Süper Lig’de 5. Hafta: Hakem Tartışmalarından Taktiksel Yeniliklere

Spor Ajansı’nın bu haftaki bölümünde, değerli yorumcularımız Selahattin Kanal ve Cem Kerpikçiler ile Süper Lig’in 5. haftasındaki heyecan dolu mücadeleler ele alındı. Özellikle Fenerbahçe-Trabzonspor derbisinde yaşanan hakem tartışmaları gündemin merkezine otururken, Tedesco ve Sergen Yalçın gibi teknik direktörlerin takımlarına kattığı yeni taktiksel dokunuşlar ve bireysel performanslar da detaylıca masaya yatırıldı. Programda ayrıca, Türk futbolunun genel sorunlarına ve medya iklimine dair derinlemesine değerlendirmeler yapıldı.

Süper Lig 5. Hafta Genel Bakış

5. hafta heyecanı, birçok kritik maça sahne oldu. Haftanın en çok konuşulan maçı Fenerbahçe ile Trabzonspor arasındaki mücadeleydi. Ancak diğer önemli karşılaşmalar da futbolseverlerin dikkatini çekti:

• Beşiktaş – Başakşehir: Sergen Hoca’nın evindeki ilk maçında Beşiktaş, Başakşehir karşısında 2-1’lik galibiyet aldı. Maçın son saniyelerinde Cengiz Ünder’in attığı golle gelen bu galibiyet, Sergen Yalçın’ın oyuncular üzerindeki potansiyel etkisini gösterdi.
• Galatasaray – Eyüpspor: Galatasaray, Eyüp deplasmanında ilk yarıda zorlanmasına rağmen, ikinci yarıda Icardi, Yunus ve Barış Alper’in oyuna girmesiyle değişen oyunuyla 2-0’lık galibiyete ulaştı.
• Kasımpaşa – Karagümrük: Kasımpaşa, Karagümrük deplasmanından 1-0 galip ayrıldı.
• Gaziantep FK: Burak Yılmaz yönetimindeki Gaziantep, ilk maçında Kocaelispor’u 2-0 mağlup etti.
• Hafta, Çaykur Rizespor – Gençlerbirliği maçıyla noktalandı.

Fenerbahçe – Trabzonspor Maçı: Hakem Tartışmaları ve Tedesco Etkisi

Fenerbahçe’nin 1-0 kazandığı Trabzonspor mücadelesi, maç sonu hakem kararlarıyla çok konuşuldu. Yorumcular, maçı hakem kararlarından bağımsız değerlendirmenin güç olduğunu vurguladı.

Cem Kerpikçiler’den Tedesco’nun Fenerbahçesi

Cem Kerpikçiler, Tedesco’nun Fenerbahçesi’ni “zincirlerinden kurtulmuş bir Fenerbahçe” olarak tanımladı. Jose Mourinho dönemine kıyasla bariz farklılıkların altını çizdi:

• Fenerbahçe’nin golünde Mert’in topu kaptırdıktan sonra telaşla geriye koşmak yerine topu almak için tekrar öne çıkması, iki teknik direktör arasındaki temel farkı gösteriyor.
• Ön alanda çift oyuncuyla (Taliska ve Nesri) rakibi karşılama.
• Kerem’in performansı övgü topladı; iç koridor koşuları ve dribbling yeteneğiyle Fenerbahçe’nin eksik olan hat kırma özelliğini tamamladı.
• Tedesco’nun kısa sürede takıma duran top setleri çalıştırdığı görüldü. 7 kornerin beşini paslaşarak kullandılar, bu da Belçika Milli Takımı’ndaki duran top organizasyonlarını akıllara getirdi.
• Ederson’un performansı kritikti. Libero gibi çıkışları, tereddütsüz müdahaleleri ve ayağıyla attığı isabetli paslar dikkat çekti. Özellikle baskı altında rahatlıkla topu oyuna sokması Fenerbahçe’nin geriden oyun kurma sorununu çözdü.
• Nene ve Asensio’nun oyuna girmesiyle orta sahaya akıl katma eksikliği giderildi.
• Tedesco’nun oyuncularına topu kısa sürede geri alma ve sürpriz baskılar yapma talimatı verdiği belirtildi.

Ancak Cem Kerpikçiler, 10 kişi kalan bir takıma karşı oynanan bu maçın Fenerbahçe için bir ölçü olmadığını, hatta bazen 10 kişiye karşı oynamanın daha zor olabileceğini belirtti. Trabzonspor’un kapanmasıyla Fenerbahçe’nin işinin daha da zorlaştığını savundu.

Selahattin Kanal’dan Hakem Tartışmalarına Eleştiri

Selahattin Kanal, Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan’ın maçı sahadan çekme düşüncesi ve Saviç’in “Türk futbolu yenildi, biz yenilmedik” sözleri gibi maç sonrası sert açıklamaları değerlendirdi. Fatih Tekke’nin basın toplantısını “basit Türkiye futbol tarihi” olarak niteledi ve hakem kararlarının futbolun önüne geçmesini eleştirdi.

• Onuachu’nun İptal Edilen Golü: Maçın en tartışmalı anı olan Onuachu’nun golünün iptali, Türkiye’nin %80’inin gol olduğunu düşündüğü bir pozisyondu. Tömer Metin’in “elin yüze teması” kuralının istismar edildiği yorumuna değinildi. Skrinyar’ın mücadelesindeki abartı ve VAR hakemi Davut Çelik’in yetki sınırlarını aşarak müdahalesi sert şekilde eleştirildi.
• Hakemlerin Güvenilirlik Sorunu: Türkiye’de hakemlerin inandırıcı olmaktan uzak olduğu, kararlarının arkasında duramadıkları vurgulandı. VAR’ın futbolun ruhunu öldürdüğü ve orta hakemi çağırarak onun Kolina olma hayallerini bitirdiği ifade edildi.
• Fenerbahçe’nin Durumu: Fenerbahçe’nin bu tür kararlara ihtiyacı olmadığı, ancak bu kararların galibiyetin hazzını yaşamasına engel olduğu belirtildi. Lehine hatalar olduğunda yöneticilerin sessiz kalması da eleştirildi.
• Orkun’un Kırmızı Kartı: Orkun’un kırmızı kartının bariz olduğu, ancak yine de VAR’ın müdahalesinin tartışmalı olduğu, çünkü bunun bir “niyet okuma” durumu olduğu ifade edildi.

Genel olarak, hakemlerin vasatlığı üzerinde mutabık kalınırken, bu durumun Fenerbahçe üzerinden okunmasının yanlış olduğu, sorunun tüm Türk futbolunu ilgilendirdiği belirtildi. Hakemliğin Türkiye’deki sosyal yapının bir yansıması olduğu ve baskılar altında oldukları kabul edildi. Futbol dışı gündemlerin oyunu gölgelemesinden duyulan rahatsızlık dile getirildi.

Türk Futbolunun Çift Kutuplu Hali ve Medya Eleştirisi

Cem Kerpikçiler, hakemlerin vasatlığının tüm takımlara zarar verdiğini, ancak hikayeyi Fenerbahçe üzerinden okumanın Fenerbahçe ve Trabzonspor arasındaki düzelmeye teşne iklimi bozduğunu ifade etti. Tartışmaların taktik ve oyun yerine hakemler üzerinden yürümesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Almanya örneği verilerek, hakem sorununu çözmek için çalıştaylar yapılması, yabancı hakemlerin getirilmesi ve hakem akademileri kurulması çağrısında bulunuldu.

Selahattin Kanal ise bu tür çözümlerin Türkiye sosyolojisine uygun olmadığını, “böyle gelmiş böyle gidecek” düşüncesinin hakim olduğunu savundu. Galatasaray ve Fenerbahçe üzerinden yaratılan “iki takımlı lig” ikliminin, diğer takımları ve futbolun gelişimini olumsuz etkilediğini belirtti. Medyada yer alan bazı kişilerin nefret iklimini körüklemesini eleştirdi ve gençlere bu tür provokasyonlara gelmemeleri konusunda uyarıda bulundu. “Rakibe saygı, asgari nezaket ve oyuna hürmet”in önemini vurguladı.

Fatih Tekke’nin Trabzonspor’daki yeniden yapılanma süreci ele alındı. Tekke’nin düşük maliyetle bir model inşa etmeye çalıştığı ve sabır gösterilmesi halinde 70’li yıllardaki gibi yeni bir dönemi başlatabileceği fikri dile getirildi. Ancak genel olarak Türk futbolunda “transfer obezitesi” ve “teknik direktör değişimleriyle başarı arayışı” eleştirildi.

Beşiktaş – Başakşehir Maçı: Sergen Yalçın Etkisi ve Savunma Zaafiyetleri

Sergen Yalçın’ın Dolmabahçe’deki ilk iç saha maçında Beşiktaş, Başakşehir’i son dakika golüyle 2-1 mağlup etti. Cengiz Ünder’in golü, Sergen Hoca’nın “Cengiz’i bana verseler bir ayda bambaşka futbolcu yaparım” sözlerini akıllara getirdi.

Selahattin Kanal’dan Beşiktaş Değerlendirmesi

Selahattin Kanal, Başakşehir’in kolay teslim olmayan bir takım olduğunu belirterek alınan galibiyetin önemini vurguladı. Ancak Beşiktaş’ın eksiklerinin halen sırıttığını, özellikle stoper bölgesinin zayıf olduğunu ifade etti. Gökhan Sazdağı ve Jurasek’in performansları fena olmasa da, takımın şampiyonluk mücadelesi için acilen iki stopere daha ihtiyacı olduğunu belirtti. Taraftarın enerjisinin galibiyette büyük rol oynadığını söyledi. Beşiktaş’ın yeniden inşa sürecine girmesi gerektiğini, ancak transferlerle şampiyonluk kovalamasının bütçe istikrarını bozduğunu dile getirdi. Cherny’nin çok isabetli bir transfer olduğunu ve oyunun yönünü değiştirebilen yetenekli bir oyuncu olduğunu ekledi.

Cem Kerpikçiler’den Sergen Yalçın’ın Dokunuşları

Cem Kerpikçiler, Sergen Yalçın’la birlikte Beşiktaş’ta belirgin değişiklikler gördüğünü ifade etti:

• Beşiktaş’ın önde 4-4-2 sistemiyle baskı yapması (Temi ve Rafa ile), önceki dönemden farklı bir fotoğraf çiziyor.
• Başakşehir’in baskı yapmaması sayesinde Beşiktaş’ın topla daha rahat çıkabildiğini belirtti.
• Gökhan Sazdağı’nın çok kıymetli bir transfer olduğunu ve potansiyeli yüksek bir oyuncu olduğunu düşündüğünü söyledi.
• Cherny’nin kanatlara ilaç gibi geldiğini, topu alıp kafasını kaldırabilen, paslaşıp koşuya devam eden modern bir kanat oyuncusu olduğunu belirtti.
• Salih’in tecrübesinden faydalanıldığını ve elinden geleni yaptığını gözlemledi.
• Stoper sıkıntısı ve Djalo transferinin adaptasyon sürecinin zaman alacağı vurgulandı. Jurasek’in kötü bir oyuncu olmadığını, baskıya iyi gittiğini ve dripling yapabildiğini savundu.
• Rafa’nın performansının düşüşte olduğunu, bunun Gedson’ın gidişiyle ilgili olabileceğini düşündüğünü söyledi. Rafa’nın kanatlarda değil, ceza sahası içinde serbest bir 10 numara olarak daha verimli olacağını belirtti. Sergen Hoca’nın Rafa’yı kenara çekip sürekli uyarmasının, onu merkezde kalmaya teşvik etmek olabileceğini yorumladı.
• Raşitsa’nın oyuna girdikten sonraki etkisinin, Sergen Hoca’nın doğru hamlelerinden biri olduğunu vurguladı.
• Sergen Yalçın’ın maç okuma yeteneğinin ve oyunculara verdiği rahatlığın (örneğin Ersin Destanoğlu ve Rıdvan’a destek olması) çok önemli olduğunu ifade etti. El Bilal Touré’den de Larin gibi golcü bir oyuncu yaratabileceğini düşündüğünü dile getirdi.
• Beşiktaş’ın Mert Günok’un surat ifadesine yansıyan savunma zaafiyetleri olduğu ve basit goller yediği belirtildi.
• Ligin 4. haftasında teknik direktör değiştirmenin büyük bir organizasyonsuzluk olduğu eleştirisi yapıldı. Ancak Sergen Yalçın tercihinin doğru adres olduğunu ve oyuncuların onun hikayesine inandığını vurguladı.

Sonuç

Süper Lig’in 5. haftası, hem sahadaki futbol hem de saha dışındaki tartışmalarla dolu geçti. Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın yeni teknik direktörleri Tedesco ve Sergen Yalçın’ın takımlarına getirdiği taze soluklar ve taktiksel yenilikler umut vaat ederken, Türk futbolunun kronikleşmiş hakem sorunları ve iki kutuplu medya iklimi gündemdeki yerini korudu. Yorumcular, futbolun temel değerlerine dönüş, hakemliğe yatırım ve sabırlı yönetim anlayışının önemine dikkat çekerek, kısa vadeli başarı arayışlarının uzun vadede takımlara zarar verdiğini bir kez daha vurguladılar. Bu haftanın özeti, değişimin sadece kadro değil, zihniyet düzeyinde de olması gerektiği mesajını taşıdı.