Fenerbahçe’de Kriz Derinleşiyor: Ali Koç’un Riva Ziyareti ve Mourinho’nun Benfica Macerası

Bu hafta, Süper Lig ve Avrupa futbol gündeminin nabzını tuttuğumuz programımızda Oğulcan Akçe ve Bülent Timurlenk ile birlikteyiz. Fenerbahçe’nin Alanyaspor karşısında aldığı şok beraberlik, kulübün geleceği ve hakem tartışmaları ekseninde ele alınıyor. Ayrıca, Jose Mourinho’nun Benfica’ya transferi ve Galatasaray’ın kritik Frankfurt maçı da masaya yatırılan konular arasında.

Fenerbahçe’nin Alanyaspor Beraberliği ve Yönetimsel Sorunlar

Geçtiğimiz günlerde oynanan Fenerbahçe-Alanyaspor erteleme maçı, sarı-lacivertliler için hayal kırıklığıyla sonuçlandı. Maç 2-2 berabere biterken, Fenerbahçe, ilk 11’inin yarısını oluşturan temel taşlarından yoksun bir şekilde sahaya çıktı. Maçta geriye düşen, geri gelen Fenerbahçe, İrfan Can Eğribayat’ın inanılmaz hatasıyla sahadan beraberlikle ayrıldı. Bu sonucun ardından kulüpteki seçim gündemi ve Başkan Ali Koç’un sert açıklamaları dikkat çekti. Ali Koç, maç sonunda yaptığı açıklamayla tüm seçim takvimini iptal ettiğini ve yönetim kuruluyla birlikte TFF’ye (Riva) bir ziyaret yapacağını duyurdu.

Bülent Timurlenk, bu durumu “hayatımda bu kadar saçma sapan bir hikaye görmedim” sözleriyle özetledi ve Alanya maçının ertelenmesine hiç gerek olmadığını savundu. Lige ikinci haftada Göztepe deplasmanında başlamanın kötü bir fikir olduğunu, fikstürün bir yerde sıkışacağını belirtti. Fred’in enerji olarak yetersiz kalması, yetersiz transferler ve İrfan Can Eğribayat ile şampiyonluk yarışına girilmesinin ana problem olduğunu vurguladı.

Oğulcan Akçe ise, Fenerbahçe’nin 5 eksikle çıkmasına rağmen, ligin makasındaki açılma göz önüne alındığında Alanyaspor karşısında daha rahat bir galibiyet alması gerektiğini ifade etti. Takımın bitiricilik ve karar verme sorunları yaşadığını, maç krize girdiğinde sakinliği sağlayabilen sadece Djiku dışında başka bir oyuncu olmadığını belirtti.

Oyuncu Performansları ve Takım Yapısı Üzerine Eleştiriler

Fenerbahçe orta sahasında Fred’in hem kendi ceza yayına hem de rakip ceza yayına kadar uzanan 50 metrelik bir alanda oynamasının enerjisini tükettiği dile getirildi. Kanat oyuncularıyla 8 numaralar arasındaki bağlantının eksikliği de vurgulandı. Enner Valencia’nın geçmiş sezonlarda çok gol atmasına rağmen, takımın birinci santraforu olamadığı ve John Duran gibi sakat bir oyuncunun transfer edilmesinin kafa karıştırıcı olduğu belirtildi.

Talisca’nın tembel ve ben merkezci bir oyuncu olduğu, Talisca ile oynanan bir oyunun asla 4-2 görünmeyeceği ifade edildi. Szymaski’nin ise Fenerbahçe’nin şampiyonluk hayallerini karşılayabilecek tipte bir oyuncu olmadığı, sadece yedek kulübesinden zenginlik katabileceği ancak maliyetinin buna değmediği öne sürüldü. İsmail Yüksek’in de orta saha göbeğinde gereksiz şut denemeleri ve pas tercihleri nedeniyle eleştirildi. Özellikle Alanyaspor’un ilk golünde İsmail’in zorlama şutu sonrası kontra atağa yakalanılması, takımın bu tür anlarda yaşadığı problemleri gözler önüne serdi.

Hakem Kararları ve TFF’ye Yönelik Sert Eleştiriler

Fenerbahçe-Alanyaspor maçında yaşanan hakem kararları, başta Başkan Ali Koç olmak üzere kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Ali Koç’un maç sonu açıklamaları ve TFF’ye yapacağı ziyaret, Türk futbolundaki hakem sorununa dikkat çekti. Oğulcan Akçe, Ali Koç’un açıklamalarını doğru bulduğunu ancak “seçilirsek pazartesi konuşuruz” tarzındaki yaklaşımların yanlış olduğunu, kulübün menfaatleri için hemen konuşulması gerektiğini ifade etti. Hakem Cihan Aydın ve VAR hakemi Onur Özütoprak’ın yetersizlikleri ve şaibeli geçmişleri gündeme getirildi.

Bülent Timurlenk, ilk penaltı kararı ve Fenerbahçe’nin ikinci golündeki elle oynama pozisyonları hakkında yorumlar yaparak, hakemlerin yetersizliklerinin taraf olmaktan ziyade genel bir bilgi ve tecrübe eksikliğinden kaynaklandığını savundu. Türk futbolundaki “VAR’a gider” bahis seçeneğinin kaldırılması gerektiğini, bunun etik dışı durumlar yaratabileceğini belirtti. Ayrıca, tecrübeli hakemlerin sistemden uzaklaştırılmasının insan kaynağı kaybına yol açtığını ve TFF Başkanı’nın bu durumu yönetmekten aciz olduğunu vurguladı.

Seçim Propagandası ve Kulüp Yönetimi

Maç sonrası Ali Koç’un futbolcularla birlikte yaptığı açıklama, Bülent Timurlenk tarafından bir “seçim propagandası” olarak değerlendirildi. Futbolcuların maçtan 2 saat sonra başkanın arkasına dizilmesinin normal bir durum olmadığı, bu tür davranışların kulübe zarar verdiği öne sürüldü. Mert Hakan Yandaş’ın kaptanlık tartışmaları ve Djiku’nun kaptanlık vasıfları üzerinde duruldu. TFF Başkanı’nın genel yetersizliği, yabancı kuralı ve Avrupa Şampiyonası ev sahipliği gibi konulardaki tutarsızlıkları da eleştirilerin odağındaydı. Riva’nın “çiftlik” gibi yönetildiği ve bazı kulüp başkanlarının bu durumdan faydalandığı iddia edildi.

Petrol Ofisi Sosyal Lig: Haftanın Oyuncuları ve Tahminler

Programın üçüncü bölümünde Petrol Ofisi Sosyal Lig’e yer verildi. Efekan Özener, izleyicilere bu hafta için bazı tavsiyelerde bulundu:

• Favori Oyuncu: Kerem Aktürkoğlu. Trabzonspor karşısında siftahını yapan ve 6 kilit pas veren Kerem’in, Kasımpaşa deplasmanında ilk skor katkısını yapabileceği düşünülüyor.
• Zorlu Fikstür ve Sürpriz Oyuncular: Göztepe-Beşiktaş maçı, haftanın en heyecanlı karşılaşması olarak gösterildi. Bu mücadelede Göztepe’den Janderson ve Beşiktaş’tan Cengiz Ünder bütçe dostu sürpriz oyuncular olarak önerildi.

Oğulcan Akçe ise bu hafta için kendi Petrol Ofisi Sosyal Lig 11’ini paylaştı. Teknik direktör olarak Domenico Tedesco‘yu seçerek Fenerbahçe’nin Kasımpaşa deplasmanında favori olduğunu işaret etti. Kaptan olarak Barış Alper Yılmaz‘ı tercih eden Akçe, El Bilal Touré‘nin geri dönüş yapacağını düşündüğünü belirtti. Ayrıca kaleci olarak Deniz Ertaş, savunmada Batagov ve orta sahada Holse gibi isimlere yer verdi. Özellikle Batagov‘u ligin en iyi üç stoperinden biri olarak gördüğünü ifade etti.

Jose Mourinho’nun Benfica Macerası ve Fenerbahçe İlişkisi

Programın dikkat çekici bölümlerinden biri de Jose Mourinho’nun Benfica’ya transferi ve bunun Fenerbahçe ile olan geçmiş ilişkisiydi. Mourinho’nun dün yaptığı, “provokasyon açıklamalarına gelmeyeceğim. Sayın başkan o kadar konuşuyor ama Kerem Aktürkoğlu bizi eleyen golü atan oyuncunun neden zamanında geldiğini söylemiyor” şeklindeki açıklamaları gündeme oturdu.

Bülent Timurlenk, Mourinho’nun Benfica’ya gidişini bir “saçma sapan hikaye” olarak nitelendirerek, Fenerbahçe yönetiminin bu süreçteki kararlarını eleştirdi. Mourinho ile devam kararı alınmasının, Portekiz kampı seçiminin, Djeca ve John Duran gibi transferlerin sorgulanması gerektiğini belirtti. Mourinho’nun Fenerbahçe’den tazminat alarak Benfica’ya geçmesi ve eski kulübünü eleştirmesi, “Hayata bak ya. Yemin ediyorum Mourinho olmak varmış” sözleriyle yorumlandı. Timurlenk, bunun bir yönetim faciası olduğunu, Mourinho’nun Fenerbahçe’nin menfaatlerine aykırı davrandığını ve 17. maddeden kovulması durumunda tazminat bile alamayacağını söyledi.

Mourinho’nun Kerem Aktürkoğlu transferiyle ilgili sözleri de tartışıldı. Timurlenk, Fenerbahçe’nin Benfica’ya karşı playoff turunda oynayacakken, rakibinin en önemli oyuncusunu (Kerem Aktürkoğlu) nasıl alabileceğini sorguladı. Sportif başarının her şeyden önde geldiği bir durumda, Benfica’nın kendi silahını Fenerbahçe’ye vermeyeceğini belirtti.

Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi Macerası: Frankfurt Sınavı

Galatasaray’ın bu akşam Frankfurt deplasmanında oynayacağı Şampiyonlar Ligi maçı da programın önemli gündem maddelerindendi. Muhtemel 11 üzerinde durulurken, kaleci Uğurcan, savunmada Boey, Davinson Sanchez, Singo ve Eren Elmalı, orta sahada Lemina ve Torreira, hücum hattında ise Leroy Sané, İlkay Gündoğan, Yunus Akgün ve Barış Alper Yılmaz’ın oynaması bekleniyor.

Oğulcan Akçe, Abdülkerim’in yavaşlığı ve top kayıpları nedeniyle Singo’nun stoperde oynamasının beklenen bir durum olduğunu ancak Sanchez’in sol stoperde konforlu olmayabileceğini belirtti. Galatasaray’ın bu maça nasıl bir stratejiyle çıkması gerektiği tartışıldı. Okan Buruk’un ön alan baskısından vazgeçmeyişi, Frankfurt gibi tempolu ve genç bir takıma karşı risk taşıyabilir. Bülent Timurlenk, Galatasaray’ın Frankfurt karşısında derinde beklemesi ve geçiş oyunu oynaması gerektiğini savundu.

Tempo, Fizik ve Geçmiş Başarısızlıklar

Galatasaray’ın Süper Lig’deki koşu mesafeleri göz önüne alındığında, Şampiyonlar Ligi seviyesinde daha yüksek bir tempo ve fiziksel mücadele sergilemesi gerektiği vurgulandı. Timurlenk, Galatasaray’ın maç sonunda en az 115 km koşu mesafesine ulaşması gerektiğini, aksi takdirde sonuç ne olursa olsun mücadelenin yeterli olmayacağını ifade etti.

Frankfurt’un Can Uzun’a endeksli bir takım olması, genç ve tempolu bir kadroya sahip olması Galatasaray için hem fırsat hem de tehdit oluşturuyor. Frankfurt’un ikinci kalecisinin (Zetter) ve Mario Götze’nin sakatlığının, Galatasaray için avantaj olabileceği belirtildi. Leroy Sané ve İlkay Gündoğan gibi tecrübeli ve kariyerli oyuncuların varlığı, Galatasaray’ın bu maçta mental olarak daha güçlü olmasını sağlayabilir. Ancak, Nagelsmann’ın Sané’yi çok yakından tanıması ve onu durdurma planlarının olabileceği de dile getirildi.

Programda ayrıca dünkü Şampiyonlar Ligi maçlarının sonuçları ve bu akşam oynanacak kritik karşılaşmalar da değerlendirildi. Özellikle Paris Saint-Germain teknik direktörü Luis Enrique’nin maçı tribünden takip etmesi ve bunun UEFA kurallarına aykırılık teşkil edebileceği tartışıldı.

Sonuç

Bu haftaki futbol programında, Fenerbahçe’nin Alanyaspor beraberliğiyle başlayan gergin atmosfer, Başkan Ali Koç’un TFF ziyareti ve Jose Mourinho’nun Benfica’ya geçişiyle daha da karmaşık bir hal aldı. Hakem hataları ve TFF’nin yetersiz yönetimi, Türk futbolunda sürekli kanayan bir yara olarak eleştirilirken, Fenerbahçe’deki seçim sürecinin takım üzerindeki etkisi de göz ardı edilmedi.

Öte yandan, Galatasaray’ın Frankfurt karşısındaki Şampiyonlar Ligi sınavı öncesinde takımın kadro tercihlerinden fiziksel performans beklentilerine kadar birçok konu detaylıca incelendi. Türk takımlarının Avrupa’da rekabetçi olabilmesi için sadece teknik kapasitenin değil, aynı zamanda yüksek tempo ve fiziksel mücadelenin de olmazsa olmaz olduğu vurgulandı. Futbol dünyasında yaşanan bu gelişmeler, hem lig hem de uluslararası arenada önümüzdeki günlerin daha da heyecanlı ve tartışmalı geçeceğine işaret ediyor.