12 Dev Adam Yarı Finalde: Polonya Zaferi ve Şampiyonluk Yolu

Blade’in sunduğu Türkiye-Polonya maçı sonrası canlı yayınımıza hoş geldiniz! EuroBasket’te tam 2001’den bu yana ilk kez yarı final heyecanını yaşıyoruz. Polonya’yı baştan sona üstün oynadığımız bir maçta mağlup ederek madalya şansımızı garantiledik. Şimdi önümüzde Yunanistan (veya Litvanya) engelini aşarak finale yükselme hedefi var. Bu tarihi zaferi ve yarı finaldeki beklentileri Murat Muratonoğlu ve Ali Konovi ile birlikte değerlendireceğiz.

Tarihi Bir Başarı: Yarı Final Yolu Açıldı

Türkiye, EuroBasket’te tam 2001’den bu yana ilk kez yarı final heyecanını yaşıyor. Geçmişte çok iyi kadrolarımız olmasına rağmen çeyrek finalin ötesini bir türlü görememiştik. Ancak bu turnuvada, “takım olma” ruhunu ve birlikteliği yakalayarak bu önemli başarıya ulaştık.

Özellikle son çeyrekte hakemlerin lehimize olmayan ve tek taraflı düdüklerine rağmen gösterdiğimiz üstün performansla Polonya’yı mağlup ettik. Rakip pota altında adeta bir “demolition man” gibi oynayan Polonyalı oyunculara faul çalınmazken, bize temas olmayan pozisyonlarda faul düdükleri çalındı. Tüm bu engellere rağmen kazanılan bu zafer, takımımızın gücünü ve azmini ortaya koydu ve başarıyı daha da anlamlı kıldı.

Ergin Ataman’ın Liderliği ve Takım Yönetimi

Başantrenör Ergin Ataman, bu şampiyonadaki en iyi maç yönetimini sergiledi. Onun oyuncularına duyduğu koşulsuz güven, özellikle form durumlarına bakmaksızın onları sahaya sürmesi takdire şayandı. Bu maç, Furkan Korkmaz’ı takıma almasının nedenlerini de net bir şekilde gösterdi.

Cedi Osman’ın sakatlığı sonrası oyuna giren Furkan Korkmaz’ın kritik üçlükleri ve top çalması, Ergin Ataman’ın kararlarının ne kadar isabetli olduğunu kanıtladı. Furkan, 20 dakikadan fazla süre alarak takımın dengesini korumayı başardı ve takımın kriz anlarını fırsata çevirdi.

Alperen Şengün: Pasların Ustası ve EuroBasket Tarihine Geçiş

Alperen Şengün’ün performansı, maçın en çok konuşulan konularından biriydi. Özellikle Jokic’e benzetilen sıra dışı pasör özellikleri ve yüksek asist beklentisi, takımın hücumdaki akıcılığını sağladı. Onun çember çevresinde küçülme refleksleri ve rakibin zayıf noktalarını anında görmesi, sahada adeta bir maestro gibi oynamasını sağladı.

Alperen, bu turnuvada EuroBasket tarihinde triple-double yapan en genç oyuncu unvanını alarak adını tarihe yazdı. Süper yıldız egosu taşımaması, bireysel istatistikler yerine takımın başarısını ön planda tutması ve sürekli doğru pası arayarak arkadaşlarını beslemesi onun farkını ortaya koydu. Bugün kaçırdığı bir pasın bile Jokic’i kıskandıracak cinsten olduğu belirtildi; Alperen’i izlemek, basketbol bilginiz olmasa bile Mona Lisa tablosunun büyüklüğünü görmek gibi bir deneyim.

Müthiş Savunma ve Etkili Top Paylaşımı

Maçta inanılmaz bir savunma performansı sergiledik, özellikle ilk yarıda rakibe çemberi göstermedik ve 17-1 top kayıplarından sayılar ürettik. Bu, turnuvadaki en iyi savunma performansımızdı. İkinci yarıda hakem kararlarına rağmen savunma direncimizi sürdürdük; 10 dakikada 13 serbest atış kullanmalarına izin vermedik.

Hücumda top paylaşımımız muazzamdı; birçok boş şut kaçırmamıza rağmen (üçüncü çeyrek başında arka arkaya 7-8 üçlük kaçırdık) bu, takım oyununun ne kadar iyi işlediğini gösterdi. Kenan Sipahi, bench’ten gelerek 11 sayı ve 4 asist ile çok önemli katkı sağladı. Hücumda her zaman en doğru kararı vermesiyle övgü topladı. Şehmus Özer’in Jordan Lloyd savunmasındaki başarısı ve ilk beşte başlaması, maç planının önemli bir parçasıydı. Polonya’nın top kayıplarına teşne yapısı, baskılı savunmamızla ritimlerini kaybetmelerine yol açtı ve ritmi bize verdiler.

Shane Larkin’in Kritik Anlardaki Dokunuşu

Shane Larkin, maçın başlarında hücumda aktif dinlenirken savunmada muazzam bir enerji ortaya koydu. İhtiyaç anında sahneye çıkarak arka arkaya kaydettiği sayılarla (8 sayı) takımın krize girmesini önledi. Saat sonuna kalan pozisyonlarda bile soğukkanlılığını koruyarak doğru kararlar verdi ve süreyi iyi kullandı. Larkin, bu turnuvada konsantre bir performans sergileyerek takımın en kilit oyuncularından biri oldu.

Geleceğe Bakış: Olimpiyat Hedefi ve Oyuncu Gelişimi

Alperen Şengün’ün potansiyelinin henüz %60-65 seviyesinde olduğu ve üçlük ile orta mesafe atışlarını geliştirmesi durumunda durdurulamaz bir oyuncu olacağı vurgulandı. Türkiye’yi çok istediği Olimpiyatlara taşıyabilecek kapasitede olduğu belirtildi; erkek basketbol milli takımımız 1952 Helsinki’den bu yana Olimpiyat deneyimi yaşamadı.

Furkan Korkmaz, Cedi Osman ve Ercan Osmani gibi oyuncuların turnuvadaki yükselen performansları takdir edildi. Furkan Korkmaz’ın, Alperen’i “beraber oynadığı en iyi pivot” olarak nitelemesi, Joel Embiid’i geride bırakması dikkat çekti. Bu durum, Alperen’in oyun kurucu forvetler için ne kadar ideal bir pivot olduğunu gösteriyor.

Devşirme oyuncu tartışmaları da ele alındı; Lorenzo Brown ve Shane Larkin örnekleri üzerinden, ülkeyle bağlantısı olan ve uzun süreli katkı sağlayabilecek oyuncuların tercih edilmesi gerektiği dile getirildi. 10 yılda bir devşirme hakkı veya belirli bir süre o ülkenin liginde oynama şartı gibi formüller üzerinde duruldu.

Yarı Final Beklentileri: Yunanistan Mı, Litvanya Mı?

Yarı finaldeki rakibin Yunanistan veya Litvanya olacağı konuşuldu. Yunanistan gelirse, Giannis Antetokounmpo gibi bir süperstara karşı akıllı hücum ve sabırlı oyunun önemi vurgulandı. Giannis’i savunmanın hücumda başladığı, dengesiz atışlardan kaçınmak gerektiği belirtildi. Litvanya’nın ise “underdog” ruhu ve sert basketboluyla sürpriz yapabileceği, Yunanistan’daki Giannis korkusunun onlarda olmayabileceği ifade edildi. Türkiye’nin Alperen’in pasör özelliklerini kullanarak topsuz hareketlilikle Yunanistan savunmasının kilidini çözebileceği düşünülüyor. Maçın 50-50 bir yarı final olacağı tahmin ediliyor.

Sonuç

Bu tarihi yarı final zaferinin ardından 12 Dev Adam’ı canı gönülden tebrik ediyoruz. Takım ruhu, Ergin Ataman’ın başarılı liderliği ve Alperen Şengün gibi genç yıldızların parlamasıyla EuroBasket’te madalyaya çok yaklaştık. Cuma günü oynayacağımız yarı final maçını kazanarak finale yükselmek en büyük hedefimiz. Umutla ve heyecanla bekliyoruz!