Göztepe Beşiktaş Maç Önü Analizi: Sergen Yalçın’ın Hamleleri ve Göztepe’nin Presi

Migros Hemen’in sunduğu Göztepe-Beşiktaş Maç Önü programına hoş geldiniz. Ben Umut Öztürk, sevgili Efe Özener ile birlikte Beşiktaş’ın son maçtaki taktiksel düzenini, Göztepe’nin bu sezonki performansını ve bu iki takımın hangi alanlarda birbirine üstünlük sağlayabileceğini konuşacağız. Bu analiz, özellikle Beşiktaş için sezonun kırılma maçlarından biri olmaya aday Göztepe karşılaşması öncesinde takımların durumunu ve olası stratejilerini gözler önüne seriyor.

Beşiktaş İçin Kırılma Maçı: Göztepe Deplasmanı

Göztepe maçı, Beşiktaş için belki de sezonun kırılma maçlarından biri olacak. Geçtiğimiz sezon üç karşılaşmada da Beşiktaş’ın oyun planı karşısında üstünlük sağlayamadığı bir rakip olan Göztepe, bu sezon da kendi sahasında Fenerbahçe gibi direkt rakiplerden birine çelme takmayı başardı. Genellikle fizik kaliteye önem veren yapısıyla Göztepe, Beşiktaş’ın şablon veya yetenek setiyle üstünlük kurmasını zorlaştırabilen bir takım haline gelebiliyor. Bu, Beşiktaş için oldukça kritik bir deplasman anlamına geliyor.

Maç izleme keyfinizi bölmeyin! Kuruyemişi, cipsi, içeceği… Anlık market ihtiyaçlarınız için Migros Hemen’den sipariş verin, dakikalar içerisinde kapınıza gelsin. Üstelik ilk kez sipariş verecek olanlara özel 200 TL’lik indirim Migros uygulamasında sizleri bekliyor. Şimdiden herkese afiyet olsun!

Beşiktaş’ın Son Durumu: Başakşehir Maçının Taktiksel Detayları

Sergen Yalçın’ın ikinci dönemi açısından Alanyaspor maçı olumsuz referanslar içerirken, Başakşehir maçı ise olumlu sinyaller verdi. Özellikle Elbil Toure’nin oyuna dahil olduğu anlarda Beşiktaş hem oyun hem de skor anlamında üstünlük sağlayabildi.

Sergen Yalçın’ın Cesur Hamleleri

Başakşehir maçındaki genel savunma ve topsuz oyun planında Sergen Yalçın’ın, yabancı hocalara kıyasla daha “cüretkar” davrandığı görüldü. Başakşehir’in kaleci Muhammed ile birlikte üç merkezli bir birinci hatla oyun kurmaya çalışmasına karşın Beşiktaş, Rafa Silva ve Temi Abraham’ı Muhammed’in pas kanallarını kapatacak şekilde savunarak bir 4-4-2 dizilişi sergiledi. Orta sahada Berat Özdemir’i ise Orkun Kökçü birebir markajla takip etti.

En dikkat çekici hamle ise Felix Udokay’ın Olivie Kemen’i birebir marke etmek üzere ikinci bölgeye çıkmasıydı. Bu, 3-2-3-2 gibi bir pres şablonu ortaya çıkardı ve Sergen Yalçın’ın şampiyonluk dönemindeki Wellington rolüne uygun bir oyuncu arayışını akıllara getirdi. Thiago Jalo’nun atletik yapısı, geriyi süpürebilme kabiliyeti, bu tür cesur taktiksel planların uygulanmasına olanak sağladı. Soucher döneminde Paulista ile oynandığı için bu tip denemelerden kaçınılırken, Sergen Yalçın’ın bu esnekliği, yerli teknik direktörlerin deneme yapma alanının daha geniş olduğunu gösteriyor.

Ayrıca, skor dezavantajı yaşandığında Sergen Yalçın’ın kopuk bir performans sergileyen Rafa Silva’yı kulübeye çekerek Cengiz Ünder gibi bir alternatifi kullanması da önemli bir fark yarattı. Bu değişiklikler, Beşiktaş’a skora reaksiyon verme ve özgüven kazanma anlamında büyük katkı sağladı. Eyüpspor maçında da aynı iştah ve istekle geri dönüş yapılması, takımın moralinin yükseldiğini gösteriyor.

Gökhan’ın Takıma Katkısı

Gökhan’ın varlığı, Vaklav Cherny’yi rahatlatmak ve geçiş hücumlarında Svensson’a kıyasla daha fazla katkı sağlamak açısından önemli. Özellikle Cherny gibi topla fazla oynayan ve top kayıpları olabilen bir oyuncunun arkasını süpürebilme yeteneği Gökhan’ı değerli kılıyor. Kariyerine sağ bek olarak başlasaydı Avrupa seviyesinde olabilecek bir oyuncu olarak görülen Gökhan, Süper Lig dinamiklerini bilmesi ve oyun aklıyla savunma geçişlerinde güven veren bir faktör. Toplu ve topsuz oyunda önde top kapmaya yönelik agresif hamleleri ve ileriye progresif pasları, Beşiktaş’ın pres futboluna uyumunu artırıyor.

Göztepe’nin Karakteristik Oyun Anlayışı

Göztepe, geçtiğimiz sezondan bu yana takım karakterini koruyor. Kadroda belli sirkülasyonlar olsa da, planlı ve istikrarlı yapılanmaları sahaya da yansıyor. Ligin en az topa sahip olan takımı olmalarına rağmen, rakipleri kim olursa olsun (Fenerbahçe, Karagümrük) bu anlayıştan vazgeçmiyorlar.

Göztepe’nin sistemi, ligin en karakteristik futbollarından birini oynadığı için ilgi çekici. Ankersen projesinin heyecan verici yapısı, takımın ne oynamak istediğini çok net ortaya koyuyor. Topu rakibe bırakmaları, bir Anadolu takımını çağrıştırsa da, Göztepe kendi kalesine yakın bir savunma hattı kurup hatları daraltarak 5-4-1 veya 5-3-2 gibi dizilişlerle yerleşmiyor. Aksine, ligin en düşük PPDA sayısına (rakibe oyun kurulum fazında ortalama 7 pas hakkı tanıyan) ulaşan bir takım.

Ön alanda son derece agresif pres yapan Göztepe, rakibin sağlıklı oyun kurmasını engelleyerek uzun topa mecbur bırakıyor. Bu yapısıyla Süper Lig’in en renkli takımlarından biri olan Göztepe, önümüzdeki dönemde ligin iddialı ekiplerinden biri olabilir. Süper Lig’in Avrupa’ya böyle bir pres odaklı temsilci göndermesi, Avrupa takımlarına karşı nasıl bir performans sergileyecekleri merak konusu.

Romulo’nun Yokluğu ve Geçiş Hücumları

Göztepe’nin bu sezon geçtiğimiz sezona göre biraz daha pırıltısız gözükmesinin sebebi, Romulo gibi bir süper yıldızın eksikliğine alışma süreçleri olabilir. Takım, geçiş savunması konusunda dinamizm ve tempo problemleri yaşamasa da, oyun kuruculuk ve mühendislik eksikliği nedeniyle geçiş hücumlarında rakibi titretmekten uzak. Pres konusunda öne çıkan bir takımın, geçişlerde daha tehlikeli olması beklenirken, Göztepe bu alanda ligin geri kalanında gelişmeye ihtiyaç duyuyor.

Beşiktaş’ın Göztepe’ye Karşı Stratejisi

Göztepe deplasmanında Beşiktaş için Orkun Kökçü ve Endid’in (En-Nesyri) yokluğu önemli bir dezavantaj. Göztepe’nin Anthony Denis gibi fiziksel anlamda çarpışabilecek güçlü bir oyuncusu varken, Beşiktaş’ın mevcut orta sahası (Kartal Kayrağı, Demir Ege) bu mücadelede zorlanabilir ve Göztepe orta blokta üstünlük kurabilir.

Göztepe’nin Etkinliğini Azaltmak

Beşiktaş, Göztepe’nin avantajını elinden almak için oyun kurmaktan kaçınmalı veya daha farklı bir oyun kurma şablonu uygulamalı. Göztepe’nin oyuncuların tamamına birebir çıktığı bir yapıda, Beşiktaş’ın 2+1 şeklinde oyun kurması birebir markaja neden olacaktır. Bunu bertaraf etmenin yolu, Merdul (Mert ile 3. stoper gibi hareket eden) şablonunu kullanmak ve kaleciyi de oyun kurulumuna dahil etmek.

Ayrıca, Beşiktaş’ın 2+2 şeklinde oyun kurarak çift pivot oluşturması, Göztepe’nin hangi orta saha oyuncusunu marke edeceği konusunda bir soru işareti yaratabilir ve Rafa Silva gibi oyuncuların boş alan bulmasına yardımcı olabilir. Göztepe’nin ön alanda birebir baskı yaptığı durumlarda, Beşiktaş’ın üç hücum oyuncusuna geniş bir yarı saha kalacaktır.

Beşiktaş, Mert’i oyun kurulum fazına dahil etmezse, Göztepe’nin presiyle top kayıpları yaşayabilir ve uzun topa mahkum kalabilir. Bu durumda Temi Abraham ve Elbil Toure’nin uzun toplarda iyi performans göstermesi ve dönen topların agresif bir şekilde toplanması gerekmektedir. Ancak Kartal Kayrağı ve Demir Ege’nin bu topları toplama konusunda Anthony Denis gibi oyunculara karşı zorlanabileceği unutulmamalıdır. Beşiktaş, Bilal Toure’ye atılan uzun toplarda Temi Abraham’ı daha yakın oynatarak 2’ye 2 hava topu mücadeleleri yaratabilir.

Kanatlardan Hücum ve Boşlukları Değerlendirme

Göztepe’nin maçlarını izlerken dikkat çeken bir defekt, rakip kendi solundan oyun kurarken merkez stoperi ile sol stoperi arasındaki alanda boşluk bırakabilmesi. Beşiktaş, bu maçta sol kanattan (Kartal Kayrağı, Elbilal Toure ve Yurasek ile bir üçgen oluşturarak) oyun kurma şablonunu sağ kanadına kaydırabilir. Vaklav Cherny’yi bir forvet olarak kullanmak, koşu attırmak veya kenardan genişlik verdirmek suretiyle bu boşlukları değerlendirebilir. Rafa Silva’yı da bu bölgeye yaklaştırmak mantıklı olacaktır. Bu iki stoper arasındaki alan, Beşiktaş için bir “maden” niteliğinde.

Beşiktaş’ın orta saha ikilisi (Kartal Kayrağı-Demir Ege) savunma ve geçişleri engelleme konusunda çok öne çıkan bir ikili değil. Bu, Göztepe’nin geçiş hücumlarına karşı zorlanmalarına neden olabilir. Sergen Yalçın’dan bu maçta farklı bir orta saha kurgusu gelebilir mi (Taylan Bulut veya Vaklav Cherny’nin 8 numara oynaması gibi) bilinmiyor, ancak bu tür cüretkar denemelerin deplasmanda riskli olacağı düşünülüyor. Eğer klasik ikili oynarsa, Beşiktaş’ın oyun kurma şablonuna geçmesi zaruri hale gelecektir, zira bu ikili daha çok top ayağınızdayken fark yaratıyor.

Beşiktaş, Göztepe’nin birinci bölgesine yığıldığında, kanat aksiyonlarıyla cevap bulabilir. Göztepe’nin üç stoperle kendi birinci bölgesini savunması ve kanat oyuncusu kullanmaması, Beşiktaş’ın hücuma çıkan bekleriyle 2’ye 1 avantajı yakalamasına olanak tanıyor. Sergi Öncan’ın Yurasek kullanımı da bu anlamda önemli. Yurasek’i üçüncü bölgeye yaklaştırıp kenar ortası yaptırmayı başarabilen Beşiktaş, Göztepe’nin merkezi kapatmaya yönelik futboluna karşı kenar hücumlarında fark yaratabilir.

Rıdvan Yılmaz Sürprizi Beklenmiyor

Göztepe’nin atletizm ve dinamizm gerektiren yapısı göz önüne alındığında, Rıdvan Yılmaz’ın ilk 11’de oynaması beklenmiyor. Kartal Kayrağı gibi dinamizm ve fiziksellik anlamında ekside gözüken bir oyuncu varken, ikinci bir benzer oyuncuyu eklemek riskli olacaktır. Yurasek’in kenar orta açma veya savunma aksiyonlarındaki eksikliklerine rağmen, dinamizm ve koridoru kullanma anlamında hiçbir eksiği bulunmuyor. Bu nedenle Yurasek’in kesilme ihtimali düşük. Beşiktaş, Vaklav Cherny ile sağ kanadı dengeleyerek genişlik verirken, sol kanattan Yurasek’i Bilal Toure ile üst üste binmeyecek şekilde ileri çıkararak hücum şablonunu uygulayacaktır.

Sonuç

Göztepe-Beşiktaş maçı, haftanın en kritik ve ilgi çekici karşılaşmalarından biri olmaya aday. Göztepe, yapısı gereği Beşiktaş’a üstünlük sağlayabilecek, en azından domine edilemeyecek bir takım. Beşiktaş’ın geçtiğimiz sezona göre dinamizm anlamında ne kadar geliştiğini görmek için iyi bir eşleşme olacak. Orta sahada eksiklerle oynayacak Beşiktaş için bu deplasman oldukça zorlu geçebilir, ancak buradan alınacak üç puan, sezonun geri kalanı için farklı senaryoları gündeme getirebilir.