Fenerbahçe’de Kriz Derinleşiyor: Avrupa Hüsranı ve İç Çalkantılar

Fenerbahçe, Avrupa arenasında aldığı kötü sonuçlar ve ligdeki dalgalı performansı nedeniyle taraftarlarını ciddi şekilde endişelendiriyor. Teknik direktör değişikliğine rağmen beklenen reaksiyonun gelmemesi, takımın genel durumu ve geleceği hakkında soru işaretleri yaratıyor. Bu analizde, Dinamo Zagreb mağlubiyeti özelinde takımın güncel durumu, teknik direktör Tedesco’nun kararları, kadro yapısı ve kulüp içindeki olası sorunlar masaya yatırılıyor.

Avrupa Hüsranı ve Beklenmeyen Çıkış

Avrupa’da yaşanan kötü sonuçlara alışık olsak da, Fenerbahçe’de teknik direktör değişikliği sonrası bir çıkış bekleniyordu. Feyenoord maçındaki galibiyetin ardından Benfica maçında yaşananlar neticesinde Mourinho ile yollar ayrılmıştı. Ancak bu çıkış, ne ligde ne de Avrupa’da gerçekleşti. Yeni teknik direktör Tedesco ile anlaşıldığında rakip analizleri yaptığı konuşuluyor, büyük beklentiler vardı. Ancak bu maç öncesinde ve sonrasında Tedesco’nun kendisi daha yüksek sesle tartışılmaya başlandı. Sorun hoca mı, kadro mu, oyun mu, yoksa bambaşka bir şey mi?

Mehmet Özcan’dan Kasımpaşa ve Dinamo Zagreb Maçı Analizi

Kadro Yapısı ve Ali Koç’un Vaadi

Sayın Ali Koç, “tartışılmayacak bir kadro kuracağım” demişti. Ancak Fenerbahçe’nin kadrosunun giderek geriye gittiği üzücü bir gerçek. İki sene önce 99 puan toplayan ve Tedesco’nun başında olduğu Fenerbahçe, şimdikinden daha iyi bir takımdı. Bugün ise dağınık bir görüntü sergileniyor.

Tedesco’nun Taktiksel Hataları

Bu dağınık görüntüye Tedesco’nun tercihleri de ekleniyor. Kasımpaşa maçındaki kenar yönetimi de eleştiri konusu oldu. Tedesco, En-Nesyri’yi Dinamo Zagreb maçını düşünerek dinlendirdiğini söylese de, Kasımpaşa gibi gol atan ve çok gol yiyen bir takıma karşı Cenk Tosun ile başlanabilirdi. Porvistis’in sahada olduğu bu maçta, Fenerbahçe rakip 10 kişi kalmasına rağmen Kasımpaşa’ya pozisyon izni verdi ve beraberliğe razı olmak zorunda kaldı. Maç sonunda Kerem’in uzun topunda En-Nesyri’nin çaprazdan şutu dışında belirgin bir pozisyon yoktu. Bir Fenerbahçe beraberliği, Kasımpaşa kalecisinin mucize kurtarışlarıyla olmalıydı, bu şekilde değil.

Dinamo Zagreb maçındaki orta ikilisi kimseye anlatılamaz. Semedo’nun orta sahada, Çağlar’ın ise bek pozisyonunda tercih edilmesi, Tedesco’nun “taşlarla fazla oynaması” olarak yorumlanıyor ve akıllara Mancini’nin Galatasaray’daki dönemini getiriyor (Sabri sol bek, Semih sağ bek gibi). Fenerbahçe yediği golü hemen çıkarsa da, 1-1 sonrası Dinamo Zagreb ağırlıklı bir oyun sergiledi ve maçı 3-1 kazandı. Bu durum, Fenerbahçe için kabul edilebilir değil.

Oyuncu Performansları ve Uyum Sorunu

Takımdaki bazı oyuncuların performansları da düşüşte. En-Nesyri ve Kerem Aktürkoğlu gibi isimler tanınmaz hale geldi. Gelen yeni oyuncuların takıma adapte olamadığı gözlemleniyor. Teknik direktör değişiklikleri genelde kısa vadede olumlu sonuçlar verirken, Fenerbahçe’de Mourinho döneminin sıkıntılı sürecinin devam ettiği görülüyor. Bu durum, taraftarın moralini bozuyor.

Ligdeki Durum ve Zorlu Fikstür

Avrupa Ligi ve Şampiyonluk Yarışı

Avrupa Ligi’nde gruptan çıkma şansı bu mağlubiyetle daha da zorlaştı. Fenerbahçe’nin milli araya kadar iki önemli lig maçı var: iç sahada Antalyaspor ve deplasmanda Samsunspor. Emre Belözoğlu yönetimindeki Antalyaspor, bu sezonun en iyi başlangıç yapan takımlarından. Samsunspor deplasmanı da tarihsel olarak Fenerbahçe için zorlu geçiyor. Tedesco’nun milli ara sonrası görevine devam etmesi için bu üç maçı (Dinamo Zagreb’i sayarsak) kazanması gerekiyor. Aksi takdirde kulüp üzerindeki baskı artacaktır.

Galatasaray’ın Alanyaspor’u yenmesi durumunda Fenerbahçe, Antalyaspor maçına 9 puan geride çıkabilir. Bu durum ciddi bir baskı yaratır. Ligin daha çok uzun olmasına rağmen, 9 puan öne geçen bir takımın şampiyonluğu kolay kolay vermeyeceği vurgulanıyor. Büyük takımlar, taraftar desteğiyle bu farkı koruyabilirler.

Puan Kayıpları ve Orta Saha Zafiyeti

Fenerbahçe’nin ligde yaşadığı puan kayıpları da kritik öneme sahip. Göztepe maçında kaçırılan penaltı ve rakibin 10 kişi kalmasına rağmen galibiyetin gelmemesi; Alanyaspor maçında 2-1 öne geçilmesine rağmen kalecinin yememesi gereken golle 2-2 berabere kalınması; Kasımpaşa maçı… Bunlar “kazanılması gereken” maçlarda kaybedilen puanlar. Mehmet Özcan’a göre Fenerbahçe “kafadan -6 puanla” sezona başladı. Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’nde oynamasının getirdiği yorgunluk, Fenerbahçe için bir avantaja çevrilmeli.

Kadrodaki büyük değişim (Semedo, Braun, En-Nesyri, Kerem gibi 4-5 oyuncu) ve buna eklenen hoca değişikliği, uyumlu bir takım oluşturmayı engelliyor. Mehmet Özcan, Fenerbahçe’nin orta sahasını merkez anlamda yeterince güçlendirmediğini düşünüyor. 99 puanlı İsmail Kartal’ın takımında İsmail Yüksek, Fred ve Szymanski gibi isimler varken, mevcut orta sahanın güç kaybettiği ifade ediliyor. Dinamo Zagreb’in kadrosundaki oyuncuların (Petkovic, Livakovic, Zajc, Bentancur) geçmiş performansları ve durumları göz önüne alındığında, Fenerbahçe’nin kadro kalitesi açısından çok daha üstün olduğu belirtiliyor.

Ozan Zeybek’ten İçeriden Gelen Sorunlar

Mağlubiyetin Sorumlusu: Fenerbahçe’nin Kendisi

Ozan Zeybek de Dinamo Zagreb maçını değerlendirirken, “Maçı Zagreb kazanmadı, Fenerbahçe kaybetti” ifadesini kullanıyor. Zagreb takımını gözde büyütülecek bir ekip olarak görmediğini, Fenerbahçe ile kıyaslanamayacağını belirtiyor. Son beş sezona bakıldığında Fenerbahçe’nin kaleci, stoperler ve sağ bek pozisyonlarında daha iyi oyunculara sahip olduğunu vurguluyor. Hatta rekor kıran Valencia’nın bile beğenilmediğini hatırlatıyor. Mevcut kadronun kalitesi kendisini ikna etse de, bir sıkıntı olduğu aşikar.

Samandıra’daki “Dallas Havası”

Mourinho’nun başarısızlık nedeniyle gönderilmesi gibi, kulüp içinde daha derin sorunlar olduğu düşünülüyor. Ozan Zeybek, “Samandıra’da bir Dallas havası var” diyerek, içeride “sıkıntılar, mutsuzluklar, bıdı bıdıcılar” olduğunu ve bunların takımın huzurunu bozduğunu iddia ediyor. Fenerbahçe yönetiminin bu iç sorunları tespit edip çözmesi gerektiğinin altını çiziyor. Seyircilerden gelen “Yeni yönetimin üzerinde bir yük” yorumu da bu içsel gerilimi destekliyor.

Sonuç

Fenerbahçe, yeni teknik direktör ve transferlere rağmen hem Avrupa’da hem de ligde beklenen performansı sergileyemiyor. Taktiksel hatalar, oyuncu adaptasyon sorunları ve özellikle de Samandıra’daki iç huzursuzluk, takımın yaşadığı krizin temel nedenleri olarak öne çıkıyor. Önümüzdeki kritik maçlar, hem teknik ekibin hem de yönetimin geleceği için belirleyici olacak ve takımın lig ile Avrupa hedeflerini doğrudan etkileyecek.