Türk Futbolunda Gündem: Fenerbahçe’nin Teknik Direktör Arayışı, Milli Takımın İspanya Mağlubiyeti ve Saran’ın Adaylık Tartışması

Bu hafta Türk futbolu, ardı ardına gelen önemli gelişmeler ve hararetli tartışmalarla doluydu. Fenerbahçe’nin hala netleşmeyen teknik direktör arayışından milli takımın İspanya karşısındaki ağır mağlubiyetine; başkan adaylık sürecindeki hukuki engellerden kulüplerin genel finansal durumlarına kadar birçok konu spor gündemini meşgul etti. Detaylarıyla bu konuları ele alalım.

Fenerbahçe’de Teknik Direktör Belirsizliği: Kim Gelecek?

Programın açılışında, Fenerbahçe’nin devam eden teknik direktör arayışı ana gündem maddesiydi. Kulüp, hala yeni sezon öncesi teknik direktörünü açıklamazken, potansiyel isimler arasında Tedesco ve Edin Terziç‘in adı geçiyor. Son dakika bir iddia olarak ise İsmail Kartal‘ın yeniden göreve gelme ihtimali konuşuluyor. Bu durum, yabancı teknik direktör tercihinin kadrodaki yabancı futbolcu sayısının fazlalığına bağlanması gibi çelişkili açıklamaları da beraberinde getirdi. Geçmişte İsmail Kartal’ın yabancı sayısının daha az olduğu bir dönemde göreve getirildiği hatırlatılırken, bu gerekçenin geçerliliği sorgulandı. Ali Koç’un pazar günü yaptığı açıklamalarda yerli ve yabancı teknik direktör tercihini oylatması ve sergilediği rahat tavır da eleştirilerin odağı oldu. Bugün Fenerbahçe’de teknik direktörün açıklanması bekleniyor ve son bilgilere göre Tedesco isminin öne çıktığı belirtiliyor.

Milli Takımın İspanya Mağlubiyeti: Bir “Patlama” mı, “Normal” mi?

Milli Takımımızın İspanya karşısında aldığı 6-0’lık ağır mağlubiyet, programın bir diğer önemli ve tartışmalı başlığıydı. Bir taraf bu yenilgiyi “patlama” olarak nitelendirirken, diğer taraf Avrupa’nın en güçlü takımlarından biri olan İspanya karşısında alınan sonucun “sürpriz olmadığını” savundu. Ancak 6 gollük bir mağlubiyetin normalleştirilemeyeceği ve teknik direktör Montella‘nın hatalarının olduğu vurgulandı. Montella’nın geçmiş başarıları ve takımı getirdiği nokta takdir edilse de, İspanya maçındaki performans ve yönetimsel tercihleri sorgulandı. Özellikle maçın kaybedilmesi durumunda bunun bir bedeli olması gerektiği belirtildi.

Türk Futbolu Altyapı Sorunları ve Lisanslı Oyuncu Sayısı

Türkiye’nin futbol iklimi ve altyapı sorunları da mercek altına alındı. Avrupa’nın sıradan takımlarıyla oynanmadığı, İspanya gibi dünya devi karşısında mücadele edildiği belirtildi. Ülke futbolunun son bir aylık gündeminin futbolun kendisi yerine “ahlak dersleri”, “şerefli kısımlar” gibi tartışmalar ve sık sık teknik direktör değişiklikleri olduğu dile getirildi. Bu kaotik ortamda milli takım çıkarabilmenin bile başarı olduğu ironik bir dille ifade edildi. Ayrıca, Türk futbolunun sadece yabancı futbolcuların bonservislerine ve banka hesaplarına yatırım yaptığı, altyapıya yeterli önemin verilmediği belirtildi. İspanya’nın 48 milyon nüfusa karşılık 1.4 milyon lisanslı futbolcusu varken, Türkiye’nin 85 milyon nüfusa karşılık sadece 400 bin lisanslı futbolcusu olması, kat edilmesi gereken mesafeyi gözler önüne serdi. Türkiye Futbol Federasyonu’nun İspanya Futbol Federasyonu ile yaptığı altyapı işbirliği anlaşması ise umut verici bir gelişme olarak kaydedildi.

Montella’nın Sözleşme Detayları ve Tazminat Tartışması

Montella’nın sözleşme detayları da tartışma konusu oldu. Yıllık 1.8 milyon euro olan maaşının Haziran ayında 2.2 milyon euroya çıkarıldığı belirtildi. En ilginç detay ise, Montella’nın sözleşmesindeki tazminat maddesiydi. Geçmişte Fatih Terim’in, görevinden ayrılması halinde Federasyona 1.5 milyon euro ödeme yapmayı, ancak görevine son verilmesi durumunda Federasyonun kendisine 3.5 milyon euro ödemesini şart koştuğu hatırlatıldı. Buna karşılık, Montella’nın sözleşmesinde sadece 3 aylık maaşına denk gelen 550 bin euro gibi cüzi bir tazminat maddesi olduğu ortaya çıktı. Bu durum, yerli ve yabancı teknik direktörlere yaklaşım farkını bir kez daha gündeme getirdi.

Saadettin Saran’ın Fenerbahçe Başkan Adaylığı Önündeki Engeller

Fenerbahçe başkan adaylarından Saadettin Saran’ın yasal bahis şirketi sahibi olması nedeniyle adaylık sürecinde karşılaştığı hukuki engeller programda geniş yer buldu. Saran, bir yasal bahis şirketi sahibi olmanın kulüp başkanlığına engel teşkil ettiğini kabul etse de, devir işlemleri için gerekli süreci başlattığını ve UEFA’nın bu konuda 6 aylık bir süre tanıdığını belirtmişti. Ancak yapılan araştırmalar ve UEFA yetkilileriyle görüşmeler sonucunda, UEFA’nın böyle bir 6 aylık süresinin bulunmadığı ortaya çıktı. Mevcut mevzuatlar, kanunlar, TFF talimatları, FIFA Etik Kodu ve UEFA talimatlarına göre Saadettin Saran’ın başkan olmasının hukuken mümkün olmadığı iddia edildi.

Devir Süreci ve Hukuki İncelemeler

Saran’ın “Başkan olduğum takdirde feragat edeceğim” ifadesi, devir sürecine ilişkin çelişkileri de beraberinde getirdi. Zira bir bahis şirketini devretmek veya feragat etmek, Spor Toto Teşkilatı’nın onayı ve iznine tabidir. Bu sürecin kolaylıkla ve kısa sürede tamamlanamayacağı, hatta bir yıla kadar sürebileceği belirtildi. Saadettin Saran’ın hukukçularının eksik bilgilendirildiği, bu konudaki regülasyonların yanlış yorumlandığı ileri sürüldü. Yüksek Divan Kurulu’nun bu akşam saat 20:00’de Saadettin Saran’ın adaylığına ilişkin nihai kararını açıklayacağı ve bu kararın Fenerbahçe için önemli bir dönüm noktası olacağı vurgulandı. Hukuken başkan olmaya engel durumların, aday olmaya da engel teşkil ettiği hatırlatıldı.

Fenerbahçe’de Yönetim Eleştirileri ve Devin Özek Tartışması

Programda Fenerbahçe’nin genel yönetim anlayışı da eleştirildi. 7 yıldır şampiyon olamayan, plansızlık ve programsızlıkla anılan bir kulüp ortamında, mevcut yönetimin rahat tavırları ve özellikle sportif direktörlük görevine getirilen Devin Özek konusu tartışma yarattı. Başkan Ali Koç’un genç bir isim olan Devin Özek’e böylesine kritik bir misyon yüklemesi, Özek’in daha önce sportif direktörlük tecrübesi olmaması nedeniyle eleştirildi. 30 yaşındaki bir ismin Fenerbahçe gibi büyük bir kulübün futbol aklını tek başına yönetmesinin yanlış olduğu, tecrübe eksikliğinin ciddi sorunlara yol açabileceği belirtildi. Ancak bazı katılımcılar, Özek’in henüz göreve geldiğini ve sonuçlarını görmeden eleştirmenin haksızlık olduğunu savundu. Sosyal medyanın kulüp yönetimindeki etkisi ve yöneticilerin her kararını buradan alması da eleştiri konusu oldu.

Türk Futbolunda Diğer Gelişmeler ve Riskler

Programın son bölümünde Türk futbolundaki diğer önemli gelişmeler ve risklere de değinildi:

• Kulüp Bütçelerinin Sorumsuzca Yönetilmesi: Kulüplerin başarılarının yöneticilik becerisinden ziyade, kulüp kasasından sorumsuzca harcanan paralarla elde edildiği ve bunun ciddi bir tehlike olduğu belirtildi.
• TFF’nin Bahis Soruşturması: Türkiye Futbol Federasyonu’nun yasal bahis şirketleriyle işbirliği yaparak başlattığı soruşturma kapsamında, faal kulüp başkanları, yöneticiler, teknik direktörler, futbolcular ve hatta masörlerin bahis hesapları inceleniyor. Binlerce defa bahis oynayan ve kazanç sağlayan isimlerin olduğu listelerin TFF’nin elinde olduğu ve önümüzdeki günlerde yeni gelişmeler yaşanabileceği bilgisi paylaşıldı.
• Alt Liglerdeki Lisans ve Hata İddiaları: 1. Lig’de sezon başında Uyuşmazlık Çözüm Kurulu tarafından hakkında tedbir kararı olmasına rağmen, TFF’nin bilgisayar yazılımındaki bir hata nedeniyle oynamaması gereken futbolcuların sahaya çıktığı iddiaları gündeme geldi.
• Trabzonspor’un Kaleci Transferi Süreci: Trabzonspor’un Başakşehir’in kalecisi Muhammed’i transfer etmek istediği, ancak Başakşehir’in talep ettiği 7-8 milyon euro civarındaki bonservis bedelinin Trabzonspor’a fazla geldiği ve pazarlıkların devam ettiği belirtildi.
• Kulüpler Birliği’nden Medyaya Karşı Eylem Planı İddiası: Kulüpler Birliği’nin, bazı medya mensuplarının ve sosyal medya hesaplarının sorumsuz açıklamaları nedeniyle müsabakalara 2-3 dakika geç başlayarak bir “farkındalık” eylemi yapmayı planladığı konuşuldu.
• Beşiktaş’a UEFA’dan Yaptırım Olasılığı: Beşiktaş’ın yapmış olduğu “basit” bir hata nedeniyle önümüzdeki dönemlerde UEFA’dan ciddi bir yaptırımla karşı karşıya kalabileceği bilgisi paylaşıldı.

Sonuç

Türk futbolu, hem saha içi hem de saha dışı birçok sorunla boğuşmaya devam ediyor. Plansızlık, hukuki belirsizlikler, finansal disiplinsizlik ve altyapı yetersizlikleri gibi temel meseleler, kulüplerden milli takıma kadar geniş bir yelpazede kendini gösteriyor. Önümüzdeki günler, özellikle Fenerbahçe’deki başkanlık seçimi, teknik direktör atanması ve TFF’nin bahis soruşturması gibi konularla Türk futbolu için kritik gelişmelere sahne olacak gibi görünüyor. Bu gelişmelerin, Türk futbolunun geleceği üzerindeki etkileri merakla bekleniyor.