Fenerbahçe’de Alanyaspor Maçı Sonrası Çalkantı: Hakem Hataları, Transferler ve Seçim Öncesi Gerilim

Hodri Meydan ekranlarından herkese iyi günler. Altan Tanrıkulu ile Gündem Özel programında, son Fenerbahçe-Alanyaspor karşılaşmasının ardından yaşanan gelişmeleri ve Fenerbahçe camiasındaki sıcak gündemi masaya yatırıyoruz. Maalesef, dün akşamki maçta Fenerbahçe’nin yaşadığı haksızlıklar, maç sonu başkan ve kaptan açıklamaları ile yaklaşan seçim süreci, camiadaki tansiyonu daha da artırdı. Bu yazımızda, saha içinden saha dışına uzanan tartışmaları, hakem hatalarını, futbolcu performanslarını ve seçim atmosferini detaylıca ele alacağız.

Tedesco’nun Oyun Anlayışı ve Sınırlı Kadro Seçenekleri

Alanyaspor maçına dönecek olursak, yeni transferlerin eksikliğiyle sahada sınırlı seçeneklere sahip olan Tedesco’nun esnek oyun anlayışı merak konusuydu. İlk 11’de sadece bir oyuncu değişikliği yapılabilecek bir kadro derinliği mevcuttu; belki İrfan Can Kahveci ilk 11’de yer alabilir veya Szymanski sola çekilip İrfan sağa alınabilirdi. Yedek kulübesinde Yiğit Efe, Mert Hakan, Cenk Tosun, Levent Mercan ve Tarık Çetin gibi ağırlıklı olarak yerli isimlerin bulunması dikkat çekiciydi. Yabancı oyuncuların sakatlıklar nedeniyle kadroda yer alamaması da Tedesco’nun seçeneklerini kısıtladı.

Tedesco’nun maçı etkilemek adına oyuncu değişiklikleri yapması ve genel olarak işine bu kadar kendini veren, hararetle, heyecanla maçı takip eden bir teknik direktör olması dikkat çekiyor. Maç sonunda hakemin öne çıktığı, herkesin hakemi eleştirdiği bir ortamda “Galibiyeti hak etmedik” demesi, onun futbol adamı kimliğini ve dürüstlüğünü ortaya koydu. Talisca’nın penaltı kaçırması, İrfan Can Eğribayat’ın hatalı golü gibi bahaneleri varken, Tedesco’nun çok fazla gol kaçıran bir takımın galibiyeti hak etmeyeceğini belirtmesi önemliydi. Taraftarın oyuncuları ıslıklamasını “haklı” bulan ve onları tekrar ayağa kaldırmanın kendi işleri olduğunu söyleyen Tedesco’nun bu yaklaşımının başarılı olacağına inanıyorum. Bu doğru yolda devam etme ve hatalardan ders çıkarma felsefesi, Fenerbahçe için önemli bir kazanım olabilir.

Kritik Anlar ve Bireysel Hatalar: İrfan Can Eğribayat ve Talisca

İrfan Can Eğribayat’ın Performansı ve Geleceği

Alanyaspor maçında uzatma dakikalarında yediği gol, İrfan Can Eğribayat hakkındaki düşünceleri pekiştirdi. Rakibin çok zayıf bir kafa vuruşunun gol olması, onun konsantrasyon ve hazır olma konusundaki eksikliklerini bir kez daha gözler önüne serdi. Göztepe’den de problemli gelen, kafaca hazır olmakta zorlanan İrfan Can, ilk golde de topu karşılamak için ceza sahası dışına yeterince açılmamasıyla eleştirildi. Ederson, Muslera veya Volkan Demirel gibi kalecilerin bu tip pozisyonlarda daha önde konumlanarak topu keseceği belirtildi.

Geçmişten örnekler veren Altan Tanrıkulu, Fevzi Tuncay’ın kendi kalesine gol yediği Beşiktaş-Galatasaray maçının ardından kariyerinin nasıl bittiğini, buna karşın Volkan Demirel’in Schalke ve İtalya maçlarındaki benzer hatalarına rağmen nasıl ayağa kalktığını anlattı. İrfan Can Eğribayat’ın bu hatalardan ders çıkarıp Volkan Demirel gibi mi yükseleceği, yoksa Fevzi Tuncay gibi mi yıpranacağı merak konusu. Ancak kongre öncesi ve Galatasaray’ın 5’te 5 yaptığı bir haftada bu denli kolay bir gol yemesi, kendisini zor bir duruma soktu. Tahminimizce Ali Koç seçimi kazanırsa devre arasında İrfan Can Eğribayat ile yollar ayrılabilir.

Talisca’nın Penaltı Kabusu

Fenerbahçe’nin kadrosundaki en yetenekli futbolculardan biri olarak gösterilen Anderson Talisca, Alanyaspor maçında da penaltı kaçırarak eleştiri oklarının hedefi oldu. Göztepe maçında da aynı köşeye vurarak penaltı kaçıran Talisca’nın bu ısrarı, “bile bile lades” olarak yorumlandı. O denli yetenekli bir oyuncu olmasına rağmen, penaltı kaçırdıktan sonraki hareketleri ve oyundan alınması da dikkat çekti. İki maçta kaçırılan penaltılar, Fenerbahçe’ye toplamda 4 puan kaybettirmiş durumda. Bu kadar kritik anlarda penaltı kaçıran bir oyuncunun bir daha penaltı kullanmakta ısrar etmemesi gerektiği, Fred, Szymanski veya Eyesri gibi başka yetenekli oyuncuların olduğu belirtildi.

Altan Tanrıkulu, Zico’nun 1986 Dünya Kupası’nda kaçırdığı penaltının yıllarca peşini bırakmadığını ve Roberto Baggio’nun 1994 Dünya Kupası finalinde kaçırdığı penaltının kariyerinin önüne geçtiğini hatırlatarak, Talisca’nın da bu hatalardan ders çıkarması gerektiğini vurguladı. Penaltının net atılması gerektiği, kalecinin bile şaşırdığı bir vuruşla kaçırılmasının kabul edilemez olduğu ifade edildi.

Hakem Kararları ve VAR Skandalı

Alanyaspor maçında hakem performansı, maçın en çok tartışılan konularından biri oldu. Özellikle son dakikadaki pozisyonda iki net penaltının verilmemesi, tüm futbol camiasında büyük yankı uyandırdı. Eski hakemler Fırat Aydınus ve Deniz Çoban, hem Jadden’a yapılan sarılmanın hem de Güven Yalçın’ın eline çarpan topun net penaltı olduğunu belirtti. Kolun doğal konumda olmaması ve elin topa gitmesiyle penaltının tüm kriterlerinin oluştuğu vurgulandı. VAR’ın bu pozisyonlara müdahale etmemesi ise “izahı olmayan bir pozisyon” olarak nitelendirildi.

Geçtiğimiz haftaki Trabzonspor maçında çizgiyi geçen topa gol kararı verilmemesi ve Alanyaspor maçındaki penaltı pozisyonlarında VAR’da görevli hakemlerin kararları, şaşkınlık yarattı. Hatta Alanyaspor başkanının bile bu pozisyona penaltı vereceği iddia edildi. Altan Tanrıkulu, Liverpool-Tottenham maçındaki VAR faciasını örnek göstererek, Türkiye Futbol Federasyonu’nun da dünkü maçla ilgili VAR konuşmalarını açıklaması ve özür dilemesi gerektiğini belirtti. Cihan Aydın ve Onur Öztoprak’ın hatalı kararlarının Türk futboluna yapılmış bir ayıp olduğu ve bu durumun lig liderliğine, şampiyonluk yarışına etki edebilecek kritik bir hata olduğu vurgulandı.

Maçın bitiş düdüğü de ayrı bir tartışma konusuydu. Fenerbahçe atağa giderken, süre de varken hakemin maçı anlamsız bir şekilde durdurup ardından bitirmesi, kulübün hücum hakkını elinden alması olarak değerlendirildi. Bu durum, hakemin “zamanın durduğu” bir an yaşadığı şeklinde yorumlandı ve var ile orta hakem arasındaki iletişimin şeffaflığının önemi bir kez daha ortaya çıktı.

Seçim Atmosferi ve Fenerbahçe Camiası

Başkan Ali Koç, maç sonu açıklamalarında yaşananları “seçim operasyonu” olarak nitelendirdi. Sosyal medyada hakem hatalarından çok yönetime yönelik eleştirilerin yükselmesi, camia içindeki ayrışmanın ve seçim geriliminin bir göstergesiydi. Ali Koç’un Mourinho’nun gönderilmesi, Şampiyonlar Ligi’nden elenilmesi ve Tedesco ile yaşanan puan kayıpları gibi üst üste gelen olumsuzluklar nedeniyle demoralize olduğu belirtildi. Ancak bu zorlu süreçte bile Ali Koç’un önemli transferler yapması (Asensio, Ederson, Kerem Aktürkoğlu) dikkat çekti. Bu transferlerin, seçim ortamının yarattığı baskıyla yapılmış olabileceği yorumu getirildi.

Mahmut Uslu’nun “Fenerbahçe kulübü başkanı veren kişidir” açıklaması Ali Koç için değerli bulunurken, seçimde yarışan diğer aday Saadettin Saran’ın listesinin zayıf olduğu ifade edildi. Hakan Bilal Kutlualp’in ise imza kampanyasını başlatıp son anda adaylıktan çekilmesi ve Saadettin Saran lehine çekildiğini açıklaması eleştirildi. Bu çekilmenin, kendi oy potansiyelinin zayıf olduğunun bir göstergesi olduğu ve Fenerbahçe camiasında gereksiz bir kaosa yol açtığı belirtildi. Aziz Yıldırım’ın suskunluğunun ise camia içindeki farklı dengeleri etkilediği, 3 Temmuz sürecinde yaşanan acıların hatırlatılmasıyla birlikte daha fazla açıklama yapması gerektiği vurgulandı.

Fenerbahçe camiasının geçmişte de güçlü başkanlar döneminde benzer hakem kararları ve federasyonlarla sorunlar yaşadığı, ancak bugünkü durumun özellikle seçim öncesi ortamda daha da karmaşık bir hal aldığı belirtildi. Bu türden haksızlıkların Fenerbahçe’nin rekabet gücünü olumsuz etkilediği ve camia içindeki ayrışmayı körüklediği ifade edildi. Bazı kesimlerin takımın puan kaybetmesinden adeta mutlu olduğu bu kaotik ortamın, Fenerbahçe’ye geçmişte de şampiyonluklar kaybettirdiği hatırlatıldı.

Sonuç

Fenerbahçe-Alanyaspor maçı, sadece bir futbol karşılaşması olmanın ötesine geçerek, Türk futbolunun genel sorunlarını, hakem kararlarının şeffaflık eksikliğini ve Fenerbahçe camiası içindeki derin ayrışmayı gözler önüne serdi. Tedesco’nun dürüst yaklaşımı ve takımı ayağa kaldırma çabaları takdire şayan olsa da, İrfan Can Eğribayat ve Talisca gibi önemli oyuncuların kritik anlardaki bireysel hataları ile hakemlerin tartışmalı kararları, Fenerbahçe’nin puan kaybına neden oldu. Bu durum, yaklaşan başkanlık seçimi öncesi gerilimi tırmandırdı ve camia içindeki huzursuzluğu artırdı. Türk futbolunun ve Fenerbahçe’nin geleceği adına, hatalardan ders çıkarılması, şeffaflığın sağlanması ve camianın birlik olması büyük önem taşıyor. Umuyoruz ki bu zorlu süreç, Fenerbahçe’nin daha güçlü bir şekilde ayağa kalkmasına vesile olur ve Türk futbolu hakem hatalarından arındırılmış, daha adil bir rekabet ortamına kavuşur.