Galatasaray’dan Devler Ligi Mesajı: Frankfurt Öncesi Okan Buruk ve Kaan Ayhan Konuştu

Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk ve başarılı oyuncusu Kaan Ayhan, UEFA Şampiyonlar Ligi’ndeki Frankfurt mücadelesi öncesi önemli açıklamalarda bulundu. Hem takımın hedeflerini, hem de rakip analizi ve oyuncu durumu hakkında bilgiler veren ikili, Avrupa arenasındaki beklentilere ve maç stratejilerine değindi. Bu kritik deplasman öncesi sarı-kırmızılı camianın heyecanını ve takımın kararlılığını gözler önüne serdiler.

Şampiyonlar Ligi Heyecanı ve Galatasaray’ın Beklentileri

Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Şampiyonlar Ligi’nin başta taraftarlar olmak üzere tüm camia için büyük bir heyecan kaynağı olduğunu belirtti. Son üç yıldır ligde şampiyonluklar elde etmelerine rağmen, taraftarların asıl beklentisinin Şampiyonlar Ligi’nde de başarılı olmak olduğunu vurguladı. Buruk, “Bu yüzden en iyi şekilde başlamak istiyoruz” dedi.

Frankfurt’u güçlü bir rakip olarak değerlendiren Buruk, rakibin genç bir kadroya sahip olduğunu, lige iyi başladığını ve son yıllarda Avrupa’da önemli işlere imza attığını ifade etti. Kendi takımlarının da önemli oyunculara sahip olduğunu, özellikle kadro yapılarının Şampiyonlar Ligi için çok özel oyuncular barındırdığını dile getirdi. Rakibin de özel oyuncuları olduğunu belirten Buruk, deplasmanda başlamanın zorluğunu kabul etmekle birlikte, oyuncularıyla birlikte kazanmak için Frankfurt’ta olduklarını ve ellerinden gelenin en fazlasını yaparak galibiyetle dönmek istediklerini söyledi.

Kaan Ayhan’dan Şampiyonlar Ligi Hedefleri

Kaan Ayhan da Okan Buruk’un sözlerine katılarak, iki sene sonra Şampiyonlar Ligi’ne geri dönmenin kendisi ve takım arkadaşları için büyük bir mutluluk ve heyecan kaynağı olduğunu ifade etti. Yarınki atmosferi de öngörerek, heyecanlı olduklarını belirtti. Kaan Ayhan, “İki tane çok büyük kaliteye sahip olan takımlar yarın karşı karşıya gelecek. Şampiyonlar Ligi’nde hedeflerimiz var. O hedeflere ulaşabilmek için yarın inşallah galibiyetle İstanbul’a dönebiliriz ve başarılı bir Şampiyonlar Ligi sezonu geçiririz” diye konuştu.

Osimhen Sakatlığı ve Alternatifler

Çiğdem Günal’ın Osimhen’in kamp kadrosuna dahil edilmemesi ve sakatlığının ciddiyeti hakkındaki sorusuna Okan Buruk detaylı bir yanıt verdi. Osimhen’in milli takımda sakatlandığını ve lig maçında oynayamadığını hatırlattı. Bu maça yetiştirme umutları olduğunu ancak oyuncunun ağrıyla oynayıp oynayamayacağının önemli olduğunu belirtti. Son iki günkü antrenmanlarda deneme yapıldığını ancak oyuncudan gelen geri bildirimin oynayabilecek düzeyde olmadığı yönünde olduğunu söyledi.

Buruk, oyuncularının sağlığının çok önemli ve değerli olduğunu vurgulayarak, Osimhen’in de tam %100’ünü veremeyeceği bir şekilde oynamasının ne kendisine ne de takıma fayda sağlamayacağını ifade etti. Bu nedenle oyuncunun geri bildirimiyle kadroya alınmadığını açıkladı. Ancak Okan Buruk, takımın hücum hattında Osimhen dışında da çok önemli oyunculara sahip olduklarını ve yarın en iyisini yapmaya çalışacaklarını dile getirdi.

Okan Buruk’un Frankfurt Anısı

Burak Ekolspor’un Okan Buruk’a yönelik, futbolculuk döneminde Frankfurt’a karşı kazandığı maçı hatırlatarak bu karşılaşmanın kendisine neler hissettirdiği sorusuna Buruk, duygusal bir yanıt verdi. Frankfurt’un Instagram hesabında 92/93 sezonundaki o maçın paylaşıldığını gördüğünü söyledi. İlk maçın Frankfurt’ta 0-0 bittiğini ve kendisinin çok iyi oynadığı maçlardan biri olduğunu, hatta A takımdaki ilk senesi ve kariyerindeki üçüncü Avrupa Kupası maçı olduğunu belirtti. İstanbul’da 1-0 kazanarak tur atladıklarını ve bunun kendisi için güzel bir hatıra olduğunu anlattı.

Şimdi tekrar Frankfurt’ta olmak ve teknik direktör olarak karşılarına çıkmak konusunda çok heyecan verici olduğunu ifade eden Buruk, o zaman turu geçen takım olduklarını ve bu sefer de inşallah kazanan takım olmak istediklerini dile getirdi.

Kaan Ayhan: Takımın Farkı ve Adaptasyon Süreci

Kaan Ayhan’a yöneltilen “Takımın geçen seneye göre farkı ne, Şampiyonlar Ligi seviyesinde ne öngörüyorsunuz?” sorusuna Kaan, küçük detaylarda farklılıklar olduğunu ancak bunun her sezon yeni transferlerle normal olduğunu belirtti. Sezonun başında olunduğunu ve hiçbir takımın henüz tam oturmuş olmayacağını ifade etti.

Ancak Kaan, ana kadroya ve ilk 11’lere bakıldığında son 3-4 senelik süreçte hep güzel bir gruplaşma olduğunu ve takım olarak iyi anlaştıklarını vurguladı. Yeni gelen oyuncuların da adaptasyon sürecini gayet iyi geçirdiğini, bu senaryoya alışkın olduklarını ve şimdiye kadar süreci iyi yönettiklerini düşündüklerini söyledi. Yarın en üst seviyede bunu ölçme şansları olacağını ancak şu anki durumdan çok memnun olduğunu ifade etti.

Almanya’daki Taraftar Atmosferi: Kaan Ayhan’ın Görüşleri

Emrah Oktay’ın Almanya’daki taraftar atmosferi ve Frankfurt Kulübü’nün Türk taraftarların maça gelmesini engelleme önlemleri hakkındaki sorusuna Kaan Ayhan, geçmişte de benzer girişimlerin olduğunu ancak pek başarılı olunamadığını hatırlattı. Yarın belki Frankfurt taraftarının bu konuda daha dikkatli olacağını ancak sadece statta değil, televizyon başında da Galatasaray taraftarının onları destekleyeceğini bildiklerini söyledi.

Bu sorumluluğun farkında olduklarını belirten Kaan, sadece stadyumdaki kendi taraflarının yaratacağı atmosferin değil, Frankfurt taraftarının da yaratacağı atmosferin Şampiyonlar Ligi’ne yakışacağını düşündüğünü dile getirdi. Odaklarının kendilerinde olduğunu ancak taraftarın yardımı ve desteğiyle yarın üç puan almayı planladıklarını ifade etti.

Frankfurt’taki Dönüş ve Kulübün Gelişimi (Kaan Ayhan)

Alman basından gelen, Frankfurt’a geri dönmek ve Eintracht’ın son yıllardaki gelişimini nasıl takip ettiği sorusuna Kaan Ayhan, uzun bir aradan sonra tekrar Frankfurt’ta olmaktan mutluluk duyduğunu belirtti. Neredeyse 10 sene sonra bazı şeyleri unuttuğunu ancak buraya geldikçe anılarının tazelendiğini söyledi.

Frankfurt’un kendisi ayrıldıktan sonra büyük bir değişim geçirdiğini, Avrupa Ligi ve Şampiyonlar Ligi gibi turnuvalara katıldığını ve o zamanki takımla kıyaslanmayacak bir seviyeye geldiğini ifade etti. Yönetimin de değişmiş olabileceğini ancak stat ve atmosferin aynı olduğunu, yarın kendilerini daha pozitif bir atmosferin bekleyeceğini düşündüğünü dile getirdi.

Maç Stratejisi: Top Hakimiyeti ve Bireysel Kalite (Okan Buruk)

Ferhat Kızıltaş’ın Frankfurt Teknik Direktörü’nün “Galatasaray’ın topla oynamasını engellememiz gerekiyor” açıklaması ve Galatasaray’ın orta saha kurgusu hakkındaki sorusuna Okan Buruk, iki takımın da birbirine çok benzeyen yönleri olduğunu belirtti. Hem top kendilerindeyken hem de rakipteyken agresif, önde baskı yapan, topa sahip olan, geriden oyun kuran ve hücumda etkili oyuncu kalitesine sahip iki takımın karşı karşıya geleceğini söyledi. Oyunlarını, oyun kalitelerini ve dizilişlerini çok benzettiğini ifade etti.

Rakibin özellikle topa sahipken 4+1 kalıp, merkezi hücuma yaklaştıran ve beşli bir blokla önde hücum etmeyi seven bir yapısı olduğunu, bek desteklerinin de önemli olduğunu belirtti. Top kendilerine geçtiğinde geri kazanmaya çalışacaklarını ifade etti. Okan Buruk, “Biz de aynı oyunu aşağı yukarı oynuyoruz. İki takımın da birbirine çok fazla topu bırakacağını düşünmüyorum. Topu vereceğini düşünmüyorum” diyerek, maçta birbirine yakın topa sahip olma yüzdelerinin olacağını ve bu durumda bireysel kalitelerin sonucu daha çok belirleyeceğini vurguladı.

Frankfurt Maçının Favorisi Kim? (Okan Buruk)

Özgür Bey’in “Bu maçın favorisi kim, varsa siz misiniz?” ve Osimhen’in yerine kimin oynayacağı sorusuna Okan Buruk, iki takımın da kadro yapısı olarak güçlü ve önemli oyunculara sahip olduğunu belirtti. Bir takımın daha tecrübeli, diğerinin daha genç olmasının artı ve eksileri olacağını söyledi.

Kadronun genel değerleri ve Frankfurt’un ev sahibi olması nedeniyle belki favori gösterilebileceğini ancak Şampiyonlar Ligi kalitesindeki böyle bir deplasmanda iki takımın da favori olmadığını düşündüğünü ifade etti. Buruk, “Sahada kim daha iyisini yaparsa onun favori olacağını düşünüyorum” dedi. Osimhen’in yerine oynayacak oyuncuyla ilgili kararı ise maç günü vereceklerini belirtti.

Avrupa Tecrübesi ve Şampiyonlar Ligi Hedefleri (Okan Buruk)

Safa Kaan Öztürk’ün önceki sezonlardaki Avrupa maçları, çıkarılması gereken dersler ve bu sezonki hedefler hakkındaki sorusuna Okan Buruk, bu sene taraftarların Şampiyonlar Ligi’ndeki beklentisinin çok daha fazla olduğunu belirtti. Üç sene üst üste şampiyon olmuş bir takımdan beklentilerin yüksek olduğunu ve bu beklentiyi karşılayacak çok iyi bir kadro kurduklarını düşündüğünü söyledi. Buruk, “Rakiplerimizle yarışabilecek önemli bir kadro kurduk” dedi.

Geçmişte yaşanan şanssızlıklar olduğunu ancak futbolun içinde bunların olduğunu dile getirdi. Paris Saint-Germain örneğini vererek, büyük yatırımlara rağmen beklenmedik bir sezonda daha genç ve isimsiz bir kadroyla Şampiyonlar Ligi’ni kazandıklarını hatırlattı. Kendi futbolculuk dönemindeki 2000 UEFA Kupası zaferini de anımsatarak, Şampiyonlar Ligi grup aşamasından UEFA’ya düşmelerine rağmen o kupayı kazandıklarını belirtti.

Buruk, bu başarıların doğru adımlarla ve gelişimle atılması gerektiğini vurgulayarak, bu sezon Şampiyonlar Ligi ile birlikte çok daha iyisini yapabileceklerini ve küçük detayların maçları kazandırıp kaybettirdiği bu arenada çok hazır olmaları gerektiğini söyledi. Önlerinde uzun bir maraton olduğunu, her oyuncunun önemli ve değerli olduğunu, hepsini kullanacaklarını, maç maç farklı kararlar vereceklerini ancak tüm oyuncuların hazır olması gerektiğini belirtti. Son maçta kulübeden gelen oyuncuların maçı değiştirdiğini hatırlatarak, aynı konsantrasyonu başlayan ve devam eden tüm oyunculardan beklediğini ifade etti.

Takımdaki “Gelsenkirchen Grubu” ve Can Uzun (Kaan Ayhan)

Alman basından gelen Leroy Sané, İlkay Gündoğan ve Can Uzun hakkındaki soruyu Kaan Ayhan yanıtladı. Can Uzun’u çok büyük bir yetenek olarak tanımladı ve genç yaşına rağmen Bundesliga’da başarılı bir başlangıç yaptığını belirtti. Milli takımda da bu konuyu konuştuklarını, önünde katedebileceği bir yol olduğunu ve uzun seneler milli takıma yararı olacağına inandığını söyledi. Ancak yarın kendi takımı adına fayda verememesini umduğunu ve onu en iyi şekilde engellemeye çalışacaklarını ekledi. Genel olarak kardeşine başarılar diledi.

Liro (Leroy Sané) ve İlkay (Gündoğan) hakkında ise takımda küçük bir “Schalke grubu” veya daha doğru ifadeyle “Gelsenkirchen grubu” olduğunu, 3-4 hemşehri olduklarını söyledi. Uzun seneler Gelsenkirchen’de yaşamış ve eğitim görmüş futbolcular olarak karakterlerin benzer olabileceğini, ancak yine de aralarında farklar olduğunu belirtti. Tüm takım arkadaşlarıyla iyi anlaşmaya çalıştıklarını, yeni oyuncuların da takım kurallarına ve dinamiğine saygı duyduğunu, büyük isimler olmalarına rağmen adapte olduklarını ve geçen seneden kalan oyuncular gibi takıma yardımcı olmaya çalıştıklarını dile getirdi.

Kazanma Felsefesi ve Stratejik Yaklaşım (Okan Buruk)

Nevzat Dindar’ın “Okan Buruk’un kazanma felsefesi ve yarınki maçta risk alma veya bir puanı kayıp görme durumu” hakkındaki sorusuna Okan Buruk, oyuncularıyla birlikte her zaman kazanmak istediklerini ve Galatasaray’ın genlerinden gelen bir şey olduğunu vurguladı. “Galatasaray’ın gerçekten hep kazanmayı oynar” diyerek, Türkiye’nin en başarılı takımı olduğunu ve Avrupa’da kupa kazandığını hatırlattı.

Yarın da kazanmayı isteyeceklerini ancak iki takım için de beraberliğin olabilecek bir sonuç olduğunu ve Avrupa maçlarında beraberliklerin bazen önem taşıdığını belirtti. Ana amaçlarının her zaman maçı kazanmak olduğunu, ancak rakibi doğru analiz ederek ve kendi oyuncu yapılarına göre oyun stratejilerini doğru bir şekilde belirleyeceklerini söyledi. Oyun içi hamlelerin de oyuna yön vereceğini ancak asıl amacın tabii ki kazanmak olduğunu sözlerine ekledi.

Sonuç

Okan Buruk ve Kaan Ayhan, Frankfurt maçı öncesinde yaptıkları açıklamalarla Galatasaray’ın UEFA Şampiyonlar Ligi’ndeki iddialı duruşunu ortaya koydu. Takımın güçlü kadrosuna ve Şampiyonlar Ligi’ne özel oyunculara sahip olduğunu vurgulayan ikili, her ne kadar deplasmanın zorluğunu bilseler de, hedeflerinin galibiyetle dönmek olduğunu belirtti. Osimhen’in sakatlık durumu ve olası alternatifler hakkında bilgi verilirken, takım içindeki uyum ve tecrübelerin de altı çizildi. Almanya’daki taraftar atmosferinin önemi ve bireysel kalitelerin maçın sonucunu belirleyeceği ifade edilerek, Şampiyonlar Ligi maratonunda her detayın kritik olduğunun altı çizildi. Galatasaray, kazanma felsefesinden ödün vermeden, doğru stratejilerle Avrupa’da başarılı bir sezon geçirme kararlılığında.