos Felipe ligin en çok kurtarış yapan 2. kalecisi.
• İki takım da önde kazandığı toplarla rakip kaleye en fazla şut çeken takımlar arasında.
• Tahminler: Baista ilk yarı 2 bahsini önerirken, 3.5 üst ve Eyüpspor’dan kırmızı kart beklentisi de dile getirildi. Galatasaray’ın maçı iki farklı kazanacağı öngörüldü.
• Olimpiyat Stadı: Galatasaray’ın Olimpiyat Stadı’nı sevmediği ve maçın erken saatte olması nedeniyle seyirci katılımının düşük olabileceği endişesi paylaşıldı.

Barış Alper Yılmaz Krizi: Özür mü, Menajer Açıklaması mı?

• Açıklamanın Değerlendirilmesi: Barış Alper’in “Gündemi meşgul ettiğim için özür dilerim” açıklaması, “antrenmana çıkmadığım için özür dilerim” yerine genel bir ifade olduğu için tam bir özür olarak görülmedi. Daha çok bir menajer açıklaması olduğu ve Barış’ın hala haklılık payı gördüğü düşünülüyor.
• Kulübün Yönetim Hatası: Süreçte kulübün Barış’la yeterince iletişim kurmadığı, maaş konusunda yaşanan rahatsızlığın ve Neom’dan gelen yüksek teklifin doğru yönetilemediği belirtildi. Okan Buruk’un açıklamalarındaki yumuşak tonun, kulübün Barış’a karşı hatalı bir tutum sergilediği inancını desteklediği ifade edildi.
• Okan Buruk’un Tavrı: Okan Buruk’un, kulübün menfaatlerini düşünerek ve oyuncuyla devam etme ihtiyacından dolayı daha pragmatik bir yaklaşım sergilediği yorumu yapıldı. Hoca’nın, Barış’ı “bizim evladımız, kafası karışmış olabilir” ifadeleriyle sahiplenmesi, taraftarın tepkisine rağmen oyuncuyu kazanma çabası olarak değerlendirildi.
• Taraftarın Kırgınlığı ve Beklentisi: Barış’ın bu süreçte taraftarı çok kırdığı, “düşen vazonun asla eskisi gibi olmayacağı” benzetmesiyle ifade edildi. Ancak takımın ona ihtiyacı olduğu ve sahada göstereceği mücadeleyle yeniden kalpleri kazanabileceği dile getirildi. Taraftarların statta olumsuz tepki vermemesi gerektiği, aksi takdirde oyuncunun performansının daha da düşebileceği uyarısı yapıldı.
• Menajerin Sorumsuzluğu: Menajerin, oyuncunun olası dönüşünde karşılaşabileceği tepkileri öngörememesi ve oyuncusunu koruyamaması büyük bir beceriksizlik olarak nitelendirildi.

Transfer Döneminin Genel Değerlendirmesi ve Dursun Özbek Açıklamaları

Transfer Politikası

• Alınan Oyuncuların Kalitesi: Sane, Icardi ve Osimhen gibi kaliteli oyuncuların transfer edilmesinin başarılı bulunduğu belirtildi. Ancak bu transferlerin yüksek maliyetlerle gerçekleştiği, “pazarlık”tan ziyade “parayı basıp alma” stratejisinin izlendiği yorumu yapıldı. Davinson ve Torreira transferlerindeki gibi maliyet-performans dengesi iyi olan transferlerin bu dönemde olmadığı dile getirildi.
• Maliyet ve PR: Transferlerin maliyet açısından yüksek olduğu, PR açısından ise kaleci transferindeki gibi kötü yönetim örnekleri olduğu ifade edildi. Genel olarak transfer dönemine 10 üzerinden 8 puan verildi.
• Eksik Mevkiler: Sol stoper pozisyonuna yedek oyuncu alınmaması eleştirildi. Okan Buruk’un Davinson’un sol stoperde oynayabileceğini düşündüğü, ancak bu durumun riskli olduğu belirtildi. U23 oyuncu hakkının kullanılmaması da gelecek adına bir eksiklik olarak görüldü.
• Olası Giden Oyuncular: Eyüp Kutucu ve Yusuf Demir gibi oyuncuların geleceğinin belirsizliğini koruduğu, Yusuf Demir’in sözleşme uzatıp kiralık gitmek istememesi durumunun kulübün ümitlerini sorgulattığı ifade edildi.

Dursun Özbek’in Divan Kurulu Açıklamaları

• Hedefler: Özbek, göreve geldiklerinden bu yana finansal yapının düzeltilmesi, tesisleşme ve sportif başarı hedeflerini koyduklarını yineledi. Bankalar Birliği anlaşmasından çıkılması ve Galatasaray Adası’nın yeniden hizmete açılması önemli başarılar olarak vurgulandı.
• Galatasaray Adası: Ada’nın mükemmel bir şekilde yenilendiği ve kulübün prestijine katkı sağladığı belirtildi. Özellikle yeni transferlerin ve yabancı oyuncuların ada karşısında büyülendiği örneklerle açıklandı. Adanın havuz derinliği gibi detayların bile tartışılıyor olması, kulübün geldiği iyi noktayı gösteren “tatlı dertler” olarak yorumlandı.
• Tesisleşme ve Florya: Stadyum yanındaki 62 dönüm arazinin ruhsat aşamasında olduğu, Florya ihalesinden gelen avansla Bankalar Birliği borcunun ödendiği aktarıldı. Yeni yapılan futbol tesislerinin Avrupa’da eşi benzeri olmadığı yönündeki başkanın söylemi “biraz abartılı” bulunsa da, kulübün tesisleşme adımları takdir edildi.
• Rakip Kulüplere Yanıt: Rakip başkanların Galatasaray’ı “Emlak A.Ş.” veya “İnşaat A.Ş.” diye eleştirmelerine karşın, bugün onların da benzer faaliyetlere yönelmesi (Ali Koç’un Ataşehir projesi gibi) eleştirildi.
• Mecidiyeköy Projesi: Uzun süredir bekleyen Mecidiyeköy’deki Leo Rezidans projesi için yeni bir firmayla anlaşıldığı ve inşaatın yeniden başlayacağı bilgisi verildi.

Milli Takım ve Futbolun Siyasetle İlişkisi

• İspanya Maçı ve Montella: Milli takımın İspanya’ya karşı aldığı ağır mağlubiyet sonrası, Montella’nın büyük takımlara karşı strateji değiştirmesi gerektiği, orta sahada bir eksiklik olduğu ve rakipleri karşılama yerinin skandal olduğu vurgulandı.
• Futbol ve Siyaset: Futbolun siyaset üstü olduğu söyleminin “yalan” olduğu, Türkiye’de futbolun da müziğin, kültürün, ekonominin olduğu gibi siyasetin tam ortasında yer aldığı açıkça dile getirildi. Kulüplerin seçim süreçlerinde siyasi erkin müdahalesinin kaçınılmaz olduğu, hem iktidar hem de muhalefet kanadının kulüplere destek verdiği belirtildi. Özellikle Fenerbahçe seçimlerinde bir siyasi partinin Ali Koç’a destek açıklamasının, yapı tartışmalarının göz ardı edilmesine yol açtığı eleştirildi.

Sonuç

Galatasaray gündemi milli aranın ardından oldukça yoğun geçti. Eyüpspor maçı öncesi takımın olası dizilişi, Barış Alper Yılmaz’ın geleceği ve transfer dönemi değerlendirilirken, Dursun Özbek’in kulübün mali ve tesisleşme başarılarını anlattığı divan kurulu konuşmaları da önemli başlıklar arasındaydı. Futbolun sadece saha içiyle sınırlı kalmadığı, siyasi ve idari gelişmelerle iç içe olduğu bir kez daha gözler önüne serildi. Tüm bu gelişmeler ışığında Galatasaray, önümüzdeki yoğun fikstüre ve Şampiyonlar Ligi mücadelesine hazırlanmaya devam ediyor.