Fenerbahçe Olağanüstü Seçimli Genel Kurulu: Kadıköy’den Stüdyoya Sandık Heyecanı
Fenerbahçe, olağanüstü seçimli genel kuruluyla önemli bir haftayı geride bırakıyor. Stüdyo konuğu Ozan Zeybek ile Kadıköy’den canlı bağlantılarla zenginleşen bu programda, seçim sürecinin detayları, adaylar arasındaki rekabet ve geleceğe dair beklentiler masaya yatırıldı. İşte Fenerbahçe kongresinin nabzını tutan o anlar ve önemli değerlendirmeler.
Kadıköy’den Canlı Bağlantı: Seçim Atmosferi ve Şekip Mosturoğlu’nun Değerlendirmeleri
Muhabirimiz Erdem Akbaş, Kadıköy’den canlı bağlanarak Fenerbahçe’nin olağanüstü seçimli genel kurulundaki atmosferi aktardı. Yanında Yüksek Divan Kurulu Başkanı Şekip Mosturoğlu ile yapılan sohbette, kongre sürecinin detayları paylaşıldı.
Dostane Geçen Seçim Süreci
Şekip Mosturoğlu, seçim sürecinin genel olarak dostane bir havada geçtiğini belirtti. Adayların kendi aralarında gerçekleştirdiği üç koordinasyon toplantısının bu dostane ortamı sağlamada kilit rol oynadığını, bu toplantılarda seçimin tüm ayrıntılarının konuşulduğunu ve mutabakat sağlandığını ifade etti. Ufak tefek sorunların dışında herhangi büyük bir problem yaşanmadığını vurguladı.
Fenerbahçe Kongresi’nin Benzersiz Yapısı
Türkiye’de en yüksek kongre üyesine sahip kulüp konumunda olan Fenerbahçe’nin genel kurullarının stadyum atmosferinde yapılması, sürecin kendine has zorluklarını da beraberinde getiriyor. Mosturoğlu, bu kalabalık ve stadyum ortamındaki tansiyon yükselmesini son derece normal karşıladığını, hakaret veya fiili müdahale olmadığı sürece nezaket çerçevesinde geçtiğini dile getirdi. Kendi görevlerinin ise, hukuki bir bakış açısıyla, genel kurul üyelerinin iradesinin gerçek olarak yansımasını sağlamak olduğunu belirtti. Bu amaçla konuşmacılara söz hakkı verilmesinde ve tribündeki sayımlarda büyük bir hassasiyet gösterdiklerini ifade etti.
Oylama Sürecindeki Hassasiyet ve Şeffaflık
Mosturoğlu, özellikle dün gerçekleşen 11, 12 ve 13. maddelerin oylaması sırasında gösterilen hassasiyeti anlattı. İlk oylamada üyelerin dağınık oturması ve iç içe geçmesi nedeniyle sayımın zorlaştığını, hatta eşit gözüktüğünü belirtti. Ardından yapılan ikinci oylamada bloklaştırmaya çalışılsa da iletişim kopuklukları yaşandığını, bu nedenle tamamen bloklara ayırarak çok daha net bir sonuç elde edildiğini aktardı. Bu durumun, genel kurul iradesinin sandığa ve oya doğru yansıması adına büyük önem taşıdığını vurguladı.
Katılım Beklentisi
Oy verme işleminin sabah 10’da başladığını ve öğlen saatleri itibarıyla katılımın 7.000 civarında olduğunu belirten Mosturoğlu, genelde ilk anda ve sona doğru (saat 3’ten sonra) bir yığılma yaşandığını söyledi. İyi bir katılım beklediğini ve 15.000’in üzerinde bir üyenin oy kullanacağını öngördü.
Ozan Zeybek’ten Seçim Analizi ve Geleceğe Yönelik Yorumlar
Stüdyoya dönüldüğünde, Ozan Zeybek, Şekip Mosturoğlu’nun dostane seçim vurgusuna karşın sosyal medyada bazı tansiyonlu anların da paylaşıldığını belirtti. Seçimin sonucu hakkında kendi görüşünü şeffaf bir şekilde paylaştı.
“Ali Koç Gitsin” Algısı ve Seçim Tahmini
Ozan Zeybek, genel bir “Ali Koç gitsin” algısının olduğunu ancak bunun doğrudan Sadettin Saran’ı destekleme anlamına gelmediğini ifade etti. Sokakta Ali Koç’un seçimi kaybedebileceği düşünülse de, delegeler arasında durumun farklı olduğunu ve büyük ihtimalle Ali Koç’un tekrar başkan seçileceğini öngördü. Kendi tarafının olmadığını, Fenerbahçe’nin menfaatleri doğrultusunda matematiksel gidişata baktığını vurguladı.
Fenerbahçe’nin Yıpranma Riski
Ozan Zeybek, Sadettin Saran’ın seçilmesi durumunda Fenerbahçe’yi bekleyen büyük bir tehlikeye dikkat çekti. Saran’ın şirketleri ve hukuki durumuyla ilgili tartışmaların, başkanlığının onaylanmaması halinde kulübün tekrar seçim sürecine girerek yıpranmasına yol açabileceği uyarısında bulundu. Bu tür süreçlerin kulübe zaman kaybettireceğini ve zarar vereceğini, “Ne kazandığıma bakmam, ne kaybetmediğime bakarım” prensibiyle Fenerbahçe’nin bu süreçte ne kaybedebileceğini iyi hesaplaması gerektiğini belirtti. Geçmişte de benzer durumların yaşandığını ve Fenerbahçe’nin “patinaj yapmasının” kendisini rahatsız ettiğini dile getirdi.
Ali Koç Döneminin Değerlendirmesi: Başarı ve Algı Farkı
Ali Koç’un dün “Hiç mi iyi bir şey yapmadık?” sözüne atıfta bulunan Zeybek, insan doğasının 99 iyiliği unutup tek bir olumsuzluğu hatırlamaya meyilli olduğunu söyledi. Fenerbahçe’nin de birçok şeyle uğraşmaktan, kendisiyle boğuşmaktan başarı elde edemeyen bir kulüp haline geldiğini ifade etti. Kendi pozisyonunu, Eylül ayında seçim yapılmasına karşı çıkan ve seçilmiş başkanın (Ali Koç) görev süresinin (2026’ya kadar) tamamlamasından yana olan bir Fenerbahçeli olarak tanımladı. Önemli olanın paranın miktarı değil, ne kadarının harcanabildiği olduğunu belirtti ve taraftarın harcanan paraya rağmen şampiyonluk beklentisini anladığını ancak kulüp içindeki tablonun şu an Ali Koç lehine işlediğini ekledi.
Mevcut Kadronun Gücü
Ozan Zeybek, son 2-3 hatta 7 seneye kıyasla bugünkü Fenerbahçe kadrosunun en iyi kadro olduğunu iddia etti. Hatta 2 ay önceki sezon başı kamp kadrosuyla bile mevcut kadro arasında fark olduğunu, bunun en belirgin örneğinin Alanyaspor maçında görüldüğünü dile getirdi. Yeni oyuncuların oynaması halinde farklı bir sonucun da mümkün olabileceğini ekledi.
Maç Sonuçlarının Seçim Dinamiğine Etkisi ve Kaleci Tartışması
Melike Çelik’in Alanyaspor maçının Ali Koç’a eksi yazıp yazmadığı sorusu üzerine, Ozan Zeybek rakip takımların (Galatasaray ve Beşiktaş) aldığı sonuçların da bu dinamiği etkilediğini belirtti.
Rakip Takım Sonuçlarının Yansımaları
Alanyaspor maçından sonra dengelerin 60-40’tan 50-50’ye geldiğini söyleyen Zeybek, Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’ndeki maçının ardından ise oranın 45-55’e Ali Koç lehine döndüğünü düşündüğünü ifade etti. Beşiktaş’ın kendi iç sorunları nedeniyle bu denkleme çok dahil olmadığını ekledi.
Alanyaspor Maçı ve Kaleci Performansı Üzerine Notlar
Programın sonunda, Alanyaspor maçında İrfan Can Eğribayat’ın yediği iki golün çok eleştirildiği ve “Ederson olsaydı ne olurdu?” tartışmasının yaşandığı dile getirildi. Ozan Zeybek, bu konudaki eski vurgularına atıfta bulunarak, Ederson’un o topları kurtaracağını yineledi. Bu durumun, kaleci kalitesinin maç sonuçlarına ve dolayısıyla genel algıya etkisini bir kez daha gözler önüne serdiğini belirtti.
Sonuç
Fenerbahçe’nin olağanüstü seçimli genel kurulu, kulübün geleceği adına kritik kararların alındığı bir platform. Şekip Mosturoğlu’nun vurguladığı dostane ortam ve oylama sürecindeki şeffaflık, demokrasinin kulüp içinde işlediğinin bir göstergesi. Ozan Zeybek’in seçim tahminleri ve kulübün yıpranma riskine dair uyarıları ise, bu sürecin sadece bir başkan seçimi olmanın ötesinde, Fenerbahçe’nin önümüzdeki dönemi için ne kadar belirleyici olduğunu ortaya koydu. Maç sonuçlarının ve oyuncu performanslarının bile seçim dinamiklerini etkileyebildiği bu süreçte, Fenerbahçe camiasının birlik ve beraberlik içinde, kulübün menfaatleri doğrultusunda hareket etmesi büyük önem taşıyor. Seçilecek başkan kim olursa olsun, Fenerbahçe için hayırlı ve uğurlu olması temennisiyle, yeni dönemin kulübe başarılar getirmesi hedefleniyor.