Fenerbahçe, son haftalarda aldığı beklenmedik mağlubiyetler ve puan kayıplarıyla taraftarını endişelendiriyor. Kasımpaşa ve Dinamo Zagreb maçları özelinde takımın mevcut durumunu, teknik direktör tercihleri ile kadro yapısındaki sorunları masaya yatıran uzmanlar, Fenerbahçe’nin neden bu duruma geldiğini ve gelecekte neler olabileceğini derinlemesine inceliyor.
Fenerbahçe’nin Beklenti ve Gerçeklik Arasındaki Farkı
Ali Koç’un Kadro Sözü ve Mevcut Durum
Başkan Ali Koç, daha önce “tartışılmayacak bir kadro kuracağım” sözü vermiş olsa da, gelinen noktada Fenerbahçe kadrosunun geriye gittiği düşünülüyor. Mehmet Özcan’a göre, Tadiç ve Ceko gibi isimlerle kurulan ve 99 puan toplayan 2 sene önceki Fenerbahçe, şimdiki dağınık görüntüden çok daha iyiydi.
Geçmiş Kadroyla Kıyaslama: Nereden Nereye?
Ozan Zeybek de son 5 sezonda kaleci (Ederson), stoperler ve sağ bek (Semedo) mevkilerinde daha iyi isimlerin geldiğini belirtirken, genel kadro kalitesinin beklenen seviyede olmadığını ifade ediyor. Hatta kulübün, rekor kıran Valencia gibi bir oyuncuyu dahi yeterli bulmaması eleştiriliyor.
Tedesco’nun Kritik Maç Tercihleri Mercek Altında
Kasımpaşa Maçı: Yanlış Rotasyon ve Defansif Yaklaşım
Tedesco’nun Kasımpaşa maçındaki kenar yönetimi büyük eleştirilere maruz kaldı. Enner Valencia’yı Dinamo Zagreb maçı düşüncesiyle dinlendirmesi ve forvetsiz sahaya çıkması, Kasımpaşa gibi çok gol atıp çok gol yiyen bir takıma karşı anlaşılmaz bulundu. Rakip 10 kişi kalmışken dahi defansif ağırlıklı bir kadroyla sahada kalınması ve pozisyon izni verilmesi, 1-1’lik beraberliği kabul edilemez kıldı. Maçın Kasımpaşa kalecisinin mucizevi kurtarışlarıyla berabere bitmesi beklenirken, Fenerbahçe’nin yetersiz kaldığı dile getirildi.
Dinamo Zagreb Maçı: Orta Saha ve Mevki Değişikliklerindeki Hatalar
Dinamo Zagreb maçındaki orta ikili tercihleri de büyük soru işaretleri yarattı. Semedo’nun orta sahada, Çağlar’ın ise bek pozisyonunda görevlendirilmesi, Tedesco’nun taşlarla fazla oynaması olarak yorumlandı. Bu durum, Galatasaray dönemindeki Mancini’nin Sabri’yi sol bek, Semih’i sağ bek oynattığı günleri akıllara getirdi. 1-1 sonrası oyunun Dinamo Zagreb ağırlıklı gitmesi ve rakibin kolayca ikinci ve üçüncü golleri bulması kabul edilebilir bulunmadı.
Oyuncu Adaptasyonu ve Kadro İstikrarı Sorunları
Fenerbahçe’de gelen oyuncuların takıma adaptasyonunda ciddi sıkıntılar olduğu gözlemleniyor. Nene ve Kerem Aktürkoğlu gibi isimlerin beklenen performansın altında kalması bunun en somut örneklerinden. Mehmet Özcan, kadroda yaşanan 4-5 oyuncu değişimi ve yeni hocanın da eklenmesiyle ortaya uyumlu bir görüntü çıkmadığını vurguluyor.
Merkez Orta Saha’daki Güç Kaybı
En şaşırtıcı noktalardan biri ise merkez orta sahanın yeterince güçlendirilmemesi. 99 puanlı İsmail Kartal dönemindeki İsmail Yüksek, Fred ve Szymanski üçlüsü hâlâ temel iskeleti oluşturuyor. Bartu Elmas gibi genç oyuncuların kadroda yer alması yerine Samatta gibi isimlerin gönderilmesi, orta sahanın eski gücünü kaybettiği yönünde yorumlanıyor. Dinamo Zagreb karşısında kaybedilen maçta dahi rakip takımın forveti Petkoviç’in (Kocaelispor’da oynayan) ve Fenerbahçe’nin eski kalecisi Livakoviç’in durumları göz önüne alındığında, Fenerbahçe’nin daha üstün bir kadroya sahip olmasına rağmen mağlup olması düşündürücü bulunuyor. Zait’in yabancı kontenjanına girememesi ve Bentakur’un listeye yetişememesi de kadro planlaması sorunlarına işaret ediyor.
Puan Kayıpları ve Şampiyonluk Yarışı Üzerindeki Etkisi
Kazanılması Gereken Maçlarda Kaybedilen Puanlar
Fenerbahçe’nin yaşadığı puan kayıpları, sıradan mağlubiyetler olarak değil, kazanılması gereken maçlarda kaybedilen puanlar olarak değerlendiriliyor:
- Göztepe Maçı: Rakip 10 kişi kalmasına ve penaltı kaçırılmasına rağmen puan kaybı.
- Alanya Maçı: 2-1 öne geçilmesine rağmen kalecinin yediği basit golle 2-2 berabere kalınması.
- Kasımpaşa Maçı: Yukarıda detayları verilen kabul edilemez beraberlik.
Bu maçlarda kaybedilen puanlar, Fenerbahçe’nin şampiyonluk yarışına “kafaadan -6 puanla” başladığı şeklinde yorumlanıyor.
Galatasaray ile Aradaki Puan Farkı ve Lig Psikolojisi
Galatasaray’ın ligde 6’da 6 yapması ve Alanyaspor maçını da kazanması durumunda, Fenerbahçe’nin Antalya maçına 9 puan geride çıkma ihtimali ligde ciddi bir baskı yaratıyor. Uzmanlar, ligin henüz başında olsa da 9 puan öne geçen takımın şampiyonluğu kolay kolay vermeyeceğini, büyük camiaların taraftar desteğiyle bu avantajı koruyabildiğini belirtiyor.
Avrupa ve Önümüzdeki Zorlu Fikstür
Dinamo Zagreb Mağlubiyeti ve Avrupa Ligi Hedefleri
Dinamo Zagreb mağlubiyeti, Avrupa Ligi’ne can sıkıcı bir başlangıç oldu ve Fenerbahçe’nin ilk 8 şansını çok zora soktu. Önümüzdeki Nice ve Şutuka gibi iç saha maçlarının dahi kolay olmayacağı, Norveç deplasmanının da zorlu geçeceği ifade ediliyor.
Milli Ara Öncesi Kilit Maçlar ve Tedesco’nun Geleceği
Milli araya kadar Fenerbahçe’nin ligde iki kritik maçı bulunuyor: İç sahada Antalya ve deplasmanda Samsunspor. Özellikle Emre Belözoğlu yönetimindeki Antalya’nın bu sezonki iyi performansı, Fenerbahçe için zorlu bir mücadele anlamına geliyor. Tedesco’nun milli ara sonrası görevine devam etmesi için bu üç maçı (Avrupa’daki Nice, ligdeki Antalya ve Samsunspor) da kazanması gerektiği belirtiliyor. Aksi takdirde, camia içinde yaşanacak olumsuz etkileşimin, hoca değişikliği gibi sonuçlar doğurabileceği öngörülüyor.
Sonuç
Fenerbahçe’nin mevcut durumu teknik direktör tercihleri, kadro adaptasyonu ve kritik anlarda kaybedilen puanlarla doğrudan ilişkili. Takımın hem ligde hem de Avrupa’da hedeflerine ulaşabilmesi için acil bir toparlanma sürecine ihtiyacı var. Özellikle milli ara öncesindeki maçlar, hem Tedesco’nun geleceği hem de şampiyonluk yarışı açısından büyük önem taşıyor. Taraftarların beklentisi, geçmişteki başarıları yakalayacak, uyumlu ve mücadeleci bir Fenerbahçe izlemek.