Galatasaray, Frankfurt Maçında Neleri Yanlış Yaptı? Şampiyonlar Ligi Başlangıcına Derinlemesine Bakış

Köşe Vuruşu programının bu haftaki yayınında, Galatasaray’ın UEFA Şampiyonlar Ligi’ne yaptığı talihsiz başlangıç ve Eintracht Frankfurt deplasmanında alınan 5-1’lik ağır mağlubiyet masaya yatırıldı. Geceyi iyi dileklerle açmak yerine, yaşanan hayal kırıklığı ve moral bozukluğu damga vurdu. Peki, Galatasaray iyi başladığı maçı neden bu kadar farklı kaybetti? İşte maçın detaylı analizi ve yorumlar.

Şampiyonlar Ligi’ne Kötü Başlangıç: Galatasaray Frankfurt Karşısında Neden Kaybetti?

Maçın Genel Değerlendirmesi: İlk Yarım Saatteki Işık ve Sonrası

Galatasaray, Frankfurt deplasmanında maça 1-0 öne geçerek ve yaklaşık yarım saat boyunca iyi bir futbol sergileyerek başladı. Ancak bu iyi başlangıcın ardından, beklenmedik bir şekilde her şey tersine döndü ve maç 5-1’lik bir mağlubiyetle sonuçlandı. İlk 30 dakika boyunca Galatasaray, oyunun mutlak hakimiydi ve rakibine neredeyse hiç pozisyon vermiyordu. Okan Buruk da bu başlangıcın kendilerine galibiyeti hissettirdiğini belirtiyor. Ancak ilk yarının sonlarına doğru yenilen gollerle oyunun dengesi tamamen değişti.

Kırılma Anları ve Şanssızlıklar

Maçtaki en kritik anlardan bazıları şöyle öne çıktı:

• Barış Alper’in Şanssız Vuruşu: 1-0 öndeyken Barış Alper’in serbest vuruş organizasyonunda yaptığı vuruş, zeminden seken top nedeniyle direkten döndü ve gol olmadı. Bu, skoru 2-0’a taşıyabilecek önemli bir fırsattı.
• İptal Edilen Gol: Galatasaray’ın Barış Alper’le bulduğu net bir gol, hakemin tartışmalı bir faul düdüğüyle geçersiz sayıldı. Pozisyonda faul olmadığı ve bu kararın Galatasaray’ın ikinci golünü ”yediği” yorumları yapıldı. VAR sisteminin devreye girememesi, erken çalınan düdükten kaynaklandı.
• Talihsiz Goller ve Savunma Hataları: Yenilen gollerin çoğu, Frankfurt’un organize ataklarından ziyade, kaptırılan toplar, kendi kalesine atılan şanssız vuruşlar ve defans oyuncularının talihsiz anlarından kaynaklandı. Özellikle Davinson Sanchez’in vücuduna çarparak kaleye giden toplar ve Uğurcan’ın çabalarına rağmen yaşanan şanssızlıklar dikkat çekti. Uğurcan Çakır’ın yediği gollerde ciddi bir hatası olmamasına rağmen skordan etkilenmesi üzücüydü.

İstatistikler ve Oyun Şekli Analizi

Maçın istatistikleri, skordan çok farklı bir tablo çiziyordu:

• Topa Sahip Olma: Galatasaray %62’ye %38 topa sahip olma oranıyla rakibine üstünlük kurdu.
• Şut Sayısı: Galatasaray 14 şut çekerken, Frankfurt 11 şut çekti. İsabetli şutlarda da benzerlik vardı.
• Pas İsabeti: Galatasaray’ın pas yüzdesi çok daha yüksekti.

Ancak bu istatistiksel üstünlük, skora yansımadı. Bu durum, Frankfurt’un daha kolektif ve fiziksel olarak çabuk yapısıyla, az topla daha etkili hücum ettiğini gösterdi. Galatasaray ise topa daha fazla sahip olmasına rağmen gol yollarında verimli olamadı.

Kadro ve Transfer Etkisi

Galatasaray’ın kadrosundaki bazı değişiklikler ve transferlerin takıma henüz tam entegre olamaması da mağlubiyette rol oynadı:

• Osimhen’in Yokluğu: Nijerya milli takımında sakatlanan Victor Osimhen’in yokluğu, takımın hücumdaki alışılmış düzenini bozdu. Osimhen’in hızı, çabukluğu ve kuvveti, takım için büyük bir eksiklik olarak hissedildi.
• Yeni Transferlerin Adaptasyonu: Sane ve İlkay gibi önemli transferlerin takıma geç katılması ve henüz istenen fiziksel seviyeye ulaşamaması dikkat çekti. Özellikle Sane’nin kariyerindeki takım oyuncusu profilinin henüz Galatasaray’a yansımaması ve İlkay’ın defansif sezgilerinin zayıf olması gibi konular tartışıldı. Okan Buruk, bazı oyuncuların sezon başını kendileriyle yapmamasının fiziksel geride kalmalarına neden olduğunu belirtti.
• Savunma Tandemi: Abdülkerim Bardakçı’nın yokluğu ve Singo’nun stoperde alışkın olmadığı bir bölgede başlaması, savunma uyumunu olumsuz etkiledi.

Teknik Direktör Okan Buruk’un Açıklamaları

Okan Buruk, maç sonu basın toplantısında hayal kırıklığını dile getirdi:

• İlk 30-35 dakikadaki iyi oyuna rağmen, ilk yarının sonunda yenilen gollerle soyunma odasına 3-1 mağlup girmenin şok etkisi yarattığını belirtti.
• ”Maçı çok erken bıraktık” diyerek oyuncularının psikolojik olarak çabuk kırılmasına dikkat çekti ve bunun kendi sorumluluğunda olduğunu vurguladı.
• Hakemin performansını beğenmediğini, küçük fauller ve hatalı kararlar verdiğini, özellikle iptal edilen gol pozisyonunun bir kırılma anı olduğunu ifade etti.
• Frankfurt’un genç, çok koşan ve topun arkasından iyi koşan bir takım olduğunu ancak Galatasaray’ın %65 topa sahip olduğu bir maçta koşu mesafeleri kıyaslamasının aldatıcı olabileceğini savundu.
• Takımın hala gelişim aşamasında olduğunu, bazı oyuncuların fiziksel olarak geride kaldığını ve daha iyi olmak için çalışacaklarını belirtti.

Gelecek Maçlar ve Hedefler

Galatasaray’ı Şampiyonlar Ligi’nde zorlu bir fikstür bekliyor. Kalan 7 karşılaşmada toplanacak 21 puan var. Galatasaray’ın gruptan çıkma veya Avrupa’da yoluna devam etme hedefine ulaşması için yaklaşık 9-12 puan toplaması gerektiği vurgulandı. Özellikle İstanbul’da oynanacak Liverpool, Bodo/Glimt, Saint-Gilloise ve Atletico Madrid maçları büyük önem taşıyor. Deplasmanda ise Ajax, Monaco ve Manchester City gibi güçlü rakiplerle karşılaşacaklar.

Psikolojik Etki ve Motivasyon

Mustafa Denizli, ağır mağlubiyetlerin ardından moral motivasyonun önemine dikkat çekti. Futbolcuların ve teknik ekibin bu tür geceleri unutması ve profesyonelce bir sonraki maça odaklanması gerektiğini belirtti. Kendi kariyerinden örneklerle, umudun her zaman canlı tutulması gerektiğini ve camianın beklentilerinin karşılanması için iddialı konuşmaların önemini vurguladı. Galatasaray’ın geçmişte Tottenham, Manchester United gibi büyük takımlara karşı iyi performanslar sergilediği hatırlatılarak, bu mağlubiyetten ders çıkarıp yola devam etmenin anahtar olduğu belirtildi.

Galatasaray için Şampiyonlar Ligi macerası kötü bir başlangıçla devam etse de, uzun bir maratonun sadece ilk adımıydı. Takımın bu mağlubiyetten gerekli dersleri çıkarıp, fiziksel ve mental olarak toparlanarak gelecek maçlara odaklanması büyük önem taşıyor.