Beşiktaş’ın Şampiyonluk Rüyası: Yanlış Transferler ve Kadro Yapısı Sorunları

Beşiktaş’ın mevcut kadro yapısı ve transfer politikaları, camianın şampiyonluk hedeflerini derinden etkiliyor. Bu sezonki performans, yapılan transferlerin ne kadar doğru olduğu ve takımın genel stratejisinin sorgulanmasına yol açıyor. Takımın finansal gücüne rağmen, sahaya yansıyan sonuçlar ve taraftarın beklentileri arasında büyük bir uçurum oluşmuş durumda.

Doğru Teşhis, Yanlış Uygulama

Takımlarda teşhis koymak genellikle kolaydır. Özellikle büyük kulüplerde, ciddi rakamlar harcanmasına rağmen doğru oyuncu tercihlerinin yapılamaması büyük bir sorun teşkil ediyor. İlk başta sizi kaleye götürecek, 3. ve 2. bölgedeki oyunculara yatırım yapmak yerine, yanlış bölgelere veya vasat oyunculara yönelmek, takımın genel performansını olumsuz etkiliyor. Murat Özbostanlı, Kartal Yiğit, Cüneyt Şem gibi isimlerle daha üst seviyelerde oynayabilme potansiyelinin olduğu düşüncesi, doğru transferlerle nelerin başarılabileceğine işaret ediyor. Önemli olan, parayı doğru bir şekilde harcayarak “net oyuncu” diyebileceğimiz isimleri takıma kazandırmak.

Kanatlar ve Stratejik Hamleler

Taraftarın kabul edemediği ve sitem gösterdiği en önemli konulardan biri, verilen vaatlerin karşılığının çıkmamasıdır. Beşiktaş taraftarı bu konularda özellikle çok tepkilidir. Uzmanlara göre, ilk öncelik kanatlar olmalıydı. Maliyetin büyük bir bölümü Kerem gibi oyunculara harcanabilirdi. Gedson’u göndermek isteniyorsa, ondan gelecek parayı doğru bir stratejiyle Orkun gibi taraftarın istediği bir oyuncuya yönlendirmek gerekiyordu. Bu tür hamleler, hem takımın gücünü artırır hem de taraftarın beklentilerini karşılar. Şampiyonlar Ligi faktörü de göz önüne alındığında, rakiplere oyuncu kaptırmamak ve stratejik davranmak büyük önem taşıyor. İşin özü, futbol aklını kullanmak ve camiayı iyi tanımaktan geçiyor.

Şampiyonluk İmkansızlığı ve Kadro Analizi

Mevcut kadro yapısıyla Beşiktaş’ın bu sezon şampiyon olamayacağı yönünde güçlü bir kanı var. Takımın şampiyonluğa taşıyacak profildeki oyuncu sayısının az olması bu iddiayı destekliyor. Göztepe maçında görüldüğü üzere, takım bireysel yeteneklere sahip olmasına rağmen pozisyon üretmekte zorlanıyor. Deplasman maçlarının zorluğu ve rakiplerin atletik, tempolu futbolu karşısında Beşiktaş’ın daha atletik ve yaratıcı oyunculara ihtiyacı olduğu açık. Rapa, Cherny, Abraham gibi transferler hala soru işaretleri barındırıyor. Toure’nin sol kanat oyuncusu olmamasına rağmen bu pozisyonda oynatılması, eldeki kanat oyuncusu eksikliğini gözler önüne seriyor. Başkanın “sol çizgiyi kullanacak, müthiş gidip gelecek” tarifiyle gelen Jota gibi oyuncuların bu tarife uymaması, transfer politikasındaki tutarsızlığı gösteriyor. Önemli olanın “az ve öz” transferler olduğu vurgulanıyor; fazla transferin tek başına şampiyonluk getirmediği Galatasaray’ın örnekleriyle belirtiliyor.

Teknik Kadro ve Oyuncu Yönetimi

Sergen Yalçın için Galatasaray maçı bir final niteliği taşıyor. Hocanın oyuncu değişiklikleri ve 11 tercihlerinde hataları olduğu kabul edilse de, şampiyon olamamanın en büyük faturasının yönetime ve başkana kesildiği belirtiliyor. Galatasaray’ın başarısızlık karşısında hemen reaksiyon gösterip değişiklik yapması, Beşiktaş için bir ders niteliğinde. Okan Hoca’nın doğru bütçeli ve etkili transferlerle takımını güçlendirmesi de buna iyi bir örnek. Öte yandan, Sergen Yalçın gibi bir ismin arkasında büyük bir camia desteği varken, başarısızlık durumunda geri dönüşünün çok zor olacağı da vurgulanıyor. Rafa Silva gibi “winner” oyuncuların küskünlüğe girmesi ve yedek bırakılması da ciddi bir sorun. Eyüp maçında olduğu gibi, Rafa Silva’nın maçın kilidini açan, tabelayı değiştiren bir oyuncu olduğu ve ona istisna tanınması gerektiği belirtiliyor.

Savunma Hattı ve Sezon Başlangıcı Performansı

Beşiktaş’ın Eyüp ve Başakşehir maçlarında son dakikalarda bulduğu gollerle galip gelmesi, takımın genel durumunun ne kadar kritik olduğunu gösteriyor. Mevcut durumda eksi 3 averaja sahip olunması ve ligin henüz başında olunması düşündürücü. Kaleci transferinin yapılmaması da eleştirilen konulardan. Mert’in bireysel performansından ziyade, sürekli değişen tandemle birlikte savunmanın genel olarak çok kötü olduğu vurgulanıyor. Şampiyonluk yaşayan takımların (Zagar-Ronaldo, Marcelo-Tosiç) istikrarlı bir tandemle oynadığı hatırlatılarak, Beşiktaş’taki sağ bek, stoperler ve sol bek pozisyonlarındaki sürekli değişikliklerin ve sorunların altı çiziliyor. 10 resmi maçta alınan 5 mağlubiyet ve 1 beraberlik tablosuyla hedefe ulaşmanın mümkün olmadığı belirtiliyor. Ayrıca, hoca ekibinde Murat Şahin gibi önemli yardımcıların olmayışı da bir eksiklik olarak görülüyor. Niyazi Hoca gibi atletik performans konusunda uzman bir ismin olması olumlu bulunsa da, takımın sadece kondisyon değil, oyunu okuyacak ve yaratıcılık sağlayacak bir ekibe ihtiyacı olduğu ifade ediliyor.