Süper Lig Derbileri, Premier Lig Çöküşleri ve Serie A’dan Sürprizler

Bu hafta futbol dünyasında nefes kesen derbilere, beklentilerin altında kalan performanslara ve şaşırtıcı sonuçlara tanık olduk. Tardini Büfe’nin bu bölümünde, Fenerbahçe-Trabzonspor maçının taktiksel derinliklerinden, Manchester derbisindeki hayal kırıklıklarına ve İtalya’daki gol düellosuna kadar birçok konuyu ele alıyoruz. Ayrıca, Boğaziçi’nin futbol kampı deneyiminden, Premier Lig şampiyonluk yarışına dair öngörülere ve İngiltere’de çalışmak isteyeceğimiz kulüp tercihlerine kadar geniş bir yelpazede keyifli sohbetlerimizi bulacaksınız.

Emrecan’ın Boğaziçi Kamp Deneyimi: Kartepe’den Şampiyonluğa

Programın başında Can’ın Boğaziçi Üniversitesi futbol takımıyla geçirdiği sezon öncesi kampı gündeme geliyor. Topuk Yaylası yerine Kartepe’de gerçekleşen dört günlük kamp, oldukça yorucu geçmiş. Takımın birinci amatör lige yükselme sözüyle yapılan bu kamp, başkan Hakan Eles Sermiş’in desteğiyle gerçekleşmiş. Hayatında bir kez yaşayabileceği eşsiz bir deneyim olduğunu belirten Can, kampın maddi anlamda gerçekleşmesini sağlayan herkese teşekkürlerini iletiyor. Maçlar 12-13 Ekim’de başlayacak ve takımın üst ligdeki bir Bal takımıyla yaptığı hazırlık maçını 4-2 kaybetmesine rağmen, özellikle ilk yarıdaki iyi performans ve akan oyunda pozisyon vermeme sevindirici bulunmuş.

Fenerbahçe – Trabzonspor Maçı: Tedesco’nun İlk Sınavı ve Taktiksel Hamleler

Fenerbahçe, Tedesco yönetimindeki ilk maçında Trabzonspor’u 1-0 mağlup etti. Trabzonspor’un maçın büyük bölümünü 10 kişi oynamasına rağmen, Fenerbahçe 3.12 gol beklentisi (xG) ve 52 rakip ceza sahasında topla buluşma gibi ciddi istatistiklere ulaştı. Trabzonspor, 10 kişi kalmasına rağmen iyi bir reaksiyon göstererek derin bir blok savunmasıyla Fenerbahçe’yi sınırlamayı başardı. İlk 15 dakikada maçın karşılıklı iyi başladığı ancak kırmızı kartla birlikte oyunun tadının kaçtığı belirtildi.

Tedesco’nun Tercihleri ve Şimanski’nin Rolü

Tedesco’nun Şimanski’yi sağ kanatta kullanma tercihi, Marco Asensio transferine bir hazırlık olarak değerlendiriliyor. Şimanski, maçın ilk yarım saatinde en etkili oyunculardan biriydi ve golde de payı vardı. Bu tercih, orta sahayı güçlendirmek, oyunu kontrol etmek ve topa daha fazla sahip olmak amacıyla yapılan bir teknik direktör hamlesi olarak yorumlandı. Özellikle Şimanski gibi orta saha karakterli bir oyuncuyu kenara çekmek, Guardiola’nın Iniesta veya Bernardo Silva’yı kullanmasına benzetildi.

Fenerbahçe’nin Hücum Gücü ve Savunma Dengesi

Fenerbahçe’nin ceza sahasını penetre etmeye çalışan, kanallara koşular atan ve daha fazla saldıran bir takım görüntüsü çizdiği gözlendi. Ancak Asensio, Talişka, Kerem, Ennesi dörtlüsünün bir arada topsuz oyunda zaaf yaratabileceği endişesi dile getirildi. Bu dörtlüden birinin yedek kalmasının daha mantıklı olacağı, ancak ligdeki birçok maçta beraber kullanılabileceği düşünülüyor.

Bartu Elmas ve Tedesco’nun İkinci Yarı Hamlesi

İkinci yarıda Tedesco’nun İsmail Yüksek ve Şimanski yerine Bartu Elmas ile İrfan Can Kahveci’yi oyuna alması dikkat çekti. Bu değişiklik, oyunun temposunu düşürüp topa daha fazla sahip olarak savunma yapma isteği olarak yorumlandı. Bartu Elmas’ın derin oyun kurucu potansiyeli ve kritik bir anda oyuna girmesi, Fenerbahçe’nin böyle bir oyuncuya olan ihtiyacının bir göstergesi olarak vurgulandı. Bartu’nun tek pasla oyunu açma yeteneği övgüyle karşılandı.

Onana’nın Trabzonspor Performansı ve Fatih Tekke’nin Savunma Anlayışı

Trabzonspor’da kaleci Onana’nın 8 kurtarış ve 12 isabetli uzun pasla maça iyi bir başlangıç yaptığı belirtildi. Özellikle direkt dibinden çıkardığı toplar ve ayak tekniğiyle Fatih Tekke’nin oyununa büyük katkı sağlayacağı ifade edildi. Fatih Tekke’nin takımını direkt beşli savunmayla oynattığı ve Ozan Tufan’ı üçüncü stoper gibi kullandığı analiz edildi. Bu tarz yapılarla büyük maçlarda daha fazla mücadele etmeyi tercih ettiği ancak top rakipteyken ön oyuncuların bek takibiyle savunma beşlisini oluşturmasının önemine dikkat çekildi.

Manchester Derbisi: City Üstünlüğü ve United’ın Çöküşü

Manchester City, United’ı 3-0 gibi rahat bir skorla mağlup etti. United’ın performansının vasat olduğu ve basit hatalar yaptığı vurgulandı. Rodri’nin dönüşüyle City’nin daha iyi sinyaller verdiği belirtildi. Ruben Amorim’in (muhtemelen Erik ten Hag kastediliyor) açıklamaları, Ten Hag’ın son dönemlerindeki tükenmişlik emarelerine benzetildi. United kadrosunun yetersizliği, özellikle savunma üçlüsü, merkez orta saha ve kanat bekler (Dorgu ve Mazraoui) eleştirildi. Bu kadroyla Şampiyonlar Ligi’nde ilk dörde girmenin bile zor olduğu ifade edildi.

City’nin İdeal Formasyonu ve Yıldızları

Pep Guardiola’nın elindeki kadroyla sahaya çıkabileceği ideal formatlardan biriyle oynadığı belirtildi. Rodri’nin kritik rolü, Nico Arayile’nin sol bekteki performansı ve Rinders’in geniş alan oyunu ile skor katkısı öne çıktı. Foden maçın yıldızı olarak gösterilirken, Doku’nun iki gol yaratmasıyla gerçek yıldız olduğu ifade edildi. Bernardo Silva’nın kontrolcü rolüyle takımın toplu oyununu yukarı çektiği, Rinders ve Doku gibi oyuncularla birlikte kontrolün azalabileceği ancak Bernardo’nun bunu dengelediği belirtildi. Bu formatın City’nin önümüzdeki haftalarda düzenli olarak kullanacağı bir yapı olabileceği öngörüldü.

Liverpool’un Şanslı Galibiyetleri ve Şampiyonluk Yarışı

Liverpool’un maçlarında “ekstra puanlar” aldığı ve sezon sonunda şampiyonluk yarışında bu puanların fark yaratabileceği vurgulandı. Özellikle 10 kişi kalan rakibe karşı yapılan oyuncu değişiklikleri ve oyun zihniyeti övgüyle bahsedildi. Ancak takımın hala bazı sıkıntılar yaşadığı, özellikle Mister’ın (muhtemelen Mac Allister kastediliyor) ikinci yarıda olmamasının üretkenliği düşürdüğü belirtildi. Arsenal’in hala Liverpool’dan yarım adım önde olduğu ancak Liverpool’un bu formata devam etmesi durumunda şampiyonluğa daha yakın olabileceği ifade edildi. Galatasaray açısından ise Burnley maçının Liverpool’u nasıl sınırlayabileceğine dair bir kanıt bıraktığı, ancak Okan Buruk’un farklı bir planla oynayacağı düşünülüyor.

Derby d’Italia: Juventus’un ‘Yıldız’ı Kenan Yıldız

Juventus, İnter’i 4-3 mağlup etti. Ancak maçtaki toplam gol beklentisi (xG) sadece 1.5 gibi inanılmaz derecede düşük bir seviyede kaldı. Bu durum, maçtaki gollerin kalitesinden çok rastlantısal geliştiğini gösteriyor. Kenan Yıldız maçın oyuncusu seçilirken, Hakan Çalhanoğlu iki gol attı.

Juventus’un Taktiksel Sorunları ve Kenan Yıldız’ın Parlayışı

Igor Tudor’un Juventus’taki 11 formatı eleştirildi. Üç stoper, kanat bek stoperleri ve tempolu bir orta sahayla oyun kurmakta zorlandığı belirtildi. Özellikle Locatelli dışındaki orta saha profillerinin yaratıcılıktan uzak olduğu, bu 11’le Juventus’un ligde ilk ikiye girme şansının düşük olduğu ifade edildi. Ancak maçın son 15 dakikasında tempo yaparak İnter’e karşı yüklendikleri belirtildi.

Kenan Yıldız, Juventus’un parlayan yıldızı oldu. 10 numara pozisyonunda, gezgin bir ofansif orta saha gibi oynadı. Maçta bir gol ve bir asist yaparak ayın oyuncusu seçildi. Attığı gol elit oyuncuların atabileceği kalitede, mükemmel bir vuruş olarak nitelendirildi. Tudor’un kendisine verdiği bu serbest rolün Kenan’ın gelişimine katkı sağlayacağı, ileride sol ön pozisyonunda da nitelikli bir oyuncu olabileceği vurgulandı. Kenan’ın bu rolü benimsediği ve iyi değerlendirmesi gerektiği belirtildi.

İnter’in Gerileme Süreci ve Şampiyonluk Adayları

İnter’in mağlubiyeti hak etmediği ancak Simon’dan (muhtemelen önceki teknik direktör kastediliyor) sonra bir gerileme sürecine girdiği belirtildi. Yeni teknik direktörün büyük bir geçmişi olmaması ve potansiyelini henüz kanıtlayamaması, takımın sıkıntı yaşamasına neden olabileceği düşünülüyor. İnter’in en büyük başarısında ilk 11 oynayan bir oyuncu olması dışında bir avantajı olmadığı, orta ve uzun vadede takımın düşüş yaşayabileceği ifade edildi.

Serie A’da bu sezonki şampiyonluk adayları arasında yine Napoli öne çıkıyor. Milan ve Roma gibi takımların şampiyonluk mücadelesi için zorlu bir süreçten geçeceği, Juventus’un da büyük maçlarda iyi oynasa da genel formatının sorunlu olduğu belirtildi. İnter’in yokluktan şampiyonluk yarışına girebileceği ancak Napoli’nin bu sezonu daha rahat götürebileceği öngörülüyor.

İngiltere’de Çalışma Hayali: Brighton Tercihi

İngiltere’de çalışılacak bir kulüp seçimi sorulduğunda, Brighton tercihi yapıldı. Kulüp dinamikleri, yönetim şekli (özellikle sahibi Tony Bloom’un poker geçmişi ve kulübü dönüştürmedeki vizyonu) ve şehrin güzelliği bu tercihin nedenleri arasında sayıldı. Brighton’ın, Premier Lig ve Avrupa futbolunu değiştiren kulüplerden biri olduğu, veriye dayalı yaklaşımlarıyla dikkat çektiği vurgulandı. Destekleyici kulüp yapısıyla Brentford gibi takımlarda da başarılı işler yapılabileceği dile getirildi.

Sonuç

Bu hafta futbol dünyasında hem Süper Lig hem de Avrupa’nın büyük liglerinde önemli gelişmeler yaşandı. Fenerbahçe’nin Tedesco yönetimindeki ilk galibiyeti taktiksel ipuçları sunarken, Manchester derbisi United’ın derin sorunlarını gözler önüne serdi. İtalya’daki gol düellosu ise genç yetenek Kenan Yıldız’ın parladığı, ancak taktiksel formatların sorgulandığı bir maç oldu. Şampiyonluk yarışları henüz erken aşamada olsa da, takımların gösterdiği performanslar ve teknik direktörlerin hamleleri, sezonun geri kalanı için heyecan verici sinyaller barındırıyor.