Beşiktaş’ın Savunma Krizi: Stoper Sorunu, Lider Eksikliği ve Panik Transferler

Bugün Beşiktaş’ın savunma hattındaki sorunlarını, transfer politikalarını ve takım içindeki liderlik eksikliğini ele alıyoruz. Stoper tercihlerinden kaleci performansına, yönetimsel kararlardan Kayseri maçı öncesi yaşanan kadro sıkıntılarına kadar birçok konuyu detaylı bir şekilde inceleyerek, Beşiktaş’ın mevcut durumunu mercek altına alacağız. Takımın neden bu halde olduğu ve neler yapılması gerektiği üzerine çarpıcı değerlendirmeler bu yazıda.

Beşiktaş Savunmasının Çıkmazı: Stoper İkilileri ve Performansları

Beşiktaş’ın son dönemdeki stoper tercihleri ve bu ikililerin performansı dikkat çekici bir tablo ortaya koyuyor. Gabriel Paulista’nın sakatlıktan dönmesiyle Felix Uduokhai ile birlikte oynaması, beraberinde bazı istatistikleri getirdi. On resmi maçın dördünde Paulista-Uduokhai ikilisi görev alırken, bu maçların üçü mağlubiyetle sonuçlandı.

Felix Uduokhai Eleştirisi ve Thiago Jalo’nun Durumu

Stoper mevkiinde sıkça tercih edilen Uduokhai, genel olarak eleştirilerin odağında yer alıyor. Bir yorumcu, Uduokhai’yi “çok kötü bir stoper” olarak nitelendirerek büyük takım seviyesinde olmadığını belirtti. Yeni transfer Thiago Jalo’nun ise buna rağmen yeterince şans bulamaması kafalarda soru işareti bırakıyor. Emirhan Topçu ve Eurosek gibi oyuncuların performanslarının da yetersiz kaldığı, özellikle Eurosek’in sol bekte ritmini bulamadığı ifade edildi. Geçen seneden beri devam eden bu stoper sorununun bir türlü çözülememesi takımın en büyük sıkıntılarından biri olarak öne çıkıyor.

Transfer Politikası ve Yönetimsel Hatalar

Beşiktaş’ın transfer dönemindeki stratejisi ve yönetimsel kararları, camiada eleştirilere yol açtı.

Chiku Örneği ve Yanlış Tercihler

Özellikle Fenerbahçe’den Chiku’nun transfer edilememesi ve Rusya’ya 3.5 milyon Euro’ya gitmesi, Beşiktaş yönetiminin “iş bilmezliği” olarak yorumlandı. Chiku gibi ligi bilen, kısa alanda çabuk ve tecrübeli bir oyuncunun kaçırılması, transfer politikasızlığının somut bir örneği olarak gösterildi.

Serkan Reçber Ataması ve İletişim Eksikliği

Sergen Yalçın’ın koordinatör olarak göreve gelmesinin ardından Serkan Reçber’in transfer ekibine dahil olması da dil bilmeme ve oyuncularla iletişim kuramama gerekçeleriyle eleştirildi. Bu tür atamaların, hazırlıksız bir transfer politikasının göstergesi olduğu ve Beşiktaş gibi büyük bir camianın kaderinin bu şekilde olmaması gerektiği vurgulandı. Kulübün borçlandırılması ve sürekli aynı hataların tekrarlanması da yönetime yönelik sert eleştirilere neden oldu. Son yapılan transferlerin ise “panik transferi” olduğu belirtildi.

Kayseri Maçı Öncesi Eksik Kadro Şoku

Kayseri maçı öncesinde Beşiktaş, ciddi bir kadro sıkıntısıyla karşı karşıya. Muçi, El Musrati, Chamberlain, Tayyip Talha, Joao Mario, Jalo, Çerni, Elbil Ture, Gökhan Sazdağ, Taylan, Cengiz Ünder ve Jota gibi birçok oyuncunun kadroda olmaması, takımın ne kadar eksik bir şekilde deplasmana gideceğini gösteriyor. Ayrıca Salih’in sakatlığı ve Rashica’nın sakatlık riski nedeniyle oynayamaması, durumu daha da zorlaştırıyor. Orkun’un cezası da cabası. Bu kadar eksikle Kayseri deplasmanına gidecek olan takımın, yarıştan kopmamak adına mutlaka bir reaksiyon gösterip galip gelmesi gerektiği ifade edildi.

Svensson Örneği: Profesyonellik ve Fırsat Değerlendirme

Kadroya alınmayan Svensson gibi oyuncuların, bu tür eksiklikler nedeniyle aniden 11’de başlama ihtimali üzerine konuşuldu. Oyuncuların her zaman hazır olması gerektiği, profesyonel liglerde forma şansı geldiğinde bunu değerlendirmeleri gerektiği belirtildi. Phil Foden’ın örneği verilerek, büyük takımlarda formanın adaleti bulacağı ve oyuncunun kendini sürekli hazır tutması gerektiği vurgulandı.

Saha İçi Lider Eksikliği: Beşiktaş’ın Kanayan Yarası

Beşiktaş’ın en temel sorunlarından biri olarak saha içinde bir liderin olmaması gösterildi. Geçen seneden beri devam eden bu durum, takımın en büyük handikaplarından biri. Mert Günok gibi düzgün ve efendi bir karakterin kaleci pozisyonunda liderlik yapmasının zor olduğu, ancak takımda “çekecek, itecek” bir ismin bulunmaması Beşiktaş’ın ruhsuzluğuna işaret ediyor. Şampiyon olunan senelerde Atiba ve Josef gibi büyük tepki veren, refleks gösteren oyuncuların varlığı hatırlatılarak, şimdiki takımın kaderine razı olduğu ve isyan etmediği dile getirildi. Gol yedikçe psikolojik olarak geri düşen ve reaksiyon veremeyen bir takıma dönüşen Beşiktaş’ın, bu liderlik boşluğunu bir an önce doldurması gerektiği vurgulandı.

Kaleci Performansları ve Backup İhtiyacı

Büyük takımların kaleci transferleri (Fenerbahçe – Ederson, Galatasaray – Uğurcan, Trabzonspor – Onana) gündeme gelirken, Beşiktaş’ın Mert Günok ile devam etmesi de tartışma konusu oldu. Mert Günok, önceki sezonlarda birçok maçı kurtarmış ve yüksek bir krediye sahip olsa da, bu sezonki istatistikleri düşündürücü. Dokuz maçta 18 gol yiyen Mert’in maç başına iki gol ortalaması ve %60’lık kurtarış yüzdesi, büyük takım kalecisinden beklenen %70’in oldukça altında. Bu durum, kaleci mevkiinde de bir “backup” oyuncuya ihtiyaç olup olmadığı sorusunu akıllara getiriyor.